Bilelim ki, kazandığımız başarı ulusun kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Aynı başarıları ileride de kazanmak istiyorsak, aynı temele dayanalım ve aynı yolda yürüyelim.
(1923)
Mustafa Kemal ATATÜRK

Başkan Obama’nın elinde sopa ile Başbakanımızla yaptığı telefon görüşmesini dile getiren bu resim,
Beyaz sarayın web sayfasına konuldu!!!
 
Değerli arkadaşlar,
Daha önce İngiltere, Fransa ve Rusya maskesini kullanan AB-D Emperyalizmi, Osmanlıyı yıkmak ve parçalamak için Rumları, Kürtleri ve Ermenileri kışkırtarak, birçok isyanın çıkmasını sağlamıştır. Ayrıca AB-D emperyalizminin ayak oyunları ile önce borçlandırılan ve sonra da 1. Dünya savaşına sokulan Osmanlı Devleti yıkılmış ve 32 yeni devlet ortaya çıkmıştır.
 
Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRKÜN önderliğinde, AB-D emperyalizmine ve onların işbirlikçilerine karşı koyarak bağımsızlığını elde eden Türkiye Cumhuriyeti, birçok mazlum ülkeye örnek olmuştur. Bu başarıyı hazmedemeyen uluslararası emperyalizm, bu kez AB-D maskesi ile Türkiye Cumhuriyetini bölmek ve parçalamak için farklı yöntemlerle, aynı piyonları kullanmaktadır. Nitekim bugüne kadar PKK terörünü kullanan AB-D emperyalizmi yüzünden 28 yılda yaklaşık 8000 şehit verdik, 5660 sivil vatandaşımızı kaybettik. Ve bu süreçte 32000 PKK’lı terörist de öldürüldü. Yani AB-D emperyalizmi, bizleri birbirimize kırdırmaya devam ediyor.
 
Bu aşamada kendi amaçları doğrultusunda güzel ülkemizi ve ordumuzu kullanabilmek için yine birçok yöntemi deniyorlar. Örneğin;
  • Başbakanımızla yaptığı telefon görüşmesi sırasında elinde bir sopa olduğunu içeren ve resmen ülkemize karşı büyük bir saygısızlık olan resmi, Beyaz Saray Web sayfasına koymuşlar. Yani Başkan Obama, elinde sopa ile bizleri tehdit ediyor. Merak ediyorum, birçok ülkenin Devlet Başkanı ve Başbakanı ile görüşme yapmış olan Obama’nın bu şekilde bir resmi, yine web sayfalarına koyulmuş mudur ???
  • 1 Mart tezkeresini sindiremeyen ve Irakta askerimizin başına çuval geçirten General Petraus, şimdi CIA başkanı oldu. Ve son 6 ayda iki kez ülkemize geldi. Neden, Çırağan sarayında gizli toplantılar yapıyor (4.09.2012-Milliyet) ???
  • Teröre karşı yeterince istihbarat alamayan ve ABD olanaklarını sadece 18 saat kullanabilen ordumuzun, Afganistan’daki kalış süresi 1 yıl daha uzatıldı. Bunun karşılığı da ABD den 24 saat istihbarat elde edebilecekmişiz (20.09.2012-Milliyet).
  • Kandile gereken müdahaleye izin vermeyen ABD, Soroz’un dediği gibi en iyi ihracat ürünümüz olarak askerimizi kullanmak istiyor. Bunun içinde tepki verebilecek komutanların izolasyonu için her türlü olanakları kullanıyor. Örneğin, Balyoz davası bitti. Burada yargılanan komutanların %90’nın geçmiş yıllarda PKK ile mücadele edenlerdenmiş. Bunların tutuklanıp, devre dışı bırakılacakları konusu da Oslo görüşmelerinin bir maddesiymiş. Emre Uslu bunu 2. kez dile getirmiştir (24.09.2012-CNN Türk). Esasen İngiltere’nin koordinasyonu ile yapıldığı ortaya çıkan Oslo görüşmelerinden başka ne beklenebilir ki.
  • Suriye olayında kendi ordusunu kullanamayan ABD, bizim ordumuzu kullanmak istiyor. Bunu açıkça dile getiren ABD Genel Kurmay Başkanı da ülkemize geldi. Suriye’yi bize düşman etmek için de uçağımızın önce uçaksavar ile düşürüldüğünü açıkladılar. Meğerse yakınında patlayan bir füze ile düşmüş. Merak ediyorum. Uçağımızın orada ne işi vardı ve kim gönderdi???
  • Her yıl Eylül ve Ekim aylarına PKK’nın eylemleri artar. Kışın yapamayacakları eylemeleri bu dönemde yaparlar. Ve ne yazık ki bu sırada birçok canımızı kaybederiz. Yine büyük bir eylem artışı var. Terör tüm halkımızı üzüyor. Neden bu aylara gelmeden gereken önlemleri alamıyoruz???
 
Değerli arkadaşlar,
Bir sosyolojik olgu sayılan TERÖRİZM için yöneticilerimiz, akil adamları çağırıp, çözüm arayacaklarmış. Esasen ülkemizin en önemli ve deneyim sahibi sosyologlarının da bu toplantıya çağırılmasını isterdim. Örneğin, çok iyi bir sosyolog olan Prof. Dr. Emre Kongar’ın 15.08.2005 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki AYDINLANMA köşesinde KÜRT SORUNU’nu irdelemiş ve olaya bazı sloganlarla çözüm üretilemeyeceğini vurgulamış, çok boyutlu bir bakış açısı altında görülmesi gerektiğini belirtmişti. Söz konusu sorunun, bir boyutunun TERÖR, bir boyutunun ETNİK MİLLİYETÇİLİK, bir boyutunun BÖLGESEL DENGESİZLİK, bir boyutununTÜRKİYENİN LAİK VE DEMOKRATİK BİR SOSYAL HUKUK DEVLETİ OLMA YOLUNDAKİ EKSİKLİKLER, bir boyutunun TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET YAPISINI DEĞİŞTİRME İSTEKLERİ, bir boyutunun da uluslararası EMPERYALİZM olduğunu belirlemektedir.
 
Değerli arkadaşlar,
Ülkemiz için en büyük sorun olan terörizm hastalığına karşı bence en önemli aşı, ulusal birlik ve bütünlüğün pekiştirilmesidir. Bu birlik ise terörizme karşı toplumsal anlaşma ve sorunlara ulusal güvenliğimiz ve ulusal birlikteliğimizin sağlanması ön koşulu ile bakmamızı gerektirmektedir. Huzur ve barış dolu günler icin tüm vatandaşlarımızı terörizme karşı güç birliğine davet ediyorum.
 
Sevgi ve saygılarımla (25.09.2012).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
 
NOT:
Balyoz davası bitti. 324 ü asker, 1 tanesi sivil olan 325 kişiye 5276 yıl ceza verildi. Savunma avukatları gereğince dinlenmeden ve mevcut delillerin irdelenmesi de gereğince yapılmadan verilen bu karar, galiba aceleye getirildi. Umarım Yargıtay en kısa zamanda itirazları inceler ve adil bir sonuca varır. Ancak bu dava sonucu ceza alacak olan tüm generaller, er seviyesine indirilecekmiş. Bu sonuç, hemen hemen tüm yaşamını mesleği için harcamış ve mevcut rütbelerini hak etmiş kişilere, bence verilecek en üzücü ve en yıkıcı bir ceza olacaktır.