İnternetime Dokunma Eyleminin en büyüğü İstanbul'da gerçekleşti. İnternetten çocukları koruma amacı ile yapılacak filitrelemelerin, asıl amacının interneti kontrol altına almak, Şuan ki gazete ve televizyonların olduğu gibi hükümetlerin  baskı ve yanlı denetlemeler ile kontrol altına alınacağı tek tipleştirme uygulanacağına dair itirazlar var.


22 Ağustos'ta devreye girecek olan internette filtre uygulamasında geri adım atılmasını isteyen 10 binlerce kişi bugün pek çok şehirde "İnternetime dokunma" eyleminde yürüdü.
TAKSİM'İN ŞANSI
İstanbul'da güneş pırıl pırıl, hava harikaydı. Eylem için meydanda toplanan kalabalığın keyfi çok yerindeydi. Yürüyüşten önce  eğlenmeye, şarkılar söyleyip, esprili sloganlar atmaya başladılar.

İstanbul'da Taksim'de yapılan yürüyüşe 30 binden fazla kişinin katıldığı tahmin ediliyor ki benim gözlemlediğim kadarıyla oldukça yerinde bir tahmin.
Saat 14:00'te yürüyüş başladı ve kalabalık tünele doğru yol aldı. Katılımcıların ortak noktası hiçbirinin bir siyasi gruba, faaliyete ait olmaması sadece sivil toplumun bir parçası olmalarıydı.

Elbette internetin en önemli ayaklarından Ekşi Sözlük, İnci Sözlük, Bobiler.örg, itiraf.com gibi sosyal medyanın devleri de, Uykusuz, Penguen gibi en popüler mizah dergileri de, Çarşı gibi futbolun güzide camiaları da oradaydılar ama hiçbiri eylemi sahiplenmeye, kendine pay çıkartmaya çalışmadı. Herkes birbirine saygılı şekilde tek yürek olup tek bir amaç için haykırıyordu "İnternetime Dokunma!".
İSYAN İSTİKLÂL'E SIĞMADI
Katılım o kadar çok ve kalabalık öyle büyüktü ki benim içinde bulunduğum grup Galatasaray Lisesi'ne geldiğinde daha hâlâ İstiklâl Caddesi'ne girememiş ve meydanda sırasını bekleyen katılımcılar olduğunu öğrendik. Tünel'e vardığımızda gelen haber ise şok ediciydi; eylemciler nihayet İstiklâl caddesine tamamen girebilmişti ve yürüyüş kuyruğunun sonu İstiklâl'in girişinde bitiyordu.
EYLEM DEĞİL KARNAVAL SANKİ
Kalabalık nedeniyle normalde yarım saatte yürünecek yolu yürümek 1.5 saatten fazla sürdü. Tünel'e gelindiğinde saat 15:45'i gösteriyordu. Basın açıklaması yapıldı ve eylemin bittiği duyuruldu ama kalabalığın dağılması hiç de kolay olmadı. Tünelden Taksim Meydanı'na kadar tüm İstiklâl Caddesi eylemcilerle tıka basa doluydu, kıpırdayacak, geri dönecek milim yer yoktu. Zaten kimsenin de ayrılmaya niyeti yoktu, keyifler o kadar yerindeydi ki sanki protesto eylemi değil de karnaval için toplanmıştı herkes ve devam etsin istiyorlardı. Vatandaş belki de ilk defa kimsenin, hiç bir grubun, partinin tekelinde olmayan sadece sivil topluma ait bir yürüyüşün keyfini güzelliğini bu eylemle yaşadı.  İnternetime Dokunma eyleminin sonucu ne olur, yetkilier nezdinde ne kadar dikkate alınır bilemiyorum ama bugün gördüklerime istinaden kullanıcı internetine gerçekten sahip çıktı bunu kesin olarak söyleyebilirim.

DEKLERASYON
Yürüyüş sonunda okunan Basın Bildirisi şöyle:

1. İnternet kullanıcılarının ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim temel bir haktır, engellenemez.
2. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, 22.02.2011 gün ve 2011/DK-10/91 sayılı düzenlemesi yasal dayanaktan yoksundur ve kuruma yasalarda öngörülmeyen bir yetki vermektedir.
3. BTK Başkanı’nın standart profilin mevcut profil olduğu, isteyenin filtrelemenin dışında kalabileceğine ilişkin açıklamaları doğru değildir. Hali hazırda standart profil diye bir kavram olmadığı gibi filtreleme de söz konusu değildir. Yeni gelen mekanizma ile filtreleme sistemi dışında kalmak mümkün olmayacaktır.
4. Filtreleme sistemi ile izleme yapılmayacağına dair açıklamalar da güven vermekten uzaktır. Şüphesiz filtreleme sistemi ile her bir kullanıcının tek tek izleneceği iddia edilmemektedir. Ancak herkes filtreleme sistemine tabi olduğunda potansiyel olarak tüm kullanıcıların idarenin uygun gördüğü zamanda izlenmesinin yolu açılmış olacaktır.
5. 22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan BTK filtreleme uygulaması kullanıcılar tarafından öngörülebilir değildir, keyfidir, ve yapısal olarak bir kontrol ve sansür mekanizmasıdır. Filtreleme sistemi çerçevesindeki profillerden hangi sitelere erişim engelleneceği konusundaki kriterler kullanıcılara bildirilmemiştir. Filtreleme listelerinin oluşturulması için tam yetki BTK tarafından yine BTK’ya verilmiştir ve BTK tamamen keyfi tercihlerle yüzbinlerce İnternet sitesini ulaşılamaz hale getirebilecektir. Hukuka aykırı, ölçüsüz ve keyfi bir idari işlem, demokratik hukuk devletinde kabul edilemez.
6. Türkiye’nin üyesi olmaya çalıştığı Avrupa Birliği, üyesi olduğu Avrupa Konseyi ve AGİT’e üye devletler içinde kullanılması zorunlu bir internet filtresine dayalı bir denetim ve erişim engelleme politikası bulunmamaktadır.
7. Daha önce erişim engelleme kararlarında olduğu gibi yetkililer hukuken gerekçelendiremedikleri kararlarını ilgisiz ülke örneklerini kullanarak meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. Neden seçildiği anlaşılmayan bu ülke politikalarının aktarımında da kasıtlı saptırmalar yapılmaktadır.
8. Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Komisyonu çocuklar gibi zarar görmesi mümkün grupları korumak için yasal önlemler almaktansa öz-denetim yollarına gidilmesini teşvik etmektedir.
9. TİB’in ısrarlı taleplere rağmen erişime engellenen sitelerle ilgili istatistikleri açıklamaması, idarenin şeffaflıktan uzak ve keyfi tercihleri politikasını belirleme konusunda ana yöntem olarak seçtiğini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, mevcut düzenleme derhal yürürlükten kaldırılmalıdır. İnternet’e ilişkin yeni politikalar, ifade özgürlüğüne ve yetişkinlerin her türlü İnternet içeriğine erişim ve tüketim haklarına saygı temelinde geliştirilmelidir ve şeffaf, açık, katılımcı ve çoğulcu bir yöntemle belirlenerek hayata geçirilmelidir.


Editör: TE Bilişim