THY’de grev var.
Pilotlar hariç.
Hostesler hariç.
Teknik hariç.
Bavul taşıyanları sordum…
Onlar zaten hariçmiş.
*
Hiç düşündünüz mü, grev yapılan fabrikaların kapısında neden eli odunlu yarma gibi grev gözcüleri nöbet tutar? Çünkü, bizim işçi anca odun zoruyla grev yapar. Arka bahçedeki ağaçlara tırmanarak dört metrelik duvarı atlayıp, gizlice tornasının başına geçen işçiler bile gördüm ben… Söke söke hakkımızı alıcazzz diye bağıran arkadaşın, arkadaşını satması iki saniye sürer.
*
Geçenlerde trenler grev yaptı.
Sayın ahalimiz, makinisti dövdü.
Yürüsene ulan şerefsiz diye…
Raylarda tekmelediler adamı.
*
Senin derdin, senin derdindir.
El âlemi germez.
*
Doktor mesela…
İdeal damattır, herkes kızını doktora gelin etmek ister, 70 sene sonra bile anlatılır beni ne doktorlar istedi filan, herkes çocuğunu büyüyünce doktor yapmak ister, herkes otomobilini doktordan almak ister, herkes evini doktora kiralamak ister, kız verirken, kocaya varırken, meslek seçerken, otomobil alırken, ev kiralarken doktor civanımdır… Yarım gün grev yapmaya kalksın, haysiyetsizdir, paragözdür.
*
O yüzden, eczacıların mitingine sırf eczacılar katılır, doktorları ırgalamaz. Öğretmenlerin protestosuna, velilerin asla katılmadığı gibi… Emekliler toplaşsa, iddia ediyorum, çocukları bile gelmez. Çiftçiler güya gövde gösterisi yaptı, yanlarında sadece sürükleye sürükleye getirdikleri inekler vardı.
*
Habire sendika haberi yapan gazetecilerin yayın yönetmenini patrona ispiyonlaması bir saniye, patronu hükümete jurnallemesi daha az zaman alır. Gazetecinin biri Kırgızistan’a giderken beni başbakana üfledi, beni kimin üflediğini o uçakta bulunan öbür gazeteci iner inmez bana üfledi.
*
Her koyun kendi bacağından asılır’ın atasözü olduğu ülkede, grev mrev beyhudedir. Nerde çokluk orda bokluk lafına yılışık yılışık sırıtan bi “toplum”da “toplu” sözleşme yapılamaz.
*
Netice itibariyle…
THY’yle uçmanın tam sırasıdır.
Grev olduğunu duyunca her zamankinden dakik gelmişlerdir işe…
Rötar bile olmaz.