Ne yazık ki çoğu kez modayı takip etmek adına vücut formumuza uymayan kıyafetler giyiyoruz. Bu yanlışlar, ne kadar kaliteli kıyafetler giysek de istediğimiz gibi görünmemizi engelliyor. Hem renk hem kumaş hem de biçim açısından bize en uygun kıyafeti seçmenin formüllerini  İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elvan Özkavruk Adanır’a sorduk o da Sözcü Hayat’a tüm samimiyetiyle anlattı.
 
ÖNCE RENGİNE BAKIYORUZ
 
1-      Günümüzde tüketicilerin giysi seçimlerini etkileyen faktörler nelerdir?
İletişim kanallarındaki gelişim insanların alışveriş kültürünü de büyük ölçüde etkilemiştir. Moda ve hazır giyim sektörü de aynı şekilde bu gelişimden nasibini almıştır. Tüketiciler artık modayı geriden değil aynı anda takip etme imkânı bulmaktadır. Yani günümüzde ne istediğini bilen tüketiciden söz edebiliriz. Bu tüketici giysi seçiminde de daha bilinçli konuma gelmiştir. Giysi seçimini etkileyen faktörlerin başında sezonun moda trendleri yer almaktadır. Bunu takiben, kişinin içinde bulunduğu sosyal çevre, iş çevresi, yaşam tarzı ve yaş faktörü giysi seçimlerinin belirlenmesindeki diğer etkin faktörlerdir. Öte yandan soruya ürün bazında bakacak olursak, askıdaki giysiler tüketicinin ilgisini ilk önce renk, daha sonra ise kumaş ve dikim kalitesi ile çekmektedir.
SADECE KIYAFET DEĞİL AYNI ZAMANDA YAŞAM BİÇİMİ
 
2-      Moda ve hazır giyim sektöründe markalar ve tüketiciler arasındaki ilişki giysi seçimlerini hangi ölçüde etkilemektedir?
Yukarıda belirtildiği gibi markalar artık daha bilinçli bir tüketiciyle karşı karşıya, dolayısıyla müşteri memnuniyeti açısından işlerinin daha zor olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu değişime ayak uydurmak için markalar artık sadece ürünlerini değil beraberinde hedef müşterisine göre bir yaşam biçimi de sunmaktadır. Mağazanın dekorasyonundan, ürünlerin sergilenişine, mekân içerisindeki müzikten, kokuya kadar mağaza atmosferini oluşturan elementler de bunu pekiştirmekte ve müşterinin alışveriş davranışlarını etkilemektedir. Tüketiciler, hem marka hem de giysi seçiminde bu bütünselliğe önem vermektedir. Bütünselliğin yakalanması, marka kimliğinin güçlenmesine ve tüketicinin kendini o markanın kimliğiyle özdeşleştirmesine olanak sağlar. Böylelikle markanın sunduğu görünüme bürünmek isteyen tüketici, giysi seçimini de buna göre yapar.
 
3-      Her giysi ‘moda’ diye her bedene önerilir mi?
En başta insanların moda ve trendleri kendi stillerine göre yorumlaması önemli bir noktadır. Aynı şekilde kişinin vücudunu iyi tanıyıp, giysi seçiminde vücut tipine göre hareket etmesi güzel bir görünüm için gerekli unsurların başında gelmektedir.
KIYAFETİN HEDEFİ KUM SAATİ FORMU OLMALI
 
1a
Her giysinin her vücut tipine uymadığı kabul edilen bir gerçektir. Bunun en basit örneği, bacak boyu bedeninin üst kısmına göre kısa olan birinin düşük bel ve ara boy bir etek giymesi olarak gösterilebilir. Özellikle belirli bölgelerde kilo fazlalığı olan, ya da 44 beden ve üzeri giyen kadınların bu konuya daha çok dikkat etmesi gerekmektedir. Vücudu dengeleyecek ve kum saati formuna yaklaştıracak giysileri tercih etmeleri yerinde olacaktır. Örneğin basenlerinden yana şikâyeti olan, armut tipi bayanların kalem eteklerden ziyade, daha düz inen ya da kloş gelen etek modellerini tercih etmeleri önerilmektedir. Aynı şekilde bu tip vücut şekline sahip olanların omuzlarını daha geniş göstererek, kalça/basen bölgesi ile bir denge oluşturulmalıdır. Öte yandan elma tipi vücuda sahip olanların bel, göğüs ve kollardaki genişliği gizleyerek, kalça/ basen bölgesine yuvarlaklık kazandırmaları önerilmektedir. Örneğin reglan kollu dökümlü bir üst ve tek yöne drapeli anvelop bir etek bu tip vücutlar için önerilebilir.
 
4-      Kumaş giysi seçimini ne ölçüde etkiler? Giysi tercihleri yapılırken kumaş konusunda nelere dikkat edilmelidir?
 
5aKumaş cinsi ve kalitesi giysi seçimini etkileyen önemli bir unsurdur. Giysiler sadece görme duyusunu değil dokunma ve hissetme duyularını da harekete geçirmektedir. Bu nedenle giysinin tasarımının kaliteli ve uygun bir kumaşla desteklenmesi tüketicinin beğenisini de arttırmaktadır. Öte yandan, özellikle ten ile birebir teması olacak giysilerde sağlık açısından uygun olan, terletmeyen/ teri emen ve daha doğal kumaşların kullanılmasına dikkat edilmelidir. Örneğin, kalitesiz polyester kumaşlardan üretilen giysiler kişinin ekstra terlemesine ve kötü kokuya sebep olurken, pamuk içerikli kumaşlardan üretilen giysiler daha sağlıklı bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Peki ya üründe kullanılan malzemenin etkisi…
Tabi ki ürünün malzemesi, kumaşın örme mi dokuma mı olduğu, elastiklik özellikleri gibi konulara da dikkat edilmesi gerekmektedir. Çünkü bazı kumaşlar yıkamadan sonra çekme yapabileceği gibi, birkaç giyimden sonra esneme de yapabilir. Bu yüzden kullanılan kumaşın elastiklik özelliği ve malzeme türüne dikkat edilmelidir. Bu noktada tüketicilerin bir giysiyi seçmeden önce etiketinden kumaş içeriğini kontrol etmesi faydalı olacaktır. Aynı zamanda tüketici günlük aktivitelerini ve iş temposunu da göz önünde bulundurmalıdır.
5-Aileler küçük yaştaki çocukları ve bebekleri için giysi seçerlerken nelere dikkat etmelidirler?
 
4aKüçük yaştaki çocuklar ve bebekler çevresel etkilere karşı yetişkinlerden çok daha hassas ve savunmasızdırlar. Dolayısıyla onların daha sağlıklı ve rahat hareket edebilmeleri için, giysi seçimlerinin doğru yapılması gerekmektedir. Bu giysilerin doğal malzemeler kullanılarak üretilmesi öncelikli konulardan biridir. Özellikle terletmemesi ve oluşan teri kolay emebilmesi açısından pamuklu kumaşlar tercih edilebilir. Giysi aynı zamanda içinde bulunulan iklimin şartlarına uygun olarak seçilmelidir. Ancak havaların oldukça soğuk olduğu kış aylarında, kalın giysiler yerine, kalın olmayan bir kaç kat giysi kullanılması, çocukların harekete ve yer değişimine bağlı olarak çabuk değişen vücut ısılarının dengelenmesi konusunda yarar sağlayacaktır.
 
AKSESUAR AYRINTILARI ÇOK ÖNEMLİ
 
Çocuk ve bebek giysilerinde en az kumaş kadar dikkat edilmesi gereken konulardan bir diğeri de kullanılan aksesuarlardır. Fermuar, çıt çıt gibi aksesuarların kullanıldığı yerlere dikkat edilmeli, hatta mümkünse bu aksesuarların cilde doğrudan temas etmesi önlenmelidir. Bazı markalar bu konuya oldukça özen göstermekte, giysilerin iç kısımlarına yerleştirdikleri ilave parçalarla bu teması engellemektedirler. Bunun haricinde kopma ve yutulma riski olan boncuk, pul, payet gibi dekoratif unsurlar küçük yaş grupları için önerilmemekte, kullanılan düğmelerin sağlamlığı konusunda ise dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca çocukların düğmelere ağızla da temas ettiği hesaba katılarak, düğmenin sağlığa zararlı bir kimyasal taşımadığından emin olunmalıdır. Ancak bunun aileler tarafından tespit edilmesi kolay olmadığından, bu konudaki hassasiyeti çocuk giyim markalarının göstermesi gerekmektedir. Yine tende yaratabileceği hassasiyetler nedeniyle nakış yerine baskı tercih edilmeli, yapılan baskıda doğal ve su bazlı boyaların kullanıldığından emin olunmalıdır.
Editör: TE Bilişim