Ya hukuktan, adaletten, özgürlükten, insan haklarından, demokrasiden taraf olmak.
Yada din istismarcısı, işbirlikçi, bozguncu, yalancı, talancı, dolandırıcılardan taraf olmak.
 
Türk Milleti acı gerçeklerle yüz yüzedir.
Demokrasi ve din papağanları; her türlü yalanın istismarcılığın temsilcisi durumunda.
Hukuksuzluğu adaletsizliği vatan evlatlarına uygun görenler çirkin kimliklerini gizlemeye devam ediyorlar.
Türkiye artık tam bir psikolojik örtülü işgal ortamındadır.
Etnik azınlıklar İslamcı kimlikleriyle; Irki, dini, etnik, mezhep aidiyeti öne çıkartılarak, Türk Milleti’nin ortak dokusu parçalanmaya başlanmıştır.
 
Kimisi Din‘i, kimisi etnik kimliği, kimisi mezhepçiliği, kimisi de çağdaşlığı istismar ediyor.
 
Avrupalıların silahla bir türlü ele geçiremedikleri Anadolu toprakları, silahsız işgalle ele geçirilmiş bulunuyor. Yer altı ve yerüstü kaynakları, yabancılarca ele geçirilmiştir.
 
Aydınlar, akademisyenler, gazeteciler; yabancı ülkelerin sözcülüğüne soyunmuşlar, zihin kirliliğinde araç haline gelmiştir. Beyinler işgal edilerek Türkiye’de egemenlik kurulmuştur.
 
Ne yazık ki saf ve temiz inançlı Türklerin oyu ile iktidara gelen etnik kimliklerini İslam kimliği altında gizleyenler eliyle bu gizli ve sinsi ihanet yapılanması başarılmıştır.
 
Osmanlının son döneminde olduğu gibi devşirme sistemi devam ediyor. Demokrasi oyunuyla devşirmeler, yığınları din adına, demokrasi adına, özgürlükler adına iktidarın her alanını ele geçirmiştir.
 
Kafa karıştırıcı zehirli düşünceler, fikirler; medya yoluyla akıtılıyor.
 
Bu nedenle; anlatılmayan, eksik ya da yanlış anlatılan geçmiş tarihimize ve yakın tarihimize dair olan bitenleri hatırlamak, hatırlatmak, olan bitenleri doğru anlamak gerekir.
 
Olanlar ve olacak olanlar, tüm bilinenleri ile anlatılmalıdır.
Bu anlatımlar; milleti bilinçlendirmenin yanında, birlik ve beraberliğini de güçlendirecektir. Var olan bir bilgi, halka en doğru şekli ile anlatılmazsa, halkın bu alandaki boşlukları ve arayışları yanlış ve çoğu zaman da tehlikeli bilgiler ile doldurulacaktır.
 
Bir milleti tek bir hedef doğrultusunda toplamak, vatan birliği ve gelişimi için çalıştırmasını sağlamak ancak ve ancak, vatan için mücadele vermiş kişi ve kuruluşlarla ilgili gerçekçi bilgileri ve vatan için verilen mücadeleleri en doğru şekilde anlatmaktan geçer.
 
Bu gün; vatan evlatlarına yönelik yürütülen acımasız karalamaları, sindirme, susturma, etkisizleştirme çabalarını milletçe dikkatle takip etmekte, gelişmeleri büyük bir kaygı ile izlemekteyiz.
 
Devletin ve milletin varlığına ve bekasına yönelik yapılan bu büyük ve çirkin oyunlar son bulacaktır.
 
Vatan satılırken ve değerler altüst edilirken tepki göstermemek de, vatana ve millete ihanetin bir türüdür! Birçok iyi niyetli kimse bile ihanet içinde olduğunu farkında değildir.
 
Var olan savaşların teknik sahaları da geliştirilerek psikolojik yönden yıpratma veya bıktırılma yöntemi uygulanmaktadır.
 
Halkı aydınlatılmalıdır. Bizler değişen ve gelişen düşünceye sahibiz. Dogmaların Türk’ün düşüncesinde yeri yoktur.
 
Demokrasi içinde, hukuk devleti kurallarına göre hareket edilmelidir.
 
Unutulmasın ki; Tarihleri biz yazdık, her yerde var olduk, varız, var olacağız.
Herkes tarafını açıkça belli etmelidir.
 
Günün Sözü: Türk, Okumalı, öğrenmeli, bilmeli ve yapılması gerekene odaklanmalıdır.