Kentlerin gelişiminde ve belli bir marka değerine ulaşmaları noktasında o kenti temsil eden spor kulüplerinin varlığının taşıdığı öneme, daha önceki birçok yazıda da değinmiştik.

Özellikle popüler kültürün popüler sporu olan futbolun bu konudaki önemini, farklı tez ve söylemlerle tartışmanın da anlamı olmadığı ayrı bir gerçek.

İşte bu gerçeklikten yola çıkıp Niğde Anadolu Futbol Kulübünün gerek sporumuzu gerekse de şehrimizi temsil eden varlığıyla şimdiki konumunu ve ligde tutunma çabasının yanın da olup desteklemek, bu kentin havasını soluyup ekmeğini yiyen hepimizin en azından manevide olsa, görevi ve mecburiyeti.

Geçmiş zamanların toy oğlan tutkusuyla sevdalandığım futbol oyununun Niğde armasını taşıyan ve yeşil çim zemin üzerinde taşıyan Niğde Anadolu FK nın, son 8 haftasına girilen 2.lig macerasında yanında olup, sahiplenmeliyiz.

Ligde kalarak seneye tecrübelenmiş kadrosu ve kurumsal kimliğinin ağırlığıyla bu kent adına temsilini yapmasının önemini ve gerekliliğini, aman adam sende boş vermişliğinin lakaytlığına teslim etmemeliyiz.

Geçtiğimiz hafta Ergene Velimeşe maçında elden sabun köpüğü gibi kayan 2 puanın telafisi olmayacak bir durum olmadığının kanıtı olan, son 8 maçımız ve puan cetvelinin düşme potasına denk gelen karmaşanın içinden çıkılmayacak bir durum olmadığının bilinciyle, bu takımın yanında olup sahiplenme duygumuzu yitirmemeliyiz.

Evet son maçta bilerek veya bilmeyerek maçı çığırından çıkaran bir hakem olsa da genç kadromuz bununda hakkından gelebilmeliydi.

Rakip takımın daha tecrübeli ve sakin deplasman takımı kurgusuna rağmen, gençlik ateşimizi doğru ısıya çevirip oyunu ateşleyerek konsantrasyonu yitirmeden maçı kazanabilmeliydik.

2-1 öne geçtikten sonra, rakip futbolcunun bariz açık eline çarpan topa düdük çalmayan ve hemen o topun gol olmasına isyan eden futbolcularımızın konsantrasyonlarını yitirmemelerini sağlayacak, gençlik dinamizmlerini lehimize çevirecek potansiyellerini ortaya çıkaracaklarına olan inancımızı yitirmemeliyiz.

Kolay maçın kalmadığı, her maçın final havası taşıyacağı artık hepimizce malum.

Düşme potasındaki maçlara baktığımızda ligde tutunabilecek birçok etkeni buradan saymak mümkün.

Nitekim önümüzdeki perşembe günü oynayacakları Ankara Demirspor maçını, yeni bir milat kabul ederek…

Yaş ortalaması 20 olan bu ligin en genç takımlarından biri olan Niğde Anadolu FK mızı, ana şefkatiyle sarıp kucaklamayı,

Gelecek yıllarda herhangi bir pişmanlığın cenderesine düşmeden şimdinin ümidi eşliğinde, baba iradesinin duruşuyla sahiplenmeyi,

Kentle arasında ki bağın kuvvetini hatırlayıp pandemi dönemi sonrasında gerek dışardaki gerekse de içerdeki maçlarda, kardeş hükmünün vericiliğiyle buluşabilmeyi,

Sen, Ben, O klişesinin aşağılık komplekslerine kapılmadan,

Kent adına olan ve o armayı taşıyan her değeri ortak varlığımız sayıp,

Ekonomik, ahlaki ve siyasi bir sıkıntısı olmayan marka değerimizi

En azından koruyup kollama adına,

Niğde Anadolu Spor Kulübünü…

Onlara olan inançlarımızın coşkusuyla,

Ve her şeyden önce evlatlarımız olduklarının bilinciyle,

Sevgimizle besleyelim…

Lakin sahiplenme duygumuzu,

Büyütüp, geliştirme adına kullanalım…

Tırnaklarımızı geçirip, dişlerimiz arasında etini yercesine,

Tüketip bitirmek uğruna değil.