CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 16 Nisan referandumuyla ilgili çalışmalarını ilçeler ile köy ve kasabalarda sürdürüyor. Bor ilçesinde esnaf ve vatandaşlara referandumda neden hayır oyu verilmesi gerektiğini anlatan Gürer, “Değişiklik maddeleri çarpıklıklarla dolu. Tüm yetkilerin tek adamda toplanması başlı başına ülkeyi kaosa sürüklemeye yeter” dedi. 
 
TÜM YETKİLERİ TEK ADAMA MI VERECEĞİZ?
 
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bor ilçe merkezindeki esnafları ziyaret etti,  ardından da Bahçeli Kahvesi ve eski halkevinin  bulunduğu alanda vatandaşlara hitap etti. 16 Nisan’da oylanacak Anayasa Değişikliğinin, ülkenin kaderi olacağını belirten Gürer, “Bu referandum ne Sayın Erdoğan’ın, Sayın Bahçeli’nin ne de Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçimidir. Bu seçim mevcut yönetim sistemini değiştirmek için yapılan bir seçimdir. Yaklaşık  140 yıllık parlamenter sistem deneyimimiz var onu geliştirip güçlendirebiliriz. Daha iyi olması için adımlar atıp yasal düzenlemeler yapabiliriz. Ya da tek adama tüm yetkileri verip nereye gideceği belli olmayan bir kaosa da sürüklenebilme ihtimalinin kapısını aralayabiliriz" diye konuştu. 
 
DEĞİŞİKLİK MADDELERİNDEKİ ÇARPIKLIKLAR.
 
18 maddeden oluşan değişiklik teklifindeki çarpıklıkları tek tek anlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, mevcut parlamenter sistem ile getirilmek istenen rejim değişikliği arasındaki farklılıkları sıraladı. Gürer, “Parlamenter sistemde seçimlerden sonra hükümet kuruluyor, sonra bakanlar kurulu oluşturulup, hükümet meclisten güvenoyu alıp göreve başlıyor. Eğer bakanlarda bir sıkıntı olursa gensoru verebiliyorsunuz. Milletvekili bakana sözlü soru soruyor. Önerilen değişikliklerde Başbakan, Bakanlar kurulu, güvenoyu, gensoru, sözlü soru önergesi kalkıyor, partili Cumhurbaşkanı getiriliyor. Cumhurun başkanı yani tüm milletin temsilcisi bir siyasi parti genel başkanlığına dönüştürülüyor" diye konuştu. 
 
 
 
 
 
MİLLETVEKİLİ BAKAN OLURSA NE OLACAK?


Yeni sistemde herhangi bir ilden vatandaşların oylarıyla seçilen milletvekilinin bakan olarak atanması halinde milletvekilliğinin düşeceğini vurgulayan Gürer, konuşmasında özetle şunlara değindi: “Niğde’den seçilen bir milletvekili eğer bakan seçilirse milletvekilliği düşüyor. Bakanlıktan alındığı zaman Niğde milletvekilsiz kalıyor. Cumhurbaşkanı tarafsızlık yemini ediyor. Ama hem partisinin genel başkanlığını yapıyor hem de devletin başı olarak görev yapıyor. Niğde’nin hem valisini atıyor, hem partisinin il ve ilçe başkanını. Cumhurbaşkanı kararname ile  bakanlıkları kuruyor yetkileri belirliyor kaldırıyor, Cumhurbaşkanı yardımcısı atıyor sayısı belirsiz. Tüm kamu kurum kuruluşları yargı ordu diyanet kısacası ülkede yönetimin tümünü belirliyor. Siyasi parti genel başkanı ama Cumhurbaşkanı sıfatı ile tüm gücü elinde tutuyor OHAL yetkisinden yurt dışı büyükelçi atamalarına, validen Genelkurmay  başkanına her makamı belirleyen güç bir siyasi parti genel başkanında tek başına olmadık sorunlar yaratma zmı? Hemşerilerim yapılmak istenen değişiklik nereye gideceği belli olmayan bir sürece ülkemizi taşıyabilir. Bu ülke parti devleti haline gelebilir. Ayrışmalar oluşur. Sorunların azalmayacağını aksine artacağını maddeleri okuyan görür. Yeni anayasada önümüze konulanlar işte bunlar. Sandık başına gittiğinizde vicdanınızla baş başasınız.  O gün vereceğiniz karar ülkenin kaderini belirleyecek…”dedi.
 
DIŞ POLİTİKA YA BİR BAKIN.
 
Ömer Fethi Gürer, Devlet yönetiminin ciddi bir iş olduğunu ve ben bilirim, ben yaparımla yürümediğinin bir kez daha görüldüğünü belirtip AKP  iktidar olduğunda dış politikada komşu ülkelerle sıfır sorun diye yola çıkmıştı ancak sıfır komşusu olan bir duruma  getirildiğimizi anlattı. Suriye ile yaşanan süreç bile tek başına dikkate değer diyen Gürer. “Suriye ile vize kalkıyor, mayınlı araziler tarıma açılıyor, kardeşim Esat derken sınıra duvar çekilen  bir duruma geldik. Barzani dışında işbirliği yapılan yok onunda gözü Kerkük'te, Adam devlet değil tanıyanı yok Ankara, İstanbul’da sözde bayrağını çektiler. İsrail için söylenenler hafızalarda, ticari anlamda o dönemde yine anlaşmalar bozulmadı ama kavga eder gibi yapılıp seçime malzeme edildi. İsrail Kendi çıkarı için dilediği gibi davrandı. Görüşmeyiz derken Bakan ziyarete gitti. Irak ülkemize kafa tutabildi. Yunanistan’ın adalarda bayrak dikmediği yer kalmadı, bu arada Almanya, Hollanda sorunları çıkarıldı. Orada da ticari anlaşmalar askıya alınmadı. Almanya ve Hollanda en iyi ticari ilişkimiz olan ülkeler. Kavga eder gibi yapıp mağduriyet üzerinden seçime yönelik karşılıklı fayda peşine düşüldü, Yağmur olmasa da gürleyen bir yaklaşım sergilendi. Esasında yurtta Barış dünyada Barış anlayışından uzaklaştığımız günden beri dış politikamız hamaset nutuklarından öte ülkemiz yararına bir kazanım üretmedi, sorunlar arttı. Sözü geçen ülke iken sürekli tartışılan bir ülke konumuna getirildik. Bu süreci yaratanda ben bilirim anlayışıdır. Ortak akıldan uzaklaşılan her yerde sorunlar derinleşmektedir" dedi.
 
 
Editör: TE Bilişim