Gürer, havaalanlarında uçağa giden yolcuların aranmasına rağmen havaalanı girişlerinde ise araçlarla gelenlerin de aranmamasının terörün erdiği boyut ve yapabileceklerinden bihaber güvenlik zafiyetinin açık göstergesi olduğunu ifade etti. “Atatürk Havaalanı terör saldırısına karşı korunamıyorsa bu güvenlikten sorumlu olanlar nereyi korumak için strateji üretiyorlar. Bunun da sorgulanması gerekir. Hükümet, İç işleri Bakanı, İstihbarat Örgütü, Cumhurbaşkanına muhalefet edenlerin peşine düşüp onları terörist göstereceğine terör için faaliyet gösterenlerin peşine düşmesi en azından bu olaylarla anlamalı ve kavramalıdır” dedi.
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer“ Ne acı ve düşündürücüdür ki 239 yurttaşın yaralı ve 41 yurttaşın ülkenin en önemli havaalanında birden çok terörist tarafından öldürülmesi olayında dahi Cumhurbaşkanı başkanlığında tüm siyasi parti genel başkanları ile bir değerlendirme toplantısı yapılamaz duruma gelindi. Çünkü ülkenin Cumhurbaşkanı partiler üstü bir yaklaşımla, sorunlarda toparlayıcı, bütünleştirici olmak yerine bir siyasi parti genel başkanı gibi davranıyor. Her konuda sorumlu hükümet ve Başbakan varken her gün her konuda Cumhurbaşkanının parti genel başkanı gibi konuşması sorunları azaltmak yerine artırıyor. Yurt dışı ve yurt içinde Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünyada Barış” çizgisinden ayrılmanın bedelini ne yazık ki tüm toplum ağır biçimde ödüyoruz. İsrail ile görüşmem diyen, Rusya’ya meydan okuyan, Mısır ile Suriye ile Irak ile ayrışan sonra da başta ekonomik sorunlar olmak üzere çıkmaza girince sözlerinden çark eden yaklaşım ile ülkenin sorunsuz yönetilemeyeceği açıktır. İsrail ile Rusya dönüşü ibretlik bir durumdur. Terör konusunda da yaşananlar ise can yakıcı acı bir süreçtir. En azından terör konusunda yetkili makamda bulunanlar başarısızlığı net olarak ortadadır. Derhal istifa etmeleri şarttır. Ülkede “çift yol yaptık” derken “hükümet bizdik “diyenler yaşanan terörün sorumluluğundan kaçmak, muhalefeti suçlayarak sorumluluktan sıyrılma çabası yerine çözüm üretmek zorundadırlar. Terör konusunda hangi yasayı meclise getirdiler de geçmedi. Ülkenin yönetimini elinde tutan yaklaşımın 5 yılda üçüncü kez Yargıtay ve Danıştay yapısını kökten değiştirmesi ve terör gecesinde dahi yalnız bu amaçla meclisi sabah saat 6.00 ya kadar çalıştırması, dilediğini yapabilme çoğunluğunun göstergesidir. Terör konusunda TBMM’yi devre dışı bırakarak aranan çözümlerin sonuçsuz kaldığı görülmektedir. Terör kimden gelirse gelsin şiddetle lanetliyoruz. Yargı, güvenlik güçleri, istihbarat örgütleri, yasa çıkarma ve her alanda dilediği gibi davranma hakkı, yandaş medya ile oluşan gücün yalnızca muhalefeti susturma amaçlı kullanılması yerine ülkede birlik dirlik kardeşliği sağlamak ve teröre karşı kullanılsa sorunlar en aza inecektir. Herkesi her kesimi sağduyulu davranmaya çağırıyorum. Şehitlere, canlarını yitiren yurttaşlara Allahtan rahmet, yaralılara, gazilerimize sağlık diliyorum. Terörü bir kez daha lanetliyorum “dedi.
Editör: TE Bilişim
