Niğde'de sivil toplum örgütleriyle bir araya gelen Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, siyasetçinin görevinin ülkesinin kalkınmasını sağlamak olduğunu belirterek, "Türkiye'de siyasi istikrarı sağlamış, halkın sevdiği bir lider var.
Niğde'de sivil toplum örgütleriyle bir araya gelen Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, siyasetçinin görevinin ülkesinin kalkınmasını sağlamak olduğunu belirterek, "Türkiye'de siyasi istikrarı sağlamış, halkın sevdiği bir lider var. Türkiye ilerliyor ve biz rol yapmıyoruz" diye konuştu.
Partisinin Seçim çalışmalarına katılmak üzere Niğde'ye giden Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Bor ilçesinde sanayici ve partililerle bir araya geldi. Türkiye'nin tek başına bir iktidar olan dönemlerde ilerleme ve atılım yaşandığını belirten Bakan Ergün, "Türkiye, çok partili sisteme geçiş yaptı ve en hızlı ilerlemelerini yakaladı. Bu dönemler siyasi istikrarın sağlandığı güven ortamının olduğu dönemlerdir. 1950–60 yılları arasında Türkiye büyük mesafe almıştır, rahmetli Menderes iktidarda olduğu zaman. Niye, tek başına iktidardı çünkü. Siyasi istikrar sağlanmış tabana yakın bir hükümet kurulmuştu. Halkın değerleriyle barışık bir hükümet vardı. Halktan biri Başbakandı ve halkın derdini anlıyordu. Üstelik kendisi de çiftçi kökenliydi. İşte Türkiye halkın içinden gelen birilerinin iktidar olduğu dönemlerde hızlı mesafeler aldı. Bu rahmetli Özal'ın iktidar döneminde de böyleydi. Çünkü rahmetlide halka yakın bir insandı. Halkın içinden biriydi" dedi.
Türkiye'nin AK Parti iktidarı ile yeniden zirveye çıktığına belirten Bakan Ergün, bunu da Başbakan Erdoğan'ın doğallığından kaynaklandığını dile getirdi. Erdoğan'ın halktan biri olduğunu ifade eden Bakan Ergün, "Başbakanımızda halkın içinden gelen bir lider. Bazen Başbakanımıza 'Canım neden bu kadar kızıyor' diye soruyorlar. Başbakan tabii bir adam doğal bir insan. Sen neye kızıyorsan o da ona kızıyor. Sen kızınca ne yapıyorsan o da aynısını yapıyor. Sen hiç kızmıyor, sevinmiyor musun? Bir insanın sevinçli olup olmadığını anlayamaz mısınız? Sevinçli bir insan hali elbette ki farklı olur. Kızan bir adamın da hali başka olur, siz bir insanın yüzüne bakınca sinirli mi üzüntülü mü olduğunu anlamaz mısınız? Doğal olarak birisi üzüldüğü zaman karamsarlık çöker insana ve bu en tabii haldir. Bir adam kızdığını, üzüldüğünü, sevindiğini belli etmemesi için tiyatrocu olması lazım, biz tiyatrocu muyuz canım bizde milletimizden halkımızdan birisiyiz" diyerek Erdoğan'ın doğal davrandığını söyledi.
Türkiye'nin AK Parti iktidarı ile yeniden zirveye çıktığına belirten Bakan Ergün, bunu da Başbakan Erdoğan'ın doğallığından kaynaklandığını dile getirdi. Erdoğan'ın halktan biri olduğunu ifade eden Bakan Ergün, "Başbakanımızda halkın içinden gelen bir lider. Bazen Başbakanımıza 'Canım neden bu kadar kızıyor' diye soruyorlar. Başbakan tabii bir adam doğal bir insan. Sen neye kızıyorsan o da ona kızıyor. Sen kızınca ne yapıyorsan o da aynısını yapıyor. Sen hiç kızmıyor, sevinmiyor musun? Bir insanın sevinçli olup olmadığını anlayamaz mısınız? Sevinçli bir insan hali elbette ki farklı olur. Kızan bir adamın da hali başka olur, siz bir insanın yüzüne bakınca sinirli mi üzüntülü mü olduğunu anlamaz mısınız? Doğal olarak birisi üzüldüğü zaman karamsarlık çöker insana ve bu en tabii haldir. Bir adam kızdığını, üzüldüğünü, sevindiğini belli etmemesi için tiyatrocu olması lazım, biz tiyatrocu muyuz canım bizde milletimizden halkımızdan birisiyiz" diyerek Erdoğan'ın doğal davrandığını söyledi.
Konuşmaların ardından bir süre Bor merkezde yaya olarak dolaşan ve vatandaşlarla esnaf kahvehanesinde çay içen Bakan Ergün, buradaki programının ardından Niğde Grand otelde Niğde Organize Sanayi Bölgesi ve Ticaret Sanayi Odası tarafından düzenlenen işadamları ile istişare toplantısına katıldı.
Bakan Ergün, “Biz girişimcilik ile zenginleşebiliriz”
Toplantıda konuşan Bakan Ergün, “Biz petrol ve doğal gaz zengini ve bunları ihraç edecek bir ülke olamayız. İhtiyacımızın bir kısmında kendi kaynaklarımızdan karşılayacak kadar kazanabiliriz. Onun için bizim en önemli zenginliğimiz müteşebbisler, girişimciler. Biz bilek gücü ile zenginlik kazanacak bir toplumda değiliz. Yani Türkiye ucuz iş gücü, ucuz emek, ucuz enerji, ucuz ham madde kaynağı ve birçoğumuzda rekabet gücünü buradan kazanamaz. Bizden çok daha ucuza iş gücü çalıştıran ülkeler var. Biz onlarla yarışamayız. Çin ile Hindistan ile veya Endonezya ile Mısır ile ve benzeri ülkelerle iş gücü konusunda ucuz iş gücü konusunda rekabet edebilir miyiz? Edemeyiz tabi. Bugün bazı Avrupa Birliğine sonradan katılan ülkelerle bile ucuz iş gücü konusunda rekabet edemeyiz. Bulgaristan, Polonya, Estonya, Litvanya, Letonya ve benzeri ülkelerle iş gücü bizden daha ucuza bulabiliyorlar. Demek ki bizim bir rekabet gücü kazanacağımız alan ucuz iş gücü, ucuz ham madde, ucuz enerji alanı değil. Demek ki bizim zenginleşeceğimiz alan doğal gaz, petrol, doğal kaynaklar değil. Biz girişimcilik ile zenginleşebiliriz. Sanayi bir toplumu zenginleştiren en önemli unsur. Tabi ki ticaret turizm bunlarda önemli. Ticaret daha bireysel bir zenginlik meydana getirirken, sanayi toplumsal bir zenginlik meydana getirir. Aynı zamanda teknoloji geliştirme, AR-GE yapma, tasarım, marka oluşturma gibi konuları da sanayi içerisinde halledebiliriz. Demek ki sanayi alt yapısı güçlü bir Türkiye İnşa etmek zorundayız. Biz kol gücüyle değil beyin gücüyle zenginleşebiliriz.” Dedi.
Bakan Ergün, “Allah’a şükürler olsun. Coğrafyamız biz çok büyük avantajlar sunuyor. Çok kritik bir coğrafyada bulunuyoruz. Bütün pazarların ortasında bir yerdeyiz. İtalya ile Çin arasındaki geniş coğrafyada en rekabetçi ülkelerden bir tanesiyiz. Genç ve dinamik bir nüfusumuz var. Bu nüfusumuzu iyi eğitebilirsek bunların üreteceği bilginden yapılacak teknoloji, üretim bizi zengin edecektir.” Şeklinde konuştu.
Bakan Ergün, toplantının ardından Niğde’den ayrılarak karayolu ile Kayseri hareket etti.
Editör: TE Bilişim
