CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak,  Turizm Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada Niğde ve Türkiye turizminin gelişmesi için yapılması gerekenleri sıraladı.


Doğan Şafak, Niğde’nin turizm potansiyelini şöyle sıraladı:

“Dünyanın en güzel doğa yürüyüşü ve tırmanış sporunu yapma olanaklarına sahip 3500 metrenin üzerinde 12 heybetli zirveden oluşan, dağ gölleri eşsiz ormanları şelaleleri, Ecemiş Çayı ile Orta Torosları oluşturan Aladağlar’ı, Türkiye’nin en büyük kış sporları yapma potansiyeline sahip olan, Çiftehan kaplıcaları ile sağlık turizmine öncülük eden içinde endemik türler barındıran gölleri ve yeşil doğası haşmetli zirveleri ile Bolkar dağları, yine Volkanik yapısı ile Hasan Dağı ve  Narlıgöl gibi doğal güzellikleri ile yatırımcılarını bekleyen Niğde, Türkiye’nin ve dünyanın hemen hemen hiçbir ilinde olmayan sağlık ve doğa turizmi potansiyeli zengin olan ilimizdir.

Aynı zamanda yaşanmış tarihi ve kültürel değerleri ile Niğde Kalesi, Ak Medrese ve tarihte yaşanmış bir aşkı anlatan giriş kapısında ki kadın silüetini Güneş’le ziyaretçilerine yansıtan Alââddin Camii, Sungurbey Camii,  Hüdâvent Hatun Türbesi, Gülen Meryem Ana Motifi ile Eski Gümüş Manastırı, Tiyana Su Kemerleri, dünyanın en eski Olimpik Roma Yüzme Havuzu, Ulukışla Kervansarayı, Paşa Hamamı ile tarihe muhteşem bir yolculuk yapma imkanı sunan  ilimiz mimarisi ile de geleceğe  görkemli bir ayna tutmaktadır.”

NİĞDE TİCARET VE SANAYİ ODASINA SORUMLULUK DÜŞÜYOR

Niğde turizminin gelişmesi için çeşitli önerileri gündeme taşıyan Doğan Şafak şunları kaydetti:

“Niğde doğal güzellikleri, tarihi yapısı ve turistik özelliklerinin yanı sıra gelişmekte olan sanayisi ve endüstrisiyle, altın, kalsit, antımıuan, bakır, kurşun, çinko, cıva, demir, diyatomit, mermer, nikel, selit ve gümüş madenleriyle ülke ekonomisine katkı sağlayan daha da büyük katkı sağlamak için yatırımcısını bekleyen, milyarca dolarlık bir geliri de beraberinde getirecek, görkemli bir ekonomik zenginliğe sahiptir. Bölgenin etkili kurumlarından olan, Niğde Ticaret ve Sanayi Odası’na da  Niğde’nin tanıtımın konusunda büyük sorumluluklar düştüğü kanaatindeyim.”

DESTEĞE DEVAM

Sektörün içinden gelen biri olarak Niğde turizmine katkısını sürdüreceğini vurgulayan Doğan Şafak şöyle dedi:

“Niğde’mizin saymakla bitiremeyeceğimiz 600 bin yıllık tarihi ve kültürel birikimini ekonomik ve sosyal değerlerini, doğal kaynaklarını başarıyla tanıtmak için elimden geleni yapmaktan, ulusal ve uluslararası düzeyde Niğde’yi hak ettiği zirveye taşımak için her türlü çalışmaya katkıda bulunacağımdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.”

Niğde’nin üzerinde bulunduğu toprakların tarih boyunca 14 medeniyete ev sahipliği yaptığına, bağımsızlık savaşının ilk savunma hatlarını oluşturduğuna işaret eden Doğan Şafak şöyle devam etti: “Cumhuriyetin getirdiği değerlerin yılmaz savunucusu Niğde’mizin coğrafi yapısının ve doğal güzelliklerinin sunduğu ekonomik avantajları,  beşeri sermayesini ve keşfedilmemiş potansiyellerini de gün ışığına çıkarıp ilimizin kalkınması için kullanmamız gerekmektedir”

TÜRKİYE İÇİN ÖNERİLER

 

Şafak, ülke turizminin içinde bulunduğu sorunları ve çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:

 

-     TÜİK’in verilerine göre, 2010  yılında  turizm sektörü, Türkiye’ye yurt dışından gelen vatandaşlarımızın getirdiği gelirlerden bağımsız olarak, 15 milyar doların üzerinde gelir sağlamaktadır. Yurt dışından gelen vatandaşlarımızın gelirini de eklersek, bu miktar 20 milyar dolar civarındadır. Bu gelirlere rağmen; hükümetin Kültür ve Turizm Bakanlığı Turizm Tanıtım Bütçesi’ne ayırdığı miktar sadece 138 milyon 400 bin liradır.

 

-     2002 yılında turizm gelirlerinin gayrisafi yurt içi hasılası içerisindeki oranı yüzde 6,6 iken bu oran, 2010 yılında yüzde 2,6’ya kadar gerilemiştir.

 

-     TÜİK’in verilerine göre, 2002 yılında Türkiye’ye gelen bir turistin ortalama harcaması 640 dolarken, 2010 yılında bu tutar 550 dolara düşmüştür. Aynı dönemde ülkemize gelen turist sayısı 13 milyondan, 28 milyona çıkmıştır. Bıraktığı döviz ise 15 milyar dolar civarındadır. Turist sayısı yükselirken, turistlerin ülkemize bıraktığı kişi başı döviz giderek azalmıştır.

 

-     Gürcistan, Azerbaycan, Romanya, Bulgaristan ve  bazı Afrika ülkelerinden gelen turistlerin ülkemizde kaçak işçi olarak çalıştığı bilinmektedir. Üç buçuk- dört milyon kaçak çalışan turistlerin, kayıt dışı olarak ülkemizden götürdüğü dövizin, gelir olarak hesaplanmasını anlamak mümkün değildir.”

 

-     “Yabancı tur operatörlerinin ve otellerin, turizm acentelerinin ülkemize getirdiği turistler “Her şey dahil” sistemden yararlanmaktadır. Bu sistemin esnafa hiçbir yararı yoktur.

 

-          Çevre ve Orman Bakanlığı, Milli Parklar alanına giren dağlarda 150 dolar günlükle, alan kılavuzu alma mecburiyeti getirmiştir. Alan kılavuzları ise yabancı dil bilmeyen, yöreden toplanan kişilerdir. Dağlarda trekking ve tırmanış turları riskler taşıyan bir faaliyettir. Türkiye dağlarında, Türkiye Dağcılık Federasyonu’na bağlı dil bilmeyen  mihmandarlar ile Orman Bakanlığı’nın köylerden toplayıp yetiştirdiği  yabancı dil bilmeyen ormancıların rehberlik sorunu ise, “TÜRSAB ve Turizm Bakanlığı  bir araya gelerek, Üniversite Dağcılık Kulüpleri’nde yetişen, yabancı dil bilen, bu işi yapmak isteyen öğrencileri sahada eğiterek dağ rehberliği belgesi verilerek, İsviçre’de olduğu gibi, Üniversitelere “Dağ Rehberliği Bölümü” açılarak, Uygulama Niğde, Bursa, Van ve Ankara’daki bazı üniversitelerde  yürütülerek bu sorun kökten çözülmelidir” dedi.

 

-     “Muğla’da Dalyan nehrini,  tekne turları hızla kirletmektedir. Nehirde toplam 490 tekne günübirlik tur yapmaktadır. Bu nehirde mazotla çalışan tekneler yerine, elektrikli veya güneş enerjisiyle çalışan teknelerin kullanılması zorunlu hale getirilmelidir. Tekne sahiplerine derhal teşvik verilerek, nehrin kirlenmesi önlenmelidir.

 

-     Hasan Keyf’i içine alan baraj derhal durdurulmalı ve yıkılmalıdır.

 

-     İngiltere ve Almanya Dış İşleri Bakanlığı tarafından riskli bölge kapsamına alınan Siirt, Bitlis, Van gibi doğu illerimizdeki tur güzergâhlarının da bu kapsamdan çıkartılması için diplomatik temas kurulması gerekir.”

 

Kış turizminin ihmaline dikkat çeken Doğan Şafak; Ülkemizde Erzurum ve Erciyes dışında, kış turizmine yönelik  yabancı turistlerin ilgisini çekecek kayda değer yatırımlar yapılmamıştır. Bu önemli turizm dalı ihmal edilmiştir. Bolkarlar kış turizmine en elverişli, kış olimpiyatlarının, tur kayağı ve çeşitlerinin yapılabileceği, yatırım yapılması kaçınılmaz olan en önemli dağımızdır. Unutmayalım ki, Avusturya, Türkiye’nin yıllık turizm gelirinin yarısı kadarını, sadece kış turizminden  kazanmaktadır. Türkiye’nin dağları ise neredeyse Avusturya’nın yüz ölçümü kadardır” dedi.

 

REHBERLİK YASASI YOK

 

Turist rehberlerinin sorunlarından da söz eden Şafak, Halen mevcut bir Rehberlik Yasasının olmadığını dile getirirken, Rehberler Birliği Yasasıyla ile ilgili şu sözleri söyledi: “Üyesi de bulunduğum Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’na havale edilen yasa tasarısı, Rehberler Birliği Yasası değil, Rehber Birlikleri Yasası’na dönüşmüştür. Kültür turu rehberlerinin  yetiştirilmesinde de sorunlar vardır. Birçok üniversite İngilizce Turist Rehberliği bölümü açmıştır. Fakat Fransızca, Almanca, İtalyanca ve başka dillerde rehberlik bölümleri açılmamıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, YÖK ile bağlantı kurarak bu sorunu çözmesi gerekmektedir “ dedi.

 

Yerli Turizm Seyahat Acentalarının en zorlandığı konu sigortadır. Çünkü; Türkiye’de turistleri seyahat kapsamı içine alacak, sigortalayacak bir sigorta şirketi yoktur. Kısmen sigorta yapan şirketlerde, tur kapsamı alanını çok dar tutmaktadır. Bunun için Seyahat Sigortası Mevzuatında düzenlemeye ihtiyaç vardır.

 

AĞRI DAĞINA VİZE BİR REZALET

 

Afrika’da Kilimanjaro dağına yılda 30 bin turist çıkış yaparken,

Türkiye’de Nuh’un gemisi efsanesiyle anılan ve Avrupa’nın en yüksek zirvesi 5165 metreolan Ağrı dağına yılda 2000 turist çıkış yaptığına dikkat çeken Şafak, “ Ağrı Dağı’na vize istenmesi, sırf bunun için birkaç bakanlığın bir araya gelerek yaptığı uyduruk protokoller ve keyfi  kuralların konulması, turizm sektöründe uygulanabilecek en büyük rezalettir” dedi.

Şafak, Kültür ve Turizmin, millet ve devletlerin "manevi tapu senedi" olduğunu vurgularken, "Ülke turizminin büyüyerek Türkiye'nin gerçek bir dünya markası haline gelmesi dileğiyle, tüm sektör temsilcilerinin Turizm Haftası'nı kutlarım" dedi.



Editör: TE Bilişim