Tahir Aybek isimli bir ülkücü okurumuz, MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeliye yazdığı mektubu bizlerle paylaştı. 

Mektup aynen şöyle;


 Sayın Genel Başkanım Devlet Bahçeli'ye


Öncelikle bu acık mektubumu yazmamın amacı mhp ve ülkücü camia icerisinde bir provakasyona sebebiyet vermek olmadığını ayrıca farklı ülkücülük ve şeriyecilik gibi hiziplerle, cemaat ve diğer siyasi herhangi bir dış unsurlarla bağlantımın bulunmadığını belirtmek istiyorum. 

Bu mektubu kaleme alırken ben, ülkücülük davasını çocukluğumdan beri hem fikren hemde fiilen yaşamaya çalıstım hala bu davanın arkasında olan ülkücülük davasına inanmış bir gencten baska kimse değilim. Elimde hic bir belge doküman veya kaset yok,  bu yüzden bu mektubumu bir tehdit olarak algılamamanızı rica ediyorum. 

Amacım sadece davamızın içinde bulunduğu bu iyi olmayan durumun bir an once iyilestirilmesi ve teskilatimizin kendine dönerek gerçek kimliğine tekrar kavusmasıdır. Bu yüzden yazdıklarımı kişisel olarak agılamamanızı ve dil sürçmelerinizle dalga geçenlere gösterdiğiniz hoşgörüyü banada göstermenizi rica ediyorum. Her ne kazar sizin genel başkanlığınızı artık benimsemesemde kendi genel başkanımı eleştirme densizliğinde bulunduğum için önce sizden sonra da tüm ülkücü camiadan özür diliyorum. 

Sayın Genel Başkanım, 

Biz Ülkücü gençlerin provakasyonlara gelmemesi için oldukça büyük bir özveride bulundunuz, insanların Ülkücülere bakış açısı değişti. Ancak; Neden kutlu davanın karakolları olan semt ocaklarını kapattınız? Ülkücüleri kavgadan ve döğüşten uzak tutmak için mi? Eğer bunu düşünürek hareket ettiyseniz sizin Ülkü Ocaklarına bakış açınız bir solcudan farklı olmadığını anlıyorum. Bilindiği gibi Ocaklar Ülkücü gençlerin kaynaşması pişmesi, milli çıkarlara uygun bir hayat felsefesi kazanması ve ülkücü ideolojinin insanlara tanıtılması için varlar. Bazı semt ocakları kavgaya karışıyorsa, bunu tüm teşkilatın suçuymuş gibi değerlendirmek tehlikeli değil midir? Burada size düşen görev ocakları kapatmak değil, bozkurtların içine sızmaya çalışan çakalları temizlemektir. Ancak, siz semt ocaklarını kapattınız. Hareketin mihenk taşı olan Ocakçılığı ve teşkilatçılığı yok ettiniz. Kendinize rakip olur diye bir çok dava arkadışınızı partimizden kovdunuz. Buda yeni hiziplerin oluşmasına yol açtı ve hareketimiz bölündü. 

Sayın Genel Başkanım, 


Günler aylar yıllar geçiyor, sizin fikirleriniz ve politikalarınız ülkücülüğün fikirlerinden vazgeçiyor ama bu ülkülerimiz değişmiyor. Aramızda görüş ve ilçe farkı olsa gerek. Sözü uzatmadan seçim sonrasında olduğu gibi şimdi de istifaya davet ediyor ve ülkücü hareketin önünü açmaya vesile olmaya çağırıyorum. 

Emin olun ki Ülkücü Hareketin lideri olabilicek insanların önünü açarsanız, inanın bu 19 yıllık süre içerisinde yaptığınız en büyük icraatınız olacaktır. 

Saygılarımla...
Editör: TE Bilişim