Disk, Kesk, Tmmob, Ttb, Tdb'nin ülke genelinde aldığı karar ile grev kararı ve ardından Gezi Parkı protestoları Niğde'de yapıldı. 




Taksimde yaşanan olayları protesto etmek amacıyla  Disk, Kesk, Tmmob, Ttb, Tdb gibi sivil toplum kuruluşları ve sendikalar 17 Haziran Pazartesi günü   1 günlük grev yapma kararı aldı.


Bu gün 17:00'da Niğde Hükümet Meydanında toplanan yaklaşık 250 kişilik grup sloganlar atarak hükümetin uygulamalarını protesto etti. Oturma eylemi yapan grup çeşitli doviz ve sloganlarla Gezi Parkı direnişine katılanlara Niğde'den destek verdi. 


KESK e bağlı Eğitim-Sen tarafından Niğde  Hükümet meydanında ortak bir basın açıklaması yapıldı. 

Açıklama da şu görüşlere yer verildi  ; 



" Taksim Gezi Parkı’nın ranta kurban edilmesine karşı gelişen yurttaş duyarlılığını polis terörü ile bastırmaya kalkışan AKP iktidarı Türkiye  halkının vicdanının, hak ve adalet arayışının güçlü duvarına çarptı.  AKP iktidarı halkın bu onurlu tepkisine devlet terörüyle karşılık verme yolunu seçti. Hak ve adalet isteyen insanlarımız öldürüldü, onlarcası  sakat bırakıldı, binlercesi yaralandı. Medya iktidar ablukası altına alınarak, Türkiye halkının özgürlükçü muhalefeti  hakkında muazzam bir çarpıtma ve karalama kampanyası başlatıldı.

Gezi Parkı direnişinin başından bu yana en geniş kesimler tarafından   sahiplenmesinde önemli bir görev üstlenen Taksim Dayanışması ile muhatap  olmak yerine bu süreçte bir kez bile Taksim ve civarına inmeyenlerle  görüşülerek kamuoyu yanıltılmaya çalışıldı.


Ancak halkın direnişi kırılamadı, önüne konulan bütün barajları birer
birer aştı.   Türkiye halkının vicdan, hak ve adalet direnişiyle sarsılan AKP iktidarı,
halkın büyük direnişini kıramayınca, çevre duyarlılığına indirgemeye,
yaygın polis terörü ve despotik yönetim tarzına karşı halk tepkisini gayrı
meşru hale getirmeye girişti.


Türkiye’nin özgürlüğe sevdalı insanları AKP iktidarının bu oyununa
gelmedi. Halkın hak ve özgürlüklerinden vazgeçmeyen ısrarlı direnişi
karşısında AKP iktidarı halka karşı, tüm dünyanın gözleri önünde akıl
almaz ve vahşi bir saldırı kampanyası başlattı.


Halk direnişinin simgesi haline gelen Gezi Parkı ve Taksim Meydanı
iktidarın polisi tarafından kimyasal gazlar ve sıvılarla işgal edildi. Bu
da yetmezmiş gibi başta Kızılay olmak üzere ülkenin dört bir yanında
kentlerde Dünya’nın gözü önünde ölçüsüz polis şiddeti yaşandı. İnsanların
kaybettikleri dostlarını uğurlamak için yapacakları anma törenine dahi
korkunç bir polis saldırısı yapıldı.


Çocuklar ve yaşlılar tüm insani değerler ayaklar altına alınarak gaza
boğuldu, hırpalandı.

Bu vahşi saldırılarda yaralanan insanlarımız için oluşturulan revirler
dağıtıldı, doktorlar, hemşireler gözaltına alındı, tedavi araçları ve
malzemeleri tahrip edildi.

Halk muhalefetine sahip çıkan milletvekilleri, uluslararası gözlemciler
gazlandı, coplandı.

Bu acımasız polis şiddeti, bizzat Başbakan tarafından miting meydanlarında
verilen talimatlarla harekete geçirildi. Bu vahşetin sorumluluğu faşizan
politikaların talimatını veren AKP hükümetinin yanı sıra bu politikaları
uygulayan başta Valiler olmak üzere kolluk güçlerine aittir. Kimden
gelirse gelsin halka karşı insanlık suçu içeren talimatları uygulayarak bu
suçları işleyenlerin, hesap vereceklerini akıllarından çıkarmamaları
gerektiğini hatırlatıyoruz.

Ancak özgürlük ve saygı isteyen halkımız, iktidarın tüm vahşi
saldırganlığına inançla, onurla, kararlılıkla, zekayla, aşkla karşı
koymayı sürdürüyor. Özgürlük ve onurun, hakkın ve adaletin direnişi
büyüyor, tüm Türkiye’yi sarıyor, AKP iktidarın sarsıyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan, halkımızın bu büyük direnişi karşısında giriştiği
iç savaş kışkırtıcılığının AKP tabanında karşılık bulmamasından çılgına
dönerek, dizginsiz bir baskı rejimi kurma yoluna girdi. Artık
sokaklarımızda polis TOMA’larının, Akreplerinin yanında Jandarma TOMA’ları
ve askeri birlikleri de görmeye başladık.

Bizler Türkiye halkının hak, adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin
en köklü emek ve meslek örgütleri olarak, AKP iktidarının despotik bir
rejim oluşturma yönündeki bu saldırganlığının durdurulmasının bugünün en
yakıcı demokratik görevi olduğu kanısındayız. Bu nedenle AKP hükümetinin
polisi tarafından uygulanan şiddete derhal son verilmesini ve Başta Taksim
olmak üzere şehirlerin meydanlarında uygulanan polis ablukasının
kaldırılmasını talep ediyoruz."denildi. 






















Editör: TE Bilişim