Vatandaşlık Yükümlülüklerinden Olan Askerlik Hizmeti Düzenlenirken Kamu Emekçileri Unutulmamalıdır!
 
Niğde Eğitim Sen İl Temsilcisi Göksel Rıza Özkan yazdı.
 
 
 
        İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 4 Ocak 2011 günü yaptığı açıklama ile Akademi mezunu polislerin üç hafta, polis okulu mezunlarının da altı ay askerlik yapmasını öngören tasarı hazırladıklarını, şu an görevde bulunan ve askerlik yükümlüğünü henüz yerine getirmemiş 36 bin polisin üç haftalık askerlik yapma olanağına kavuşacağını açıklamıştır. Bu açıklama polislere verilen ayrıcalık ile kamu görevlileri arasında yeni bir ayrımcılık yaratmıştır. Bilindiği üzere bu konuyla ilgili olarak konfederasyonumuz ve sendikamız başta öğretmenler, akademisyenler ve hekimler olmak üzere kamu emekçilerinin tümünü kapsayacak bir düzenlemenin hayata geçirilmesi gerektiğini savunmaktadır.
 
       Aslında, 1111 sayılı Askerlik Yasası’nın Ek 4. maddesi, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında öğretmen olarak görev yapanlar ile mesleği öğretmen olan ancak bu göreve henüz başlamamış olanların, temel eğitimlerini tamamladıktan sonra askerlik yükümlülüklerini er öğretmen olarak yapabilmelerine olanak tanımaktadır. Ancak, 1111 sayılı Askerlik Yasası’nın Ek 4. maddesi uyarınca öncelikle Milli Eğitim Bakanlığının ihtiyaç göstermesi, Genelkurmay Başkanlığının bunu uygun görmesi ve ihtiyaç fazlası olması gerekmektedir. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihtiyaç göstermemesi veya Genelkurmay Başkanlığının uygun görmemesi ya da ihtiyaç fazlası olmadığının belirlenmesi durumunda öğretmenler de olağan askerlik yükümlülüklerini yerine getirmektedir. Söz konusu düzenlemenin tüm celp dönemlerinde uygulamaya geçirilmesinin zorunlu tutulması, öğretmenlerin görev yaptıkları eğitim kurumlarında askerlik yükümlülüklerini er öğretmen olarak yerine getirmelerine olanak verecek biçimde düzenlenmesi en azından öğretmenler açısından bu sorunu çözecektir.
 
        Ayrıca bu hak, yasal bir engel olmadığı halde, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında sözleşmeli öğretmen olarak görev yapanlara tanınmamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi gereğince sözleşmeli olarak istihdam edilen öğretmenlerin, kadrolu öğretmenler gibi Ağustos celbinde silâhaltına alınmaları ve temel eğitimleri sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı emrine asker öğretmen olarak verilmeleri” amacıyla Milli Savunma Bakanlığına öneride bulunmuş ancak Milli Savunma Bakanlığı bu öneriyi reddetmiştir.
 
İçişleri Bakanlığı’nın anılan açıklaması, polislerin askerlik süreleri ile 1111 sayılı Askerlik Yasası uyarınca (er) öğretmenlerin askerlik süreleri arasında da bir eşitsizlik yaratmaktadır. Yapılan düzenlemeye göre Polis Akademisi mezunları 3 hafta, üniversite mezunu öğretmenleri ise olağan süre kadar askerlik yapacaktır.
 
          AKP’nin kolluk hizmetinin üretilmesi ve bu hizmetin işgücünü oluşturan polislerin askerlik hizmetinde ayrıcalığa sahip olmaları noktasında politika belirlemesi, açıkça bu hizmet alanına ve polise verdiği ayrıcalığı göstermektedir. Oysaki başta öğretmen, akademisyen ve hekimler olmak üzere tüm kamu emekçilerini kapsayacak bir düzenlemeye gidilmesi, üretilen hizmetlerin aksamasını ve hizmetin gerektirdiği niteliğin erimesinin engellemesini sağlayacaktır. Devletin bir güvenlik aygıtı şeklinde değil, toplumsal ihtiyaçlar için hizmet üreten işlevleriyle öne çıkması, toplumsal barış başta olmak üzere birçok sorunun çözümüne de katkı sağlayacaktır.
 
         Eğitim Sen olarak askerlik hizmetinin yeniden düzenlenmesi sürecinde kamu emekçilerinin dışarıda bırakılarak eşitsiz bir yapılanmaya gidilmesini doğru bulmuyor, askerlik yükümlülüğünün kamu hizmetlerinin üretimi içerisinde yeniden ele alınması gerektiğini savunuyoruz.
 

Editör: TE Bilişim