Bosna Hersek Parlamentosu İçişleri Komisyonu'nun davetlisi olarak Bosna Hersek’e giden AK Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu’nun heyet başkanlığındaki TBMM İçişleri Komisyonu üyelerinin resmi temasları devam ediyor. Kavaklıoğlu, Türkiye’nin Bosna Hersek’in anayasa reformu çalışmalarıyla NATO ve AB üyesi olmasını destekleyeceğini ifade etti.
TBMM İçişleri Komisyonu heyeti, bazı temaslar için gittiği Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, Bosna-Hersek Parlamentosu İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu üyeleriyle görüştü. Görüşmenin ardından, Türk heyetine başkanlık eden TBMM İçişleri Komisyonu üyesi AK Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu ile Bosna Hersek İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu Başkanı Mirsad Cugum, basın toplantısı düzenledi. Mirsad Cugum, görüşmede, son dönemde iki ülke arasındaki ilişkilerinin daha da güçlendiğinin konuşulduğunu belirterek, TBMM İçişleri Komisyonu ile fikir alışverişinde bulunduklarını ve Türk heyetinin tecrübelerinden yararlanacaklarını söyledi.
AK Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu da Bosna Hersek'in, Türkiye'nin ve Türk halkının gönlünde her zaman çok özel bir yeri olduğunu vurguladı. Kavaklıoğlu, ''Türkiye her zaman Bosna Hersek'in yanında olmuştur ve yanında olmaya da devam edecektir'' dedi. Balkanlar'da güvenlik ve istikrarın korunmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Kavaklıoğlu, şöyle konuştu: ''Bunun daha fazla bölünmeyle değil, bütünleşmeyle olacağına inanıyoruz. Bütün bunlar için üç kurucu halk ve iki entite arasında uzlaşma sağlanmasının şart olduğunu düşünüyoruz. Hükümetin kurulmasının ardından Avrupa Birliği ve NATO üyeliğine yönelik atılan adımları takdirle izledik. Ancak, Avrupa Birliği istikrar ve ortaklık anlaşmasının uygulanabilmesi için gerekli olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 'Seydiç-Finci' kararının gerektirdiği düzenlemeleri kabul etmek şüphesiz zorlu bir görev olarak durmaktadır.''
''Türkiye her alanda gerekli katkıyı vermeye hazır''
Kavaklıoğlu, Türkiye'nin, Bosna Hersek kurumlarının etkinliğini artıracak bir anayasa reformunu desteklediğini de ifade ederek, ''Türkiye'nin bu konuda gerekli katkıyı, desteği vermeye hazır olduğunu, Bosna Hersek'in Avrupa Birliği ve NATO üyeliğini de güçlü bir şeklide desteklediğini'' vurguladı. İki ülke parlamentoları arasında yapılan ziyaretlerin memnuniyet verici düzeyde olduğunu belirten Kavaklıoğlu, ''Bosna Hersek ile ikili ilişkilerimizi başta ekonomi, ticaret, kültür ve eğitim olmak üzere her alanda geliştirme arzusundayız. Bunu sağlamak için karşılıklı artarak davam edecek'' diye konuştu.
AK Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu, AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı, AK Parti Sivas Milletvekili Ali Turan, CHP Kırıklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan'dan oluşan TBMM İçişleri Komisyonu heyeti, daha sonra, Bosna Hersek Güvenlik Bakanı Sadik Ahmetoviç ile de görüştü. Heyet üyeleri, görüşmenin ardından, Bosna Hersek'in ilk devlet başkanı olan merhum Aliya İzzetbegoviç'in mezarını ziyaret etti.
''Seydiç-Finci'' kararı nedir?
Bosna-Hersek'te 1995 yılında imzalanan ve savaşı durduran Dayton Barış Antlaşması ile ülkenin kurucu unsuru olarak tanımlanan Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar dışındaki etnik topluluklara, ülkede ''cumhurbaşkanlığı'' seçimi sürecinde seçilme hakkı verilmedi. Bunun üzerine Bosna-Hersek'te yaşayan azınlıklardan Roman aktivist Dervo Seydiç ve Musevi azınlığın temsilcisi Jakob Finci, AİHM'e 2006 yılında ''ülkenin anayasasına ve seçim yasasına karşı'' şikayette bulundu. Seydiç ve Finci, anayasanın ve seçim yasasının, belli vatandaşları salt etnik kökenlerinden ötürü seçilmiş yüksek mevkilere aday olmaktan men ettiğini savundu. AİHM Büyük Kurulu, 2010'da Finci ve Seydiç'in şikayetini haklı buldu. Bağlayıcı nitelikteki kararda, Bosna-Hersek Anayasası, ülkedeki 3 kurucu halk olan Hırvat, Sırp veya Boşnaklar'dan birinden olmayanlara karşı ''ayrımcı'' ilan edildi. Kararda ayrıca, anayasanın Avrupa İnsan Hakları Anlaşması'nın temel ilkeleriyle uyumlu hale getirilmesi yönünde çağrıda bulunuldu. AB ve uluslararası toplum, Bosna-Hersek'e sürekli ''Seydiç-Finci'' kararıyla ilgili anayasada ve seçim yasasında reforma gitmesi için çağrıda bulunuyor.
