Kavaklıoğlu: “Dış politikamız, barış ve güvenlik vaat ediyor”


AK Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu boş durmuyor. Bir yandan Niğde’nin sorunlarının çözümü ve gelişimi için startını verdiği proje ve icraat dönemini başarıyla sürdüren Kavaklıoğlu, diğer yandan da akademik çalışmalar yürütüyor. Son olarak İstanbul Aydın Üniversitesi’nin düzenlediği Yükselen Güç Türkiye’nin Komşularına Etkileri konulu sempozyumda tebliğ sunan milletvekili, Yenişafak Gazetesinde yazdığı makalede Türk Dış Politikasının son yıllardaki barış ve güvenlik vaat eden değişimini yorumladı.

Türkiye’nin manevra alanı genişledi

Türkiye, son dönemde dış politikasını, küresel ve bölgesel dinamiklerle birlikte tarihsel sorumluluğunun hakkını vererek yürüttüğünü vurgulayan Kavaklıoğlu, Türk Dış Politikasıyla ilgili olarak şu görüşleri savundu: “Tarihsel sorunların, ihtilafların, çatışmaların ve görüş ayrılıklarının bulunduğu bölgemizde, Türkiye’nin köklü devlet geleneği, demokrasi ve ekonomik kalkınma alanında kat ettiği mesafe, çevre ülkelere verdiği güven, beşeri ve kültürel imkân ve kabiliyetleri ile uluslararası meşruiyeti göz önünde bulunduran yaklaşımı, kararlı ve yapıcı dış politikası, ülkemizi bölge ülkeleri için ortak payda haline getirmiştir. Bu durum, Türkiye’nin küresel düzlemde izlediği politikanın manevra alanını genişletmiştir. Türkiye’nin küresel ölçekte uyguladığı politika ile ulaşmak istediği bu hedef, aynı zamanda Batılı partnerlerine de barış ve güvenlik vaad etmektedir. Hatta Türk dış siyaseti Batılı partnerlerinin bu hedeflere ulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Özellikle son yıllarda lokal düzeyde ortaya çıkan risk, tehdit ve belirsizlikler, kısa süre içinde bölgesel ya da küresel bir boyuta ulaşmak suretiyle uluslararası duyarlılık yaratabilmektedir. Türkiye, bu sinerjinin yaratılmasında anahtar konumda bulunan ülkelerden biri olarak; BM, NATO ve diğer önde gelen Avrupa kuruluşlarının bünyesinde aktif diplomasi sergilemekte, AB’ye tam üyelik için müzakere sürecini devam ettirmekte, sadece Avrupa coğrafyası ile değil, aynı zamanda Transatlantik dünya ile de, ikili ve bölgesel ilişkiler kurarak, bölgesinde ve uzak coğrafyalarda dostluk ve işbirliğinin geliştirilmesi amacına dönük bir politika takip etmektedir”.

Arap Devrimi’yle daha iyi anlaşıldık

Türkiye’nin dış politikada geliştirdiği kapsamlı yaklaşımın sonucunda, Batı dünyasındaki partnerleri için vazgeçilemez bir ülke konumunda yer altığının altını çizen Kavaklıoğlu, Arap Devriminin gerçekleşmesiyle Türkiye’nin komşularıyla sıfır sorun politikası yürütmesinin daha iyi anlaşıldığını belirtti. Bununla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Nitekim Soğuk Savaş dönemi kalıntılarını tasfiye etme noktasında oldukça geç kalan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için halkların meşru beklentilerinin daha fazla ertelenemeyeceği artık herkes tarafından açıkça görülmektedir. Bu durumun farkında olan Türkiye halkların meşru taleplerinin karşılanarak, değişim sürecinin barışçıl yollardan hayata geçirilmesini, şiddet ve orantısız güç kullanımından kaçınılmasını, ülkelerin egemenliği, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasını, etnik, mezhepsel ve dini bölünmelerin önüne geçilmesini bu hassas dönemde izlenmesi gereken temel ilkeler olarak savunmaktadır”.

Son olarak Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinde geçmişte olmadığı kadar çok mesafe kat ettiğini belirten Kavaklıoğlu, özellikle kültürel arası diyalog ve doğu-batı diyalogu bağlamında Arap-İslam dünyası ile geliştirilen ilişkilerin Türkiye’nin Batı ile geliştirdiği ilişkilere olumlu katkı sağladığını kaydetti. 


Alpaslan Kavaklıoğlu'nun Yeni Şafak Gazetesi'ndeki yazısı için TIKLAYIN



Editör: TE Bilişim