Milliyetçi Hareket Partisi Niğde Milletvekili Aday Adayı Hikmet Bekil, Şırnak ilindeki nevruz kutlamaları sırasında Emniyet Amiri Murat Çetiner’e yapılan hakaret ve vurulan tokatı sert bir dille  kınadı.
 
Hikmet Bekil’in açıklaması şöyle ;
 
 
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in Şırnak'taki Nevruz kutlamaları (!)nda Emniyet Amiri Murat Çetiner’e tokat attığı görüntüler hepimizin kanını dondurmuştur. Her ağzını açtığında barıştan, insan haklarından ve demokrasiden dem vuran bu millet(!)vekili ve onun mensubu olduğu siyasi parti bayram ve eğlence günü olan Nevruz’da bile kışkırtmalardan vazgeçmemiş üstüne üstlük bir de emniyet amirimizi tokatlama cüretini göstermiştir.
 
Bu millet(!)vekilinin unuttuğu şeyi hatırlatmakta yarar görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin hiçbir güvenlik görevlisi kadına el kaldıracak kadar düşük ve basit değildir. Sadece kadın olduğu için ve provake etmeye çalıştığı gruplara vermek istediği fırsatı bu millet(!)vekiline tanımadığı için Emniyet Amirimiz Sayın Murat Çetiner’e buradan teşekkür etmek istiyorum.
 
Bu hareketiyle belki dağdaki arkadaşlarına Nevruz hediyesi gönderdiğini zanneden bu millet(!)vekilini ve onun gibi düşünenleri şiddetle kınıyorum. Bu millet(!)vekilinin atığı tokat sadece emniyet amirimize değil tüm Türk milletine ve onun şerefli polisine atılmış bir tokattır. Bu millet(!)vekilinin genel başkanı olayın hemen ardından çıktığı kameralar karşısında özür dilemek yerine her zamanki gibi yine Türkiye Cumhuriyeti devletine ve onun Başbakanına hakaretler ve iftiralar yağdırmayı sürdürmekle de bu suça ortak olmaktadır.
 
Ne hazindir ki tokatı atan ve kendini Kürt halkının haklarının temsilcisi olarak gösteren bu millet(!)vekili ile tokat atılan emniyet amirimiz aynı kökendendir. Yani bir yanda TBMM’nin mensubu olmakla hala şereflendiğini düşünemeyen bir militan ile diğer yanda devletine sadakatle hizmet etmeyi şerefi ve onuru bilen emniyet amiri aynı etnik kökene mensuptur. Bu da göstermektedir ki BDP ve bölücü örgütün arasındaki organik bağ hiçbir zaman ve hiçbir şekilde kopmamıştır.
 
Diyarbakır’daki kutlamalarda da PKK’lı teröristlerin sözüm ona üniformasını giyerek elinde taşla panzerlerin, polislerin üzerine yürüyen Batman millet(!)vekili Bengi YILDIZ da Sebahat Tuncel’den farklı bir çizgi sergilememiştir. Kendisini hala milletvekili olarak göremeyen, bu devletin bir ferdi olma şerefini hala içine sindirememiş bu millet(!)vekilleriyle Kürt halkının haklarının ne kadar savunulacağı da ayrı bir merak konusudur. Bu değerlendirmeyi de yine bölge insanı 12 Haziran 2011 Pazar günü elbette yapacaktır. Ancak bu değerlendirmenin sağlıklı olabilmesi için:
ü      Hükümetten aldıkları cesaretle emniyet güçlerine tokat atmaktan bile çekinmeyen zihniyete artık devlet otoritesiyle “dur” denilmelidir.
ü      Bölücü örgütün siyasal hedeflerine çanak tutan açıklama ve görüşmelere bir an evvel son verilmelidir.
ü      Bölücü örgütle olan mücadelede güvenlik güçlerimizin (askerimizin ve polisimizin) şevkini, heyecanını, moralini kıracak söylem ve eylemlerden vazgeçilmelidir.
ü      Terörle ve onun başı olan İmralı Canisi ile yapılan müzakerelere derhal son verilmelidir.
ü      Bölgede güven ve emniyet ortamının derhal tesis edilmesi gerekir.
ü      Bölge insanı bölücü örgüt yandaşlarının ellerine teslim edilmemelidir.
 
Bütün bunları yapmaya Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücü vardır ve bundan da kimsenin şüphesi olmaması gerekir. Terörü bitirmeye öncelikle devleti yönetenlerin inanması gerekir. Aksi halde terörle mücadele eden güvenlik güçlerimizin moral ve motivasyonları olumsuz etkilenecektir.
 
Editör: TE Bilişim