HDP Niğde Belediye Başkan Adayı Abdulkerim Çekmek “ Onlar çalışıyor, emekçiler yoksullaşıyor” dedi.
 
 
HDP Niğde Belediye Başkanı adayı Çekmek pati il binasında yaptığı basın açıklamasında;
 
“2014 yılının ilk çeyreği dolmadan tüm dar ve sabit gelirliler yoksulluk cenderesinin girdabında debeleniyorlar. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Birimi KESK-AR tarafından yapılan 4 kişilik bir aile için 2014 yılı Şubat ayına ait açlık ve yoksulluk sınırını hesaplamasına göre; 4 Kişilik ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması olan açlık sınırı 1,179 lira, açlık sınırının tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen yoksulluk sınırı ise 3,727 lira olarak hesaplandığını baz alırsak AKP ve onun neoliberal  ekonomik politikaları geniş emekçi yığınları inim inim inletmektedir.”
 
      “Şubat ayı enflasyon rakamlarının açıklanması ile 2013 yılının aynı dönemine ait açlık ve yoksulluk oranı yüzde 10 yükseldi.” Diye basın açıklamasına devam eden Abdulkerim Çekmek “ toplum olarak gün be gün fakirleşiyoruz lakin bir avuç zenginimiz siyasal iktidarla kol kola zenginliklerine zenginlik katmaktadır.” Dedi.
 
       Harcama kamelerindeki detaylar a dikkat çeken belediye başkan Adayı Çekmek :”Bugünkü şartlarda en düşük memur maaşı ile geçinen 4 kişilik bir aile, yoksulluk sınırının yarı yarıya altında yaşamını sürdürmektedir. Kira, elektrik, yakacak gibi zorunlu konut harcamalarına gelirinin yüzde 60’ını ayırdığı takdirde barınma, ısınma ve aydınlanma ihtiyacını karşılayabiliyor. Konut masraflarını tam olarak karşıladığı ve başka hiçbir harcama yapmadığı varsayıldığı takdirde, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için yapması gereken gıda harcamasının ancak yarısını gerçekleştirebiliyor.  Bugünkü şartlarda en düşük memur maaşı ile geçinen 4 kişilik bir aile, yoksulluk sınırının yarı yarıya altında yaşamını sürdürmektedir. Sağlık ve eğitim hizmetlerinin paralı hale gelmesi, reel ücretleri erimeye terk edilmiş emekçileri nitelikli bir yaşamdan uzaklaştırmıştır.” İddiasında bulunan Çekmek “en düşük memur maaşının yarısı ücretlerle çalışan sigortasız işlerde çalışanların varın halini siz düşünün”
 
        “2004 yılından bu yana eğitim ve sağlık hizmetlerinin ücretinde yaşanan artış yüzde 150’ye yaklaşmaktadır. 2014 yılı sonuna kadarki hedefi özel öğretim kurumlarının eğitim sistemi içindeki payının özel okul sayısına göre yüzde 9`a, öğrenci sayısına göre yüzde 5’e çıkarmak olan AKP hükümetinin kamusal eğitimi daraltmak adına hayata geçirdiği yasalar birçok gencin eğitim hayatından uzaklaşmasına neden olurken, emekçilere yüklü bir maliyeti dayatmaktadır.” Sözleriyle açıklamalarına devam eden belediye başkan dayı “Hırsızların Çaldığı Emekçilerin Alın Teridir Çalınan İnsanca Yaşam Hakkımızdır!” Diyerek:
 
       “Eğitimden sağlığa, adalet sisteminden sosyal haklara değin tüm alanların 11 yıldır yaşadığı ‘reform’ adı altındaki yapısal dönüşümler bu hırsızlık çarkının işlemesini uygun hale getirirken, emekçiler gün geçtikçe daha da yoksullaşıyor.
         Hayatın her alanı ticarileştirilirken ve çarpık ekonomi politikaları daha dışa bağımlı hale gelirken, bu yoksullaşmaya neden olan AKP iktidarı yerel yönetimler eliyle de yandaş iş adamlarına kentlerin rant kapılarını sonuna kadar açarak çiftte sömürü sağlamış oluyor. 17 Aralık’tan itibaren iktidar bloğu arasında derinleşen çatışmada, bugüne kadar iktidarın egemen sınıflarla birlikte el ele kurduğu düzenin tüm pisliği ortaya dökülürken, 11 yıldır yoksulluğa itilen emekçilerin, ezilenlerin yok ve hor görülenlerin tüm birikimlerinin bu düzende nasıl çalındığı ve kimlerin cebinden çıktığı da apaçık ortaya çıkmıştır. Emekçilere kaynak yok derken  “yok olan” kaynaklar bugün banka müdürlerinin ayakkabı kutularından, Bakan hatta Başbakan çocuklarının evlerinden çıkıyor.” İddiasında bulundu.
 
 
      “Ülkemizde giderek yükselen açlık ve yoksulluk sınırı, bir sorun değil, 11 yıldır sürdürülen rant, sömürü ve yağma üzerine kurulu ekonomi politikalarının bir sonucudur. Ortaya çıkan bu sonuç, ancak nedenleriyle birlikte ortadan kaldırılabilir. Adil bir bölüşüm sistemi ve adil bir ücret politikası ancak, bu sonuçları üreten düzenin sıfırlanmasıyla mümkündür.” Sözleriyle basın açıklamasını bitiren Abdulkerim Çekmek “Mart ayı dert ayı derler. Doğru derler.Ama bu Mart ayının sonuyla 30 mart gününden itibaren HDP olarak yerellerden başlayarak bu soygun ve yağma düzenini sıfırlamaya başlayıp halklarımızı daha zengin ve müreffeh yaşatmaya bağlıyacağız.”  Sözleriyle basın açıklamasını bitidi.
 
Editör: TE Bilişim