CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın laikliğin yeni anayasadan çıkarılması yönünde açıklamasının kabul edilemez bir yaklaşım olduğunu belirterek “Bu süreçten sonra TBMM Başkanı olarak o koltukta oturması doğru değildir. İstifa etmelidir ”dedi.

 Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer toplumu sürekli ayrıştırıp çatışmaları artırmanın ülkeye yapılan en büyük kötülük olduğunu da ifade ederek şöyle konuştu:“ 

TBMM Başkanının laiklik konusundaki açıklaması o makamda kalmaması gerektiğinin göstergesidir. CHP Meclis Grubu olarak konuyla ilgili gereken tüm açıklamalar yapılmış ve bu bağlamda istifası istenmiştir. Oturduğu koltuğun anlamının farkında olamayanlar toplumun ayrışmasından öte bir fayda sağlamadıklarını fark edip hak etmedikleri makamları boşaltmayı da bilmelidirler.

Din ve vicdan hürriyetinin ne anlama geldiğini bilmeyen, inançlar üzerinden siyaset yapanların ülkeye yararı değil zararının olacağı bir gerçektir. Irak ve Suriye’de yaşananların dahi fark edilememesi ülkemizin yönetim anlayışındaki zaafın da yansımasıdır. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bir halk hareketi ile doğan ve herkesi yurttaş olarak görmekten öte eşit bir yurttaş kimliği ile yaklaşan Cumhuriyetin değerleri ile oynamak hiç kimseye yarar sağlamaz.

Her günkünden daha çok birlik ve kardeşliğe ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde her kesimin sorunlar yaşadığı, terör ile yüzlerce şehit verdiğimiz süreçte gündemi, değiştirilmesi dahi teklif edilemez Anayasa maddeleri üzerinden söz söyleyerek değiştirmek, ülke gerçeklerinden toplumu ayrıştırma gayretlerinde bulunmak doğru bir yol değildir.

Türkiye laiktir ve laik kalacaktır. Bu demek değildir ki dinsiz bir ülkemiz olsun. Vatandaşlarımız inançlarını diledikleri gibi yaşayacak ve ülkemiz çağdaş medeniyet yolunda din ve vicdan hürriyetine sahip bireylerin kardeşliği ile geleceğe taşınacaktır.

İnançlı insanları sömürerek siyaset yapmak yerine inançların özgürce yaşanacağı tam bağımsız ve özgür Türkiye diyebilecek yaklaşım ve bakış ile sorunlar aşılabilir.

Enerjisi  % 70 dışa bağımlı, yolsuzluk, fuhuş, kumar, uyuşturucu, çocuklara cinsel taciz, kadın cinayetleri, iş kazaları ile işçi ölümlerinin tavan yaptığı bu dönemde işçisi, köylüsü, çiftçisi, emeklisi, engellisi sorunlarla nasıl yaşamını sürdüreceği kaygısını taşırken, her gün şehit cezaları ile içimiz yanarken rejimin değerlerine saldırarak ülkenin iki numaralı koltuğunda oturulamaz. Meclis Başkanı aklı başında, tecrübeli bir siyasetçidir ve ne konuştuğunu bilecek durumdadır. Bu nedenle konuştukları ile o makamda olmaması gerektiğini de görecek erişkinliktedir. O makamda varlığı sürekli olarak söylediği sözlerle anılmasına vesile olacaktır. TBMM Başkanlığı gibi çok çok önemli bir makamda olan kişinin sarf ettiği sözlere istinaden istifası ülkemizin de hayrınadır” dedi.



Editör: TE Bilişim