CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin köy ve kasabalarında Anayasa Değişikliği Referandumu ile ilgili bir dizi gezi yaptı. Köy ve kasabaları ziyaret eden Gürer, referandumda öne sürülen 18 maddenin detaylarını anlattı.

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer,  Çukurkuyu Kasabası, Kızılca, Kayı, Cücü, Karanlıkdere, Tepeköy, Emen, Badak, Seslikaya köylerinde  referandumda neden “Hayır” oyu verilmesi gerektiğini anlattı. Niğdeli vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Gürer, getirilmek istenilen yeni anayasanın bir rejim değişikliği olduğunu söyledi.

2010 yılında onaylanan referandumun Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davaları ve ardından da 15 Temmuz darbesini yaşattığını ifade eden, CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: “Mecliste bin 400’ün üzerinde yazılı soru önergesi veren milletvekiliyim.  Niğde’mizin birçok sorununu gündeme getirip çözüm aradım. Niğde ve ülke sorunlarını vekilliğimizin bir gereği olarak elimizden geldiğince meclis gündemine taşımaya çalışıyoruz.Önümüzde referandum sürece var. Bu referandum süreci maddeler üzerinde değil de daha çok siyaset biçiminde halkımıza anlatılmaya çalışılıyor. Bu 18 maddenin içeriğini hangi partiden yurttaşımız olursa olsun öğrendiği zaman kesinlikle ‘Hayır’ diyecektir. Bu bir milletvekili seçimi değildir. Ne Sayın Erdoğan’ın ne de Sayın Kılıçdaroğlu’nun partisine oy vermeyeceksiniz. Bu parti seçimi değil. Ülkemizde 140 yıldır devam eden parlamenter yapının kökten değişimini getirecek bir referandum süreci, bu bir rejim değişikliğidir.

Basit olarak bu 18 maddeyi anlatmaya çalışacağım. Bu yeni sistemde başbakanlık ve bakanlar kurulu kalkıyor. Güvenoyu kalkıyor. Gensoru veremiyorsunuz. Bunun yanında sözlü soru önergesi kalkıyor. Örneğin bakana Kemer Hisar’daki antik Tyana çalışmaları hangi noktadadır, dediğim zaman bakan bu soruyu cevaplandırıyordu. Ama getirilen sistemde sözlü soru soramıyorsunuz.

Yeni getirilmek istenen değişimle Niğde’den milletvekilini seçiyorsunuz. Bu seçilen milletvekili bakan yapıldığı zaman milletvekilliği de düşüyor.  Bakanlığı sona erdiği zaman milletvekilliğine de geri dönemiyor.
TBMM güçlenecek deniyor, iyide
Seçilen Cumhurbaşkanı yurtdışına gittiği zaman  yerine TBMM başkanı vekâlet ederdi  rejim değişikliği ile artık Cumhurbaşkanına vekâleti seçilmişe değil atadığı Cumhurbaşkanı yardımcısına bırakıyor, atanmış Cumhurbaşkanı yardımcısı bütün yetkileri eline alıyor. Ama bu Cumhurbaşkanı yardımcısı milletin oylarıyla seçilmeden, atanarak Cumhurbaşkanı yardımcısı oluyor. Yeni sistemde cumhurbaşkanı yurtdışına gittiği zaman Cumhurbaşkanı yardımcısı, seçilen Cumhurbaşkanına, yurda giremezsin, dediği zaman yurda giremiyor. Eskiden darbe falan diyorlardı ya şimdi darbelere gerek yok bir kişi, Cumhurbaşkanını yurda almıyorum derse yönetimi ele geçiriyor. Olmaz denir ama ya olursa bilme şansımız var mı?

Sistemin çarpıklıklarını görenlerin bu referandum paketine ‘Hayır’ demekten başka şansı yok.
Şimdi ki sistemde Cumhurbaşkanı devletin başı Cumhurun temsilcisi yani milletin temsilcisi, tarafsız olmak zorunda Anayasa böyle diyor. Yeni anayasada Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı oluyor. Ama aynı Cumhurbaşkanı, ben tarafsız olacağıma namusum üzerine ant içerim, diyor. Niğde’deki partisinin il başkanını atıyor. İl başkanıyla beraber Niğde’nin valisini de göreve atıyor. Sabah saat 10’da valiye, öğlen 12’de il başkanına talimat veriyor. Bu durumda ilde dahi çift başlılık doğar ve bu süreç parti devletine gider. Getirilmek istenen sistemde il başkanının mı sözü geçer, valinin mi? Şimdi bile iktidardaki il başkanının vali üzerinde ağırlığı var. Yeni getirilmek istenen sistemde sistemin belleyicisi partili Cumhurbaşkanı  oluyor.


Cumhurbaşkanı HSYK’nın 4 üyesini atıyor. Ama HSYK’ya atama yapacak olan Adalet Bakanı ve Müsteşarı da Cumhurbaşkanı atıyor. Bunlarla sayı altıya çıkıyor. Bir de çoğunluğa Meclis'te sahip parti  üyeleri atıyor. Yani HSYK’nın yapısı bir partinin siyasi tercihi sonucunda belirleniyor. HSYK’nın yapısı 2010 yılında vesayetçi yapı söylemleriyle değişti. Türkiye’de halk da oyuyla bunu onayladı. O HSYK değişikliği yapıldıktan sonra Ergenekon, Balyoz davalarıyla kumpas kuruldu ve sonucunda 15 Temmuz oldu.  Yani 2010 yılında halk oylamasına ‘evet’ diyen vatandaşlarımız bu işin nereye varacağını  düşünerek mi oy verdi?  Türkiye o günkü yapılanlardan sonra 15 Temmuz’u yaşadı. Bu nedenle bu kez oy verirken iyi düşünün, ülkemiz için çocuklarımız için tek adamda tüm yetkilerin toplanmasını değil parlementer sistemin güçlenmesi için hayır oyu verelim ki  nereye gideceği belli olmayan tek adam rejimi yerine parlementer sistemle geleceğe devam edelim" dedi.
 
KAHMARAN ŞEHİT HALİSDEMİR’E DUA


CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştiren ve darbeciler tarafından şehit edilen Ömer Halisdemir’in Çukurkuyu beldesindeki kabrini de ziyaret ederek dua etti.  CHP Bor İlçe Bşk Erdal Gevrekçi ve CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Ozan Sakarya ve beraberinde heyet ile Çukurkuyu kasabası mezarlığına giden Ömer Fethi Gürer,  Çukurkuyu beldesinde, geçtiğimiz yıl 17 yaşındayken hayatını kaybeden HAK-LİS Başkanı Mahmut Genç’i de Çukurkuyu beldesindeki kabri başında ziyaret etti. Kasabada diğer şehit mezarlarınıda ziyaret eden Ömer Fethi Gürer 15 Temmuz darbe kalkışmasını canı pahasına önleyen kahramanlardan şehit  Ömer Halisdemir ‘i her Çukurkuyu gelişimde ziyaret ediyorum ülkemizin her yanından yüzbinlerce insan buraya geldi dua etti Niğdemiz şehidi ile gurur duyuyor Aynı mezarlıkta bir bağımsız türkiye sevdalısı Mahmut Genç kardeşimizinde mezarı var genç yaşta yakalandığı hastalık ile aramızdan ayrıldı ayrıca vatan için şehit olmuş 160 yakın Niğdeli şehitlerimizden burada olan şehitlerimize de dua ettik, 18 Martta Çanakkale’de Mustafa Kemal Atatürk ile doğan bağımsızlık  ışığı hiç sönmeyecektir. Tüm şehitlerimizi Allahtan rahmet diliyorum ve gazilerimizi saygı ile selamlıyor, gazilerimizden yaşayanlara sağlık ve güzel gelecek diliyorum” dedi.
 

 
Editör: TE Bilişim