TGB Niğde’de  Cumhuriyeti farklı kutladı. Meydanda Andımızı okudular, basın açıklaması yaptılar ve Derbent  Kavşağına kadar yürüdüler…


Haber-Foto-Video; Erdal GÜÇER


Cumhuriyetimizin 90. Yılı yıldönümü Niğde’de çeşitli etkinliklerle kutlandı. Niğde’de resmi törenlerin yanında farklı etkinliklerle de kutlamalar yapıldı.Türkiye Gençlik Birliği üyeleri, İşçi Partisi ve gençlik örgütü Öncü Gençlik ile birlikte ellerinde çeşitli dövizlerle   Niğde Cumhuriyet Meydanında toplanarak, sloganlar ve şarkılar eşliğinde  kutlama yaptı.

 

Meydanda toplanan kalabalık bir küçük kız çocuğunun okuduğu andımızı tekrar etti. Andımızın okunmasının ardından  TGB adına basın açıklaması okundu. Açıklama da geçtiğimiz yıllardaki gösterdikleri irade ile Türkiye’yi ayağa kaldırdıklarını belirtilen açıklama da;” Türkiye Gençlik Birliği olarak bütün Türkiye’de gösterdiğimiz irade ile millet artık bağımsızlığı için mücadeleye girmiş, Türk Bayrağına, Türk Milletine ve Türk Diline karşı yapılan saldırılara kararlı bir duruş sergilemiştir. Bugün AKP hükümeti demokratikleşme paketi altında, Türkiye’nin önüne bölünme paketi getirmektedir. Amerika’nın Büyük Ortadoğu projesine hizmet edilmektedir. Yapılan açılımlar, açıklanan paketler oynanan oyunu çok net göstermektedir. Türk Bayrağımızın  yasaklandığı, Andımızın kaldırıldığı,  Türkiye Cumhuriyetini parçalamaya yönelik bu süreç, Türk Milletinin bu dik duruşu ile püskürtülecektir.”dedi.

Meydandaki etkinlikte, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Niğde Şube Başkanı Ahmet Server Işık’da kısa bir konuşma yaptı.

İP Niğde İl Başkanı Z.Cem Yıldırım’da Mustafa Kemal Atatürk ve bazı isimlerini saydığı silah arkadaşlarına minnet ve şükranlarını sunarak başladığı konuşmasında; ““ Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurları taşıyan kahraman Türk Ordusu ” nun başına önce Süleymaniye’de sonra da Balyoz davasıyla iki kez çuval geçirildi. Türk Ordusunun 26 ncı Genelkurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ başta olmak üzere, kuvvet komutanları, yurtsever, Atatürkçü ve antiemperyalist oldukları, PKK terör örgütü ile mücadele ettikleri için sahteliği kanıtlanmış bilirkişi raporlarına rağmen esirdir. Silivri’de Türkiye’nin en temiz insanları, özel görevli mahkemeler aracılığıyla, açılım paketleri rahatça açıklansın, yeni anayasa çalışmaları sekteye uğramasın düşüncesiyle, düzmece, üretilmiş ve sahte delillerle hapiste tutulmaktadır. Türk ordusunun şerefli, vatansever komutanları terör örgütü üyeliğiyle suçlanırken, PKK hem mecliste, hem anayasa uzlaşma komisyonunda anayasa  yapmakta, hem Diyarbakır’da yapılan mitingde kürsüde, hem yol kontrolü yapıp kimlik soruyor hem de şehitlik açıyor. PKK ülkeyi terk etmek bir yana dağdan düz ovaya inmiş, elini kolunu sallayarak geziyor, vergi topluyor.”dedi.

İP Niğde İl Başkanı Yıldırım konuşmasının devamında ; “Bir yandan Saidi Nursi ve Seyit Rıza’nın heykelleri dikilirken, öte yandan, TC ibaresi tabelalardan, Atatürk’ün resmi ve İstiklal Marş’ımız kitaplardan çıkarılmakta, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda eğitim ilkesi kaldırılmakta, içki yasağı ve Dersim isyanı üzerinden Atatürk ve İsmet İnönü hedef alınmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) kapsamında adım adım bölünmeye doğru gitmektedir.

Türkiye Cumhuriyetinin de bölüneceğini içeren bu Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanlığını AKP Hükümetinin başı Recep Tayyip Erdoğan yürütmektedir. Çankaya’da ise, dönemin Amerikan Genelkurmay Başkanı ile 2 sayfa 9 maddelik sözleşme imzalamış Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oturmaktadır. Tayip Erdoğan ile Abdullah Gül’ün 29 Ekim 2004 tarihinde,  İtalya’nın başkenti Roma’da;  Türk ve Müslüman düşmanı 10ncu Papa’nın dev heykeli önünde Avrupa Birliği Anayasasına attıkları imzalarla, egemenliğimiz, Avrupa Birliğine devredilmiştir.

 

Komşu ülkeler Irak, İran ve Suriye ile ikili ilişkilerimiz bozulmuş, Türkiye’nin Suriye sınırı Suriye’de işbaşında bulunan meşru hükümetin yıkılması için mücadele eden terör örgütlerinin üssü haline gelmiştir. Milletimizin efendisi olması gereken çiftçimiz üretimden kopup köyleri boşaltırken, şehirlerimizin nüfusu da git gide çoğalmaktadır.  Sendikaların üye sayıları yıllar geçtikçe azalmakta, iş güvencesi olmayan işçi taşeronlaşmakta, neredeyse tek güvencesi olan kıdem tazminatı dahi elinden alınmak istenmektedir.  Öğrencilerimiz güvenmediği sınav sistemleri sonucu dershanelere bağımlı hale getirilmiş, eğitim sistemimizde öğrenci müşteri durumuna sokulmuştur.  Cumhuriyetimizin kazanımları olan kamu iktisadi teşekkülleri başta olmak üzere kar eden tüm kamu varlıkları, özelleştirme adı altında yağmalanmakta, yabancılaştırılmakta ve sömürgeleştirilmektedir.  Mülkün temelinin adalet olmaktan çıktığı günümüzde, apaçık bir şekilde   görülmektedir ki, Cumhuriyetimiz devlet katında bitmiş, korunacak muhafaza edilecek bir yanı kalmamıştır.

 

Bugün bize düşen görev, cumhuriyetimize, Atatürk’e, Türk Bayrağımıza, andımıza, Türk Ordumuza, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne, ülkemizin bağımsızlığına, milletimizin birlik ve beraberliğine sahip çıkmaktır.

 

Yaşam alanlarımızı, temel değerlerimizi, bilimi, sanatı, kültürümüzü ve doğamızı hedef alan faşizan uygulamalara karşı, dün olduğu gibi, bugün yine bir aradayız, yarın da bir arada bulunmaya devam edeceğiz. Birleşerek kazanacağız.

 

Milli Kurtuluş Savaşımızı; cepheye geri dönmemek üzere giden, çocuğunun üstünü örtmek yerine cephaneyi saran,   karnını bulgur çorbası ve kuru ekmekle doyuran atalarımız sayesinde kazandık. Biz cumhuriyetle millet olduk, birey olduk.  Kanla ve irfanla kurduğumuz cumhuriyetimizin elimizden alınmasına  göz yummayacak, sessiz kalmayacağız.  Tarikatların ülke  yönetiminde söz sahibi olmadığı, toprak ağalarının bulunmadığı, köylümüzün milletimizin efendisi olduğu, yerli sermayenin kapitalizmle çıkar bağının bulunmadığı, işçilerin sendikalı olduğu, iş güvencesinin bulunduğu, sanatına ve kültürüne küfür edilmeyen, tükürülmeyen bir ülkeyi hep birlikte kuracağız.

 

İşçi Partisi olarak mafya-gladyo-tarikat yönetimine, demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde son verecek, Ankara’da milli meclisi kuracak,  Milli hükümeti hayata geçireceğiz.  Komşularımızın bağımsızlığı temelinde, yurtta barış cihanda barış diyerek, bozulan ilişkilerimizi düzelteceğiz.  Atatürk’le, Andımızın yazarı Reşit Galip’le, İsmet İnönü’yle, Balyoz ve Ergenekon esirleriyle gurur duyuyoruz.   Binlerce yıldır bu topraklarda hür doğduk hür yaşadık  bundan sonra da hür yaşayacağız.  Tek dişi kalmış medeniyetin haçlı saldırısına tek vücut olup karşı duracağız.  Cumhuriyet bir güneştir ve hiç bir ampulün karartamayacağı bir ışıktır. Hepimiz Türk’üz, Atatürk’üz, Atatürkçüyüz, Cumhuriyetiz.”dedi.

 

 

Editör: TE Bilişim