CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak TBMM Genel Kurulunda konuştu.

CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak, Mecliste Toplu iş ilişkileri Kanunu Tasarısının, 52’inci maddesi” üzerine bir konuşma yaptı.

CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak’ın konuşma tam metni şöyle ;  

 

Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri,

197 Sıra Sayılı Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı’nın 52’inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım.

Ülkemizde emek kesimleri her zaman ezilen sınıfta yer almış ve mücadelelerini de bu yönde gerçekleştirmiştir. 

12 Eylül darbesiyle beraber emekçi sınıfının, sendikal hakları ellerinden alınmış ve yasaklamalarla karşı karşıya bırakılmıştır.

Ancak işçi sınıfının birleşmesi ve başkaldırısı ile 80’lerin sonunda gerçekleşen Bahar eylemleri, siyasetin talepleri görmesi hususunda etkili olmuş, yapılan yeni sözleşmelerle iyileştirmeler gerçekleşmiştir.

O dönemlerde yasaklanan işçi sınıfı, çalışma koşulları ve hakları ellerinden alındığı için Türkiye’nin emek ve tarım alanında ciddi gerilemesine sebep olmuştur.

Bugün Emekçilerimizin örgüt bilincinden kopuk olmasının temel gerekçesi 1980 sonrası süreçtir.

Diğer bir ifadeyle 1980 öncesi milyonları bulan sendikal hareketler bugün binlerle ifade edilmektedir.

AKP Hükümeti, emek sınıfının yanında yer alacağına, kolluk kuvvetleriyle, gazıyla, copuyla, orantısız güç kuvvetleriyle sürekli emekçilerimizin karşılarında olmuştur.

Son olarak 4+4+4 yasa teklifinde haklı mücadeleleri doğrultusunda tepkilerini ortaya koyan emek sınıfının önemli bir dalı olan öğretmenlerimize, hem de demokrasinin kalbi olan TBMM’ye 500 metre yakın alanda şiddet ve darp uygulayarak püskürtmeye çalışmıştır.

AKP’nin emekçi kesime yaklaşımı işte tam olarak da budur. Geçtiğimiz aylarda memurumuza verilen zam teklifi bunu adeta tescillemiştir.

 

Sayın Milletvekilleri,

Üzerinde konuştuğumuz kanun tasarısının 52’inci maddesinde; Menfaat uyuşmazlığında özel tahkime gidilmesi halinde, hakem kararı toplu iş sözleşmesi niteliği kazanacağından, taraflar bu suretle grev ve lokavt yetkilerini kullanmaktan feragat etmiş sayılmaktadır. Bu durum işçilerin ve sendikaların aleyhinedir.

 

52 inci maddeyle; işçilerin grev hakları ortadan kaldırılmıştır. Çünkü; genelde işverenler lokavta başvurmaktan kaçınmaktadırlar.

Siyasi amaçlı grev ve lokavt, genel grev ve dayanışma grevini yasallaştıracak düzenlemeler içermemektedir.

 

Devamla, yasa tasarısında sendika kavramı yerine “kuruluş” kavramı getirilmiş, böylelikle sendika kavramının içi boş bir hale dönüştürülmüştür.

 

 

 

Fiili olarak;

korku kültürü ile baskılar oluştururken, iktidara yakın sendikalar tanımı yaratılırken, bu şekilde kanunda belirtilmesi Sendikal hareketleri bitirmektedir.

 

AKP Hükümeti, AB’nin kıstaslarını yerine getirirken, aynı zamanda maddeler üzerinde yapmış oldukları ince düzenlemelerle işçi sınıfının haklarını da ellerinden almaktan geri kalmamıştır.

 

Komisyon raporunda tasarının; Anayasa değişiklikleri, Uluslararası düzenlemelerin ve güncel gereksinimlerin dikkate alınarak hazırlandığı belirtilmiştir.

 

Buradan sormak istiyorum.

 

Bu yasa teklifi, daha nasıl bir Anayasa için çalışıldığı, nasıl düzenlemeler getirildiği belli olmamasına rağmen; neye, hangi kriterlere dikkat edilerek hazırlanmıştır?

Yine bu yasa teklifi hazırlanırken, Sendikalarımızın görüşü alınarak mı yapılmıştır?

 

Gerçi iktidarınızın tek tip insan yetiştirme kültürü, bizden veya bizden olmayan ötekileştirme mantığı ile ülkeyi yönettiği    ne yazık ki acı bir gerçektir.

 

 

 

 

 

 

Sendikaların oluşması tüm dünyada mevcut iktidarlara karşı hak arama gereksiniminden doğmuştur.

 

AKP iktidarı ise; Yandaş medya, Candaş Şirketler, Yanında olan Sendikalar, Yakınında bulunan sermayeler oluşturma adına Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan Demokratik Kitle Örgütlerimizi yok etmektedir.

 

 

Sayın Milletvekilleri;

 

Milletin Meclisinden sesleniyorum. Bu gidişat iyi değil. Sizin gittiğiniz yol Türkiye’yi çıkmaz yola sokmaktadır.

 

Türkiye’nin sigortası olan Cumhuriyet Halk Partisi olarak sizleri bir kez daha uyarıyoruz.

Bu düşüncelerle, 52 inci maddenin bu şekilde Demokrasi hayatımıza bir şey katmayacağını belirtiyor, saygılar sunuyorum. 


Editör: TE Bilişim