Milliyet Gazetesi yazarı Can Dündar TİME dergisinin kapağına farklı bir bir açıdan baktı...

Hangi Türkiye’ye inanmalıyız:
Başbakan’ı Time’a kapak olan, dünyaya emsal diye sunulan Türkiye’ye mi?
Karpuzalan Köyü’nde minicik yavruları ısınacağım diye kavrulan Türkiye’ye mi?
Doğru cevap:
Nereden baktığınıza bağlı...
Washington’ın Beyaz Saray’ından mı?
Karpuzalan’ın deprem çadırından mı?
Mağrurun yanından mı?
Mağdurun safından mı?

* * *
Son yıllarda yurtdışına çıkanlar, özellikle de Ortadoğu’ya, Arap coğrafyasına, Balkanlar’a gidenler, önyargıdan körleşmedilerse, genelde Türkiye’nin, özelde Erdoğan’ın oralarda ne kadar popüler olduğunu fark edebiliyorlar.
Uzaktan bakınca iyi gören, yakına gelince körleşen hipermetroplar gibiyiz.
Mısır’a, Libya’ya, Suriye’ye gücümüz yetiyor da, Van’a çadırımız yetmiyor.
Dünkü Milliyet Business ekine bakılırsa metal kimya sanayinde ve değirmen makinesinde Çorum’daki fabrikalar dünyada ilk 5’te...
Öte yanda insan hakları ihlalinde ve 5 yaş altı çocuk ölümlerinde Avrupa lideriyiz.
Hangi Türkiye’ye güvenmeliyiz?

* * *
Time’a göre “Arap dünyasında en çok imrenilen lider”e sahibiz.
“Türkiye korkulduğu gibi İran olmadı” diyorlar; ama görünen o ki, Rusya olmaya gidiyor.
İyi de biz Rusya olmak istemiyoruz ki...
Kış ayazında kurulan incecik çadırlarda derme çatma sobaların yangın çıkarabileceğini önceden öngörebilen, akılcı önlemler alabilen, evlatlarını oralarda donmaya ya da yanmaya terk etmeyen bir devlet istiyoruz.
İran olmak istemiyorduk; ama İran’ın çadırına muhtaç hale gelmek de istemiyorduk.
Hangi Türkiye’yle övünmeliyiz?

* * *
Türkiye’nin bölgede ve dünyada yıldızı parlıyorsa elbette bununla övüneceğiz; ama kuyruklu yıldız gibi, aslında kendisi külden ibaretken, güçlünün ışığını yansıtıyorsa ve biraz da bölgede misyon üstlensin diye parlatılıyorsa tabii ki orada durup düşüneceğiz.
Ben Time’ın kapaklarından ne zaman şüphelenmeye başladım biliyor musunuz?
11 Mart 2010 tarihli ve “Çok gizli” damgalı CIA raporunu, Wikileaks belgeleri arasında okuyunca...
Diyordu ki raporda:
“Afganistan’daki NATO rolüne destek sağlamak için Afgan kadınların dramını işleyen medya haberleri yapılmalı...”
5 ay sonra Time dergisi kapağında bir Afgan kızıyla çıktı.
Şimdi aynı Time’ın “Erdoğan’ın yolu” kapağıyla, Müslüman Kardeşler’in “Suriye’ye Batı yerine Türkiye müdahale etsin” çağrısını birlikte okuyunca “Acaba yeni bir role destek mi aranıyor? Bu da bize kapak mı oluyor” sorusu akla geliyor.
Yılbaşında komşularıyla sıfır sorun isteyen bir ülkeydik.
Yılsonunda sırtımız sıvazlanarak komşumuzu işgale itiliyoruz.
Hangi Türkiye’yi sevmeliyiz?


Editör: TE Bilişim