Değerli Bor Halkı;

Bazen veda etmek gerekir ve bu vedalar hayatın değişmez kurallarından birisidir. Bugün bende sizlere veda etmenin üzüntüsü içindeyim. Aslında bu ayrılık sadece resmi bir prosedürden ibaret. Ben yine sizlerin arasında sizlerle yaşamaya devam edeceğim. Canımdan çok sevdiğim Bor’dan ve Bor’lu hemşerilerimden hiçbir zaman ayrılmadım ve ayrılmayı da düşünmüyorum. Uzaklardan gelip işi bitince yine uzaklara giden siyasetçiler gibi bir profil çizmedim ve de çizmeyi düşünmüyorum. Bu memleketi kaderimin bir parçası olarak gördüm ve görmeye devam edeceğim.

Sizlerden almış olduğumuz emaneti yine sizlere teslim ederken Ak bir vicdanla ve açık bir alınla karşınızda olmanın mutluluğu içindeyim. Bizden evvelkiler nasıl geldiler görevlerini yapıp gittilerse bizde görevimizi yapıp Bor şehrine hizmet etmenin gururunu yaşayarak veda ediyoruz. Her türlü makam ve mevki nihayetinde geçicidir. Önemli olan kalıcı eserler bırakarak gitmektir. Bizde kalıcı eserler bırakıp gitmenin kıvancı içindeyiz.
 
Emanetinizi aldığımız günden beri tatil kavramını hayatımızdan silerek hareket ettik. Belediye başkanlığımız boyunca bir kere bile tatile çıkmadık. Kendi ailemizden çok belediyenin işleriyle ilgilendik. Gecenin her saatinde telefonumuzu açık tuttuk. Gecemizi gündüzümüze katarak ve elimizdeki imkânları en güzel şekilde kullanarak şehrimizi yaşanılabilir bir şehir haline getirmeye çalıştık. Tüm bunları yaparken hiçbir şekilde har vurup harman savurmadık ve şeffaf bir şekilde belediye hizmetlerini yerine getirdik. Bor ve Bor’un çıkarlarından başka hiçbir çıkarı gündemimize getirmedik. Getirmeye çalışanlara her zaman için engel olduk ve bundan dolayı göründüğü gibi sizlere hizmet etmemizin engellenmesine bile katlandık. Hizmet üretmekten reklam yapmaya fırsatımız olmadı ve kendimizi ön plana çıkarmak yerine her zaman için Bor şehrini ön plana çıkardık.
 
Bu esnada iftiralarla ve yalanlarla birileri durmadan önümüzü kesmeye çalıştı. Her türlü imkânı kullanarak kimseyle uğraşılmadığı kadar bizle ve belediyemizle uğraşıldı. Tüm bunlardan yüzümüzün akıyla çıktık ve verilemeyecek hiçbir hesabımızın olmadığını gösterdik.
 
Uzun süren hizmet ve çalışma maratonumuzda destek verdiğimiz ve yol arkadaşı olarak gördüğümüz kişilerin şahsi çıkar ve menfaatleri uğruna yolumuza diken saçmalarına şahit olduk. Buna rağmen kan kusup kızılcık şerbeti içtiğimizi söyledik ve davamıza zarar vermedik. Omuzlarımızla yükselenler yükselir yükselmez ne hikmetse ilk darbeyi bize vurdular. Buna rağmen biz hiçbir şekilde onlar gibi davranmadık ve amaca giden her yolu kendimize mubah görmedik.
 
Bu zamana kadar şunu yaptık bunu yaptık gibi bir söylem içine girmeyeceğiz. Aslında her şey ortada ve iyi niyetli bir göz bunları çok rahat görebilir. Bor’un nasıl değiştiğini nasıl geliştiğini anlamak isteyenler Bor’un bizden önceki haliyle şimdiki halini kıyas etsinler yeter. Kendi kulvarımızdaki çoğu ilçeden daha ileri ve daha gelişmiş bir ilçeye sahip olduğumuzu söyleyebiliriz.
 
Bizlere sizlere hizmet etmenin yolunu açtığı ve her türlü desteği verdiği için Cumhurbaşkanımız ve liderimiz sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. İşçisinden memuruna belediyedeki tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Onların gayretli çalışmaları olmasaydı hiçbir şeyi başaramazdık. Ayrıca ilimizin ve ilçemizin kıymetli bürokratlarına teşekkür ediyorum.
 
Son tahlilde, bizler kısa yolların değil uzun yolların insanıyız. Değişmez bir vefa ve sadakatle sizlere yine ve farklı platformlarda hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizim işimiz ümitsizlik ve karamsarlık dağıtmak değil sevgi dağıtmaktır. Çözümsüzlüğü bir çözüm olarak karşımıza çıkartanların inat sizlerle her sorunu çözdük ve gelecekte de çözmeye devam edeceğiz. Hepiniz hakkınızı helal ediniz ve bizden yana hakkımız helal olsun. Bu zamana kadar bilerek veya bilmeyerek kimin kalbini kırdıysak özür diliyoruz. Kimin bizden bir alacağı varsa adresimiz belli gelsin helalleşelim. Biz buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz. Dün olduğu gibi yarında..
Editör: TE Bilişim