Sanayicilere yaptığı konuşmada Bakan Özhaseki FETÖ ile ilgili şunları söyledi: “Senelerce herkesin içerisinde tanımadığınız yoktur. Belki olaylardan tedirginlik duyuyorsunuz acaba bize de sıkıntı gelir mi? Net söylüyorum arkadaşlar o gurubun içerisinde değilseniz, gizli şifreleri ile girip çıkmadıysanız kimse tedirginlik duymasın. 17-25’den önce bunlara kurban vermeyen az insan vardı. Ben Belediye başkanlığı dönemimde 1 metre arsa vermedim. Yoktur benim gibi bir adamda. Herkes verdi aldı. Öyle geliyorlar ki, çok kibar insanlar medeni bir vaziyette geliyorlar. İnsana sıcak sıcak yaklaşıyorlar. Diyorlar ki biz bir sürü okul açtık. Okullara gidiyorsun yurt dışında Türk bayrağı var Atatürk var. Karaoğlanları sahneye çıkarıyorlar istiklal marşı okutuyorlar. Hepimizin gözü yaşarıyor. Duygulanmamak ne mümkün. Meğerse bütün bunları özel bir gün için yaparlarmış. 15 Temmuzda gördük. O işi bitirdik FETÖ bitti. Hale hapishanedeki zavallılar bir birbirlerine rüya anlatarak kandırıyorlar. Rüyalarına peygamber giriyor, kelebek gibi uçuyorlar. Duvarlar yıkılıyor. Birbirlerini kandırmaca. Yalan sahte rüyalarla ayakta tutmaya çalışıyor sahtekarlar. Türkiye’de bunlara yüz verecek insanda kalmadı oda bitti. DEAŞ diye bir proje örgüt vardı oda bitiyor inşallah. Bütün bunların altından kalkıyoruz.”
‘Zor Bir Coğrafyadayız’
Bakan Özhaseki konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bizim çok hızlı bir kalkınmaya ihtiyacımız var. Zor bir coğrafyadayız. Bu coğrafyada ayakta kalmanın bir bedeli var. O bedeli ödüyoruz biz hep beraber. Bu coğrafyada dim dik durmanın şartı da bağımsız olarak hür bir şekilde bayrağın dalgalanmasının tek bir şartı var oda güçlü olmak. Biz güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmazsak paramparça ederler bizi yaşatmazlar. Ekonomide birinci şart istikrardır. Geleceği görmektir. Eğer istikrar var ise ve geleceği görüyorsanız önünüz açıksa bir şeyler yaparsınız. Önünüz kapalı ise yapmazsınız. Hepimiz sanayiciyiz. Şu 16 Nisan bir geçsin diyoruz demi hepimiz. Niye önümüzü görelim diye?.”
‘Meraklı olan Atatürk, İnönü kavgalarına baksın’
Bakan Özhaseki; “Biz referandumu niye istiyoruz arkadaşlar bakın iki sebebi var. Birincisi iki başlı sistem yürümüyor arkadaşlar. İkincisi bu ülkede istikrar lazım onun için. 1961 ve 1982 anayasası özel şartlarda oluşmuş. 1982 ihtilalinden sonra cumhurbaşkanın yetkileri bir paragraftı ancak Kenan Evren istediği için bu yetkiler 2 buçuk sayfayı buldu. Peki sorumluluğu var mı? Şu andaki anayasamıza göre hiçbir sorumluluğu yok. Vatana ihanet suçundan yargılanabilir, der ama onun da bir hükmü yok. Fakat vatana ihanet suçu da 90’lı yıllarda kaldırıldığı için, kanunda böyle bir tanım olmadığı için vatana ihanet suçundan bile yargılanamaz. Yani şu anki cumhurbaşkanının iki buçuk sayfa dolusu yetkileri var fakat hiçbir şeyden sorumlu değil. Şimdi anayasayı vatandaşa seçtiriyoruz birde hükümet var hükümet altına imza attığı her işten sorumlu. İş yürümüyor. Meraklı olan arkadaşlar Atatürk, İnönü kavgalarına baksınlar. Mesela Atatürk Sovyet yanlısı politikalarına kızdığı için Celal Bayar’ı iktisat nazırı yapmıştır. Ve öldüğünde de İnönü ile küslerdi. Biraz daha yakın geçmişe bakalım. Özal dönemi Özal’ın kendi getirdiği adamlarla kavgalarını hepimiz biliyoruz. Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz arkasından Demirel’le hep sorunlar yaşamıştır. Yurtdışı toplantıları yapılıyor. Özal diyor ki ben temsil edeceğim, ama Demirel başka bir şey söylüyor. Sonra bir lakap taktılar Çankaya’nın şişmanı diye devletin cumhurbaşkanı başbakanına dava açtı ve bunun sonucunda da kazandı. Mahkemeden 13 milyon lira dava kazandı. Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit kavgasının Türkiye’ye kaça patladığını neye mal olduğunu biliyoruz. İkili sistem yürümez arkadaşlar. Beni küçük kardeşimle beraber belediye başkanı yapsaydınız bana çok saygılı olmasına rağmen ertesi gün kavga ederdik.” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim
