Neresinden, nasıl  bakarsanız bakın çok ilginç bir seçim süreci yaşıyoruz.

Önce Ak Parti açısından bakalım;

Aday adaylık sürecinde gerek sosyal medyadan, gerekse sitemize yapılan yorumlarda,  mevcut Milletvekilleri Alpaslan Kavaklıoğlu ve Erdoğan Özegen sert şekilde eleştirildi. Her iki vekilde vasatın çok altında performans  gösterdiler.

Mevcut vekillerin bu düşük profili,   bir çok eski vekil, kurt siyasetçi, usta politikacıları heveslendirdi.  Aday adayı oldular.

Ama bugün itibari ile; 

Alpaslan Kavaklıoğlu, Erdoğan Özegen, Ömer Selvi, Muharrem Selamoğlu, Mahmut Uğur Çetin, Yaşar Ataç, Ahmet Özmen, İdris Turgut, Fatma Büyükakkaş…   artık kolay kolay siyaset sahnesine bir daha çıkamazlar. Doğan Gündoğdu ve İbrahim Bıçkı’yı bu isimlerden ayrı tutuyorum. Onlar müzmin adaylığa devam edecek. 


Ak Parti aday adayları genel olarak düşük profilli görüldü. Bunu fark eden Ak Parti yönetimi edindiğimiz bilgiye göre yeni isimler peşinde oldu. Teklifler getirildi, teklifler götürüldü. Ama; Niğde’yi, bazı diğer  iller gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tanzim etti. Çok iyi araştırma ve sorgulama yapıldı. Bazı Ak Parti aday adayları,   yine Ak Partili ulusal sosyal medya hesaplarınca,  bazı olumsuzlukları  ifşaa edildi, kirletildi.  İzledik, arşivledik.

Mühendis Yavuz Ergun, Eczacı  Selim Gültekin ve Mali Müşavir Sedat Çağlar sırası ile aday gösterildi.  

Bu isimlerin haricindeki isimler aday yapılsaydı “Metal Yorgunu” söylemlerine  ters düşülürdü.  Adaylar gençleştirildi!

Aslında Niğde ve Bor'da sevilen ve başarılı bulunan Bor İlçesinin  Belediye Başkanı Sıtkı Erat  aday olarak bekleniyordu. Önceki seçim gibi iki milletvekili Ankara’ya ancak bu şekilde gönderilebilir tahlilleri yapılıyordu.  Ancak Parti Genel Merkezi Belediye Başkanlarının adaylıklarına izin vermedi.   Öyle olunca da böyle oldu!.    Başkan Erat, potansiyel aday olarak hep olacak, hep gündemde kalacak.

Yavuz Başkan’ın adaylığı konusunda işaret fişekleri; Kendi isteği ile İlçe Başkanlığından ayrılması ve ardından yapılan Ak Parti Bor İlçe Başkanlığı kongresinde atıldı. O kongre önemliydi, oradaydım, baştan sona kayda aldım. İsyan vardı, itiraz vardı, duygusallık vardı. Bir kısmı sitemiz arşivinde mevcut izleyebilirsiniz.

Adayların isimlerinin açıklanmasından sonra birinci sıra adayı Yavuz Ergun'un kişiliği, eğitimi, geçmişi, particiliği, kılasik bir partili olmayışı, çalışkanlığının konuşulması yerine,  Borlu olup birinci sırada olması bazı Ak Partililer tarafından eleştirildi. Partinin ideoloji ve anlayışına ters olmasına rağmen bazı partililer mikro milliyetçilik yaptı. Alpaslan Kavaklıoğlu’nun, Borlu olarak  iki dönem birinci sırada olması, ardından Yavuz Ergun’unda Borlu olup birinci sırada yer alması tartışma konusu oldu. Oysa Alpaslan Kavaklıoğlu hiç Borlu olamadı. Ben şahsen şahidim ve yaşadım. Tekrar ediyorum iki dönem milletvekilliği yapan Alpaslan Kavaklıoğlu asla Borlu bir milletvekili olamadı.  CHP adayı  Ömer Fethi Gürer’de  Borlu;  İyi takip ederim, ilk  bir  yıl Niğde Milletvekilliği yaptı. Daha sonra Türkiye milletvekilliği yaptı ve yapıyor. Bunu eleştiri olarak söylemiyorum. Sadece birilerinin gördüğü veya göstermek için çaba sarf ettiği gibi,  ne Ömer Fethi Gürer’in, ne de Alpaslan Kavaklıoğlu’nun   Borlu milletvekili olmadığını söylüyorum. Borlu milletvekili olmanın çerçevesini  bir ara yazarım.  

Çok ilginçtir, Niğde’nin başka ilçelerinden, İl Genel Meclis Başkanı olur kimse lafını etmez, Niğdeli olmayıp il başkanı olunur, bilmem hangi kasabalıdır,  parti üst yöneticisi olunur, Belediye başkanı olunur,  il müdürü olunur… Kimse fark etmez bile… Ama iş Bor ve Borlu oldu mu? Mikro milliyetçilik yaparız. Ülkemiz bunları çoktan aştı. Her parti aştı. Bakın, Niğdeli Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Niğde yerine Mersin’den aday oldu.

Bunlara alışalım … Kompleks göstermeyelim, kalite, durüstlük  ve başarılının peşinde olalım.

Bakın diğer illerde örnekleri var. Başarılı birçok ilçe belediye başkanı,  il belediye veya büyükşehir belediye başkanlıklarına aday yapılıyor. Üstelik aday oldukları şehirli bile değiller, ama başarıya bakıyorlar, tecrübeye bakıyorlar, dürüstlüğe bakıyorlar. Mesela;  Bor Belediye Başkanı Sıtkı Erat, üç seçim döneminden beri sürekli, büyük  sorunların yaşandığı Niğde Belediye Başkanlığına aday yapıldığında yine aynı çağdışı tartışma mı yaşanacak?

Partiler,  Ümmetten, Nizam-ı Alem’den, Kızılelma’dan, Turan’dan  bahsediyorlar. Oysa, bu kavramlara tamamen ters, mikro milliyetçilik, memleketçilik  yapılıyor.


****
Ak Parti’nin Niğde’de işi gerçekten zor. İki milletvekilliğini korumak çok zor.

Sözlerin tutulmadığı, sözlerin takip edilmediği,  köyden şehre kadar sözlerin duyulmadığı, sözlerin seslendirilmediği iki talihsiz dönemi yaşattılar.

Bütün olumsuzluklara rağmen, Ak Parti’nin Niğde’de başarısı, varlığı, yokluğu tamamen ülkedeki Ak Parti’nin durumuyla birebir ilintilidir.

Hatta yeni sözler verilemeyecek. Verilse de inandırıcı olmayacak.

Muharrem İnce’nin Niğde meydanından seslendiği gibi “ Niğde en çok ezilen kenttir”…

Bu ezikliği her partili,  bütün Niğdeli hissediyor, yaşıyor.

Samimi olarak bu ezikliğin telafisi nasıl yapılır onlar anlatılmalı.

Gerçi bu gürültü ve zaman darlığında,  nasıl duyurulur o da ayrı bir konu.

Oluşturulmuş kadro,

Oturmuş nemalanma,

Etkin yerel yönetimler,

Partili! bürokrasi,

Ak Parti yerelde hala güçlü,

Ama Ankara öyle görünmüyor.

Seçimin sonucunu da yıllardır olduğu gibi yine Ankara belirleyecek. 


Genel değerlendirmelerim  diğer partilerle devam edecek.