İl Başkanı Z.Cem Yıldırım açıklamasında ; Bundan tam 54 yıl önce Türkiye büyük bir devrim yaşadı. Meşruiyetini kaybetmiş Demokrat Parti iktidarını; işçisi, köylüsü, gençliği, aydını, üniversitesi ve yargısıyla tüm milletimiz, ordusuyla birleşip hep birlikte yıkmıştır.
Demokrasi ve özgürlük bayrağını eline alarak iktidara gelen Demokrat Parti, işe önce Atatürk Devrimlerinden ödünler vererek başladı. Köy enstitülerini, Halk Odalarını, Halkevlerini kapattı. Tam bağımsızlık ilkesini unutup tüm dünyada kurtuluş ve bağımsızlık savaşlarına karşı tutum alarak; Mısır, İran, Fas, Tunus ve Cezayir’de bağımsızlık için ayağa kalkan devrimci halkların yerine emperyalist güçlerin yanında yer aldı.
Kore Harbine, meclis onayı olmadan, Amerikanının yanında yer alarak, asker gönderdi. Basın özgürlüğüne darbe indirip, gazetecileri hapse attırdı. Vatandaşlar, vatan cephesine girenler girmeyenler olarak ikiye bölündü.
Mecliste DP grubuna “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz” diyen Başbakan Adnan Menderes’in, 18 Nisan 1960’ta kurulan Tahkikat Komisyonu hamlesi, bardağı taşıran son damla oldu.
27 Mayıs Devrimi, Atatürk Cumhuriyetinin meşru müdafaasıdır, haklıdır, hukukidir ve meşrudur. 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylüllerin aksine Amerika’nın “Our boys”larının değil Milletin isyanıdır. 27 Mayıs’ı gerçekleştirenler, utanılacak değil övünç duyulacak bir görevi yerine getirmişlerdir. Utanç, Türkiye’nin bağımsızlığına kastederek, ülkemizi Küçük Amerika yapanların, BOP Eşbaşkanlarının durumudur.
27 Mayıs, ülkemizi Küçük Amerika yapma, Meclisteki yapay çoğunluğa dayanarak, Milletin egemenliğini ortadan kaldırma, Devrim Kanunlarının ortadan kaldırılması girişimlerine karşı Cumhuriyet Devrimi’ni muhafaza ve müdafaa etme atağıdır.
27 Mayıs Devrimi, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla hazırladığı Anayasa ile Cumhuriyeti, Atatürk Devrimlerini, temel hak ve hürriyetleri koruma altına almıştır. Bunun içindir ki 54 yıldır karşı devrimin hedefi olmuştur.
27 Mayıs bütün bunların yanında, 3 Nisan 1963 tarihinden 1982 Anayasasının yürürlüğe girmesi ile yürürlükten kaldırılana kadar yirmi yıldan uzun bir süre Türkiye Cumhuriyeti'nin resmî bayramlarından biri olarak kutlanan, Hürriyet ve Anayasa Bayramı’dır.
Ne mutlu ki bugün de, 27 Mayıs 1960’da olduğu gibi, geleceğine sahip çıkan gençler, madenciler, memurlar, sendikalar, işçiler, işsizler, aydınlar, barolar ve köylüler meydanlardaki yerlerini almaya başlamışlardır.
