CHP Niğde Milletvekili  ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer TBMM’de düzenlediği basın toplantısında asbestli ürünlere dikkat çekti ve bu konuda Meclis araştırması istediğini ifade etti. 17 Ağustos deprem sürecine de değindi. Gürer  sözlerine şöyle başladı:“Ülkemizde gündem sıkça değişiyor, Gelişen sorunlar ve olaylar nedeni ile yaşamsal sorunlar da kimi zaman gözden ırak kalıyor. GDO’ lu ürünler, nişasta bazlı tatlandırıcılar, baz istasyonları, yüksek enerji hatları, çevre kirliliği vb. insan sağlığı ile ilgili konular doğal olarak çok gündemde olamıyor. Oysa insanımızın yaşamını direkt etkileyen, bu bağlamda topluca sağlık sorunlarına neden olan konuların da irdelenmesi incelenmesi ötelenmemelidir.

Asbest bu bağlamda önemli bir sorun ve durumdur. Kansere neden olan asbestin, üretimi, kullanımı ve piyasaya arzı ile asbest içeren eşyaların piyasaya arzını yasaklayan yönetmeliğin uygulamaya konulmasından yaklaşık altı  sene geçti. Sonraki durumun irdelenip incelenmesi için Meclis Araştırması talebinde bulundum.”dedi.

BAKANLIK YASAKLADI
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer konuyla ilgili Bakanlığın yasaklamasına rağmen gerekenlerin yapılıp yapılmadığının araştırılmasının önemine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:“
 
Çevre ve Orman Bakanlığı 2010 yılında asbesti yasakladı. Kansere neden olan asbestin, üretimi, kullanımı ve piyasaya arzı ile asbest içeren eşyaların piyasaya arzını yasaklayan yönetmelik uygulamaya konuldu. AB ile uyumlu  yönetmelikte, asbestin, herhangi bir ürünün üretiminde kullanılması ve asbest içeren tüm ürünlerin piyasaya arzı da yasaklandı. Ülkemizde başta içme suyu boruları olmak üzere kullanıldığı alanlarda asbestli ürünlerin durumu bu alanda çalışmaların irdelenmesi incelenmesi araştırılması   amacıyla Mayıs ayında  bir Meclis araştırması açılmasını istedim.
Asbest, içme suyu boruları başta olmak üzere, yapı malzemeleri, otomobil, gemi yapımında kullanılıyordu. Solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda girdiğinde, başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açtığı  saptandı.
Bakanlık asbestin neden olduğu hastalıkları akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu olarak sıralıyordu. Ayrıca ciltte yaralara da neden olabiliyor. Asbestin yasaklanması ile asbest kaynaklı hastalık riskleri ortadan kalkıp, çevresel ortama asbest bırakılmasının sona ereceği açıklandı.

Asbest, 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ısıyı ve elektriği yalıtması, sürtünmeye ve asit gibi maddelere dayanıklı olması nedeniyle sihirli mineral olarak tanınmaya başladı.  20. yüzyılın ikinci yarısından sonra insan sağlığına önemli zararlar veren ve kanser hastalığına sebep olan bir madde olduğunu tespit edildi. Asbest maddesi için öldürücü toz tanımlaması yapıldı. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC)tarafından, kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, "kesin kanserojen" tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırıldı. Asbest  ülkemizde köylerde evlerin damlarına seriliyor badana yaparken kullanılıyor.  Havaya karışan asbest liflerinin yoğun şekilde solunması hastalığı davet ediyor. Asbest, onu topraktan çıkaran ve kullanan köylülerden başka, asbestin kullanıldığı endüstri alanlarında çalışan işçiler için de çok zararlı. 

Asbest  dayanıklılık ve ateşe  direnç özellikleriyle  19 yy.  sanayileşme  döneminde Birleşik  Krallıkta popüler olmuş dünyaya yayılmıştı. Asbestin  son 30 yılda zararları belirgin hale geldi. Çoğu ülke asbesti zararı saptandığı anda yasakladı. Asbestin bir çok  farklı çeşidi ve bağlantılı maddeleri  bulunmakta ve bunlar asbest içerikli  mineraller olarak bilinmektedir.
Ülkemizde içme suları değiştirilse de  asbestli borular ile içme suyu sağlanan ilçe  ve il merkezleri var mı? Bu bağlamda neler yapılıyor? İnşaatlarda  kullanılanların durumu ne?

Ülkemizde asbest ile ilgili çalışmaların boyutu ve durumunun da irdelenip incelenmesi ve gerekirse yasal düzenleme dahil gerekli çalışmaların yapılması için meclis araştırması açılmalıdır. “diye konuştu. 

İLLER BANKASI  1975-2000 ARASI 1053 BELEDİYEDE ASBESTLİ BORU
Niğde  Milletvekili Ömer Fethi Gürer  asbestli içme suyu boruları ile ilgili İller Bankası KİT toplantısında sorusuna verilen yanıtı da dile getirdi. Ve şöyle dedi:

“Çünkü KİT Komisyonunda İller Bankası Genel Müdürüne yönelttiğim sorulara aldığım yanıtta durumun çözüme ermediği görülüyor. İller Bankasının  bu anlamda soruma yanıtı şöyle oldu. “Türkiye’de ne kadar içme suyunda kullanılan asbestli boru halen vardır? Bu konuda Bankanızca destek sağlanmakta mıdır? Size gelen proje var mı? Kaynak aktarılıyor mu?”demiştim. İller Bankasının yazılı olarak verdiği yanıtta :

“ 1975 yılından 2000 yılına kadar yaklaşık 1053 adet yerel yönetimin Bankamızca yaptırılan içme suyu şebekelerinin yapımında asbestli çimento boru(AÇB)kullanılmıştır. Söz konusu tesislerdeki AÇB borular gerek Bankamız aracılığı ile gerekse belediyelerimiz kendi imkânları ile değiştirilmektedir. Tesislerin son durumları hakkında güncel bilgiler ise ilgili idarelerden(belediye, İl Özel İdaresi) temin edilebilir. Bankamızca bu boruların değiştirilmesine yönelik alınmış bir karar bulunmamaktadır. İçme suyu inşaatında kullanılan boru teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak Bankamız bünyesindeki yaptırılan içme suyu tesislerinde 1975-2000 yıllarında arasında kullanılan AÇB’den vazgeçilerek PVC, Çelik, Polietilen, Düktil, ve CTP Boru ile özel parçalar kullanılmaktadır. İçme suyu  inşaatında kullanılacak  borularla ilgili yeni yayımlanan tebliğ, şartname yönetmenliklerde de  bu alandaki teknolojik gelişmeler  dikkate alınarak PVC, Çelik, PE,Düktil, CTP, borulardan  bahsedilmesine rağmen  AÇB borulardan bahsedilmemektedir. Yerel yönetimlerce mevcut içme suyu şebekelerinde ki AÇB boruların, Bankamız aracılığıyla değişiminin yapılmasına ait talepler de, finansmanın sağlandıktan sonra proje ve uygulama çalışmalarına  başlanılmaktadır” denilmektedir”dedi.
 
 
DEPREM GERÇEĞİ
 
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer basın toplantısında  17 Ağustos  depremine de değindi. Şöyle dedi:“
Bugün   17 Ağustos 1999’da yaşadığımız  acı olayın yıl dönümü, hiç şüphesiz deprem bir gerçek ama ondan korunmak ona karşı durabilmek de olası. Öncelikle vefat edenleri rahmetle anıyorum. Deprem için önceden önlem almak binlerce canı kurtarıyor. Deprem riskine karşı güçlendirme ya da yıkım yapılarak  inşa edilen  okul sayısı ülke genelinde kaç olduğunu Milli Eğitim Bakanına sormuştum. Bakan Bugüne kadar  3.190  adet eğitim  binasının deprem tahkiki çalışmaları yapılarak  2324  adet binanın  güçlendirmesi tamamlandığını bildirdi.  Deprem bölgelerinde okullarda incelemelerin sürdüğünü de yanıtta yer verdi. Okullarımızda öğrenci kulüplerimizin programı dahilinde uygulama eğitimi verildiğini de  bakanlık genelgesi ile  5 yıldır da  1-7 mart  deprem haftasında  eğitim verilerek deprem tahliyesi tatbikatı yapıldığını ifade etti.

Ülkemizin nerede ise bütünü deprem riski var. Kiminde orta kiminde düşük, yapılarla ilgili düzenlemelerde yapıldı. Kent dönüşümleri de sağlanıyor ama yetmez ülkemizde bu bağlamda bilinçlenme oranı çok düşük. İstanbul’da iki milyon üzerinde konut var Önemli bölümü Deprem Yönetmenliğinden önce yapılmış yapılar. Ülke genelinde 60 bin üzerinde okul var. Diğer kamu kuruluşları dikkate alındığında bu alanda da yapılacak çok iş var.   “dedi.
 CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Atmaca da  Gürer’in basın toplantısına katılarak destek verdi.
 

 
Editör: TE Bilişim