Başbakan diyor ki…
Ne Hakkâri’ye gidebilirsin.
Ne Van’a gidebilirsin.
Sivas’ın ötesine geç de görelim.
*
Kılıçdaroğlu diyor ki…
Sıkıysa git Rize’de söyle.
*
BDP, Sinop’ta taşlanıyor.
Samsun’dan kovalanıyor.
Ordu ve Giresun’a giremiyor.
Trabzon’a gidemiyor.
*
CHP milletvekili “Diyarbakır babanın malı mı” diye soruyor, AKP milletvekili “Diyarbakır’a giremezsin, girmen için aptes alman lazım, biz seninle eşit değiliz elhamdülillah, biz bu ülkenin sahibiyiz” diyor.
*
BDP milletvekili ise, mezhep pasaportu yerine, etnik köken pasaportu soruyor, “Kafkaslar’dan Boşnaklardan gelenler, bu ülkenin sahibi değilsiniz, haddinizi bileceksiniz” diyor.
*
Başbakan, CHP ve MHP’lilerin Hakkâri’ye gidemeyeceğini söylüyor ama… AKP’nin içişleri bakanı Hakkâri’de taşlı-sopalı saldırıya uğruyor, zor kaçıyor.
*
İçişleri bakanı Hakkari’de saldırıya uğrayınca “provoke etmeye geldi, tahrik etti, hangi akla hizmetle halkın arasına giriyor, olacağı buydu” diyen BDP… Kendisi Sinop’a gidip, saldırıya uğrayınca “faşistler provoke etti” diyor.
*
“Milli birlik” ve “kardeşlik” projesi filan diyerek, milleti getirdikleri nokta işte bu.
Uganda’ya Somali’ye vize kalktı diye seviniyoruz, kendi memleketimizin sınırlarında seyahat edemiyoruz.
*
Yazın bi kenara… Anayasa’yı değiştirirken, “herkes seyahat hürriyetine sahiptir” maddesini de kaşla göz arasında siler bunlar.