Sessiz sedasız geçiştirilen dünya su günü (22 Mayıs Dünya Su Günü)
 
 
Su yaşamın temel kaynağıdır. İnsan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir ve yerinin bir başka madde ile doldurulması mümkün olmadığını ilköğretim düzeyinde eğitim almış olanlar dâhil herkes bilir.
     Oysa yaşadığımız zamanın en önemli sorunlarının başında güvenli ve yeterli suya ulaşım gelmektedir. Dünyada su kaynakları hızla kirlenmekte ve tükenmektedir. Başta iklim değişikliği olmak üzere çarpık kentleşme, aşırı nüfus artışı, sera gazlarındaki artış, tarımda bilinçsiz su kullanımı ve kontrolsüz/kuralsız sanayileşme dünyayı giderek daha “susuz” hale getirmektedir.
      Birleşmiş Milletler Su Raporu verilerine göre; dünya nüfusunun 4 kat artmasına karşılık su kaynaklarının kullanımı 9 kat artmıştır.   Yine Birleşmiş Milletler verilerine göre; dünyada endüstriyel, tarımsal (gübre, pestisit vb.) ve evsel kullanımlar ile günde toplam 2 milyon ton atık su oluşmaktadır. Tahminen 1 litre atık su, 8 litre kullanılabilir suyu kirletmektedir. Bu kirlilikten de, gelişmekte olan ülkelerin nüfuslarının %50‘si etkilenmekte ve en çok fakir ülkeler nasibini almaktadır.
     Ekolojik dengenin vazgeçilmez öğesi olan su; petrol gibi uluslararası ilişkilerde diplomatik bir konu ve üzerine savaş senaryolarının oluşturulduğu bir kaynak durumuna gelmiştir. Yine aynı nedenle; su piyasalaştırılmak ve kar amacı haline getirilmek için gözleri kamaştırmakta; su ticarete konu bir meta halini almaktadır. Bu alanda da hızla özelleştirmeler yaşanmakta, su üzerindeki kamu denetimi ve suyun dağıtımındaki kamu payı özel şirketlere geçmektedir. Çevre yapısı, sosyoekonomik/kültürel yapı irdelenmeden kontrolsüzce yapılan binlerce HES yaşamı olumsuz yönde etkilemektedir.
      Oysa su haktır. Vazgeçilmezdir. Su olmadan yaşamdan, yeterli tarımsal üretimden, refahtan söz etmek mümkün değildir.
      Su politikaları ilgili tüm kurumlarla kapsamlı bir biçimde oluşturulmalı; suyun yönetimi ve HES‘lerin kuruluşu kamu eliyle olmalıdır.
      Su; gıda güvenliğini sağlamanın da olmazsa olmaz koşuludur. Dünyada herkes için güvenli su sağlandığında, küresel düzeyde hastalık ve ölümlerden önemli ölçüde gerileme sağlanması mümkündür. Sadece içtiğimiz suyun değil; kullanma sularının da (tarımsal, evsel) sağlık kriterlerine uygun olması gerekmektedir.
      Suların temas ettikleri malzemelerin (evsel depolar, taşıma boruları, tanklar, tüketiciye sunulan ambalajlar gibi) su ile temasa uygun ve temiz olması gerekmektedir.
Gıda güvenliğinde olduğu gibi; su güvenliğinde de tüketici endişeler taşımakta; güvenli suya ulaşmak için zaman, zaman yanlışlar yapmaktadır.
      Ülkemizde var olan kurallara göre; musluklarımızdan akan suyun da içilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Bu noktada sürekli ve sağlıklı bilgi aktarımının sağlanması son derece önemlidir. Damacana suların ve su kaynaklarının denetimlerinde yetersizlikler olduğu, bu sektörde de kayıt dışının önemli bir sorun alanı olduğu bilinmektedir. Kendini güvende hissetmeyen tüketici su arıtma cihazlarına yönlendirilerek farklı şekillerde yanıltılmaktadır.
     Güvenli suya ulaşımda belediyelerin ve kamu kuruluşlarının yasal olarak yapması gerekenler dışında biz tüketicilerin de şunları yapması gerekir.
     Bir, pet şişelerdeki ve damacanalardaki suları güneş ışığına maruz bırakılmamalıyız.
     İki, direkt ağız teması ile tüketilen şişe suları, açıldıktan ve içilmeye başlandıktan sonra kısa sürede tüketilmeliyiz.
    Üç evlerde damacanalarda kullanılan pompalar önemli oranda risk kaynağı olduğunu bilelim ve bu pompaların sık sık temizlenmeyi, değiştirmeyi unutmayalım.
   Dört, damacana suları yetkili bayilerden alıp, satın aldığımız damacananın kapağını, emniyet bandını, etiketini ve gövdesindeki marka isimlerinin aynı olup olmadığını, kapağında üretim/son kullanma tarihinin ve parti seri numarasının bulunup bulunmadığını kontrol edilmelim. Bunları içermeyen ürünleri almış isek açmadan derhal iade edelim.
     Her yıl olduğu gibi 2013 Dünya Su Günü de sessiz sedasız gelip,  geçti! Günlük yaşamımızda ve tüm canlı yaşamında havadan sonra en önemli madde olan suya gerekli özeni gösterip tüm su kaynaklarımıza sahip çıkalım.
    “Temiz ve erişilebilir suya ulaşma insanlık hakkı olduğu kadar tüm diğer canlılarında en temel hakkıdır.”
     Bir kez daha yineliyorum. Yeterli ve güvenli suya ulaşmak için “suyumuza” ve dünya su gününe sahip çıkalım!