Doğrudur ardı ardına yayınlanan seçim anketleri AKP taarruzudur.
Amaçları hem iç hem de dış kamuoyuna mesaj vermektir.
AKP özellikle gazabından çekindiği Musevi lobilerine ısrarla “Bana bir dönem daha mecbursun” mesajını iletiyor ve seçime kısa süre kala kendine karşı saldırıya geçilmesinin önüne geçmek istiyor.
ne olur, Musevi lobileri oy mu kullanacak” demeyin, sızdırılan bir kasetin rejimleri değiştirdiği bir iklimde Mossad destekli bu lobilerin dolaylı etki gücü tartışılamaz.
Duyumlarıma göre AKP’de seçimin son dönemecinde vurgun yeme sendromu var.
Bunun için de ısrarla ardı ardına anketler yayınlatıp bilinç altı operasyonu yapıyorlar.
Olayın bu tarafını sunduktan sonra gelelim ikinci doğruya:
AKP yansıtıldığı gibi elbette yüzde 50’lerde falan değildir ama seçimin favorisi olduğu tartışılamaz.
Peki ama 9 yıllık iktidar yıpranmışlığına rağmen bu nasıl mı oluyor?
Bunun bir sürü sebebi var.
Kurulan medya düzeni ve dezenformasyon sisteminden tesis edilen korku rejimine, Hazine kasasından dağıtılan seçim rüşvetinden devlet görevlilerinin parti militanına dönüştürülmesine kadar pek çok şey AKP’ye yarıyor.
Ancak AKP’nin diriliğini sadece bunlara bağlamak da gerçekçilik olmaz!
Şu veya bu sebepten dolayı muhalefet hâlâ güven noktasında AKP’nin önüne geçebilmiş değildir.
Daha açık ifade ile muhalefet topluma AKP giderse bunlar daha iyi yönetir mesajını henüz veremedi ki meçhullük olgusu kitleleri rahatsız eder.
Açıklıkla ifade edeyim Kemal Kılıçdaroğlu şahsi kaliteleri ile göz dolduruyor ama partisi ya da vitrindeki kadroları itimat telkin edemiyor.
Keskin AKP karşıtı sanayici bir dostum bana, “AKP giderse ne gelecek bilmiyoruz. Bu da hepimizi endişelendiriyor” diyebiliyor.
Partide tam bir çok seslilik yanı kakafoni var.
Keza Kürt konusundaki muğlaklık da zihin bulandırıyor.
MHP bağlamında da benzer tereddütler var.
MHP’nin ekonomi, sosyal hayat ve dış politika noktasında ne düşündüğü bilinmiyor ve neden ön almayıp mesaj vermediği
sorgulanıyor.
Temel kuraldır bir iktidarı ancak başka bir iktidar alternatifini göstererek yıkabilirsiniz.
Muhalefet şu ana kadar bunu yapamadı!
Bırakın onu bunu, AKP bugünden 520 bin kişiyi sandık için görevlendirip eğitmeye başlamış. Açıkça yazıyorum sadece korku salarak AKP’yi indirecek düzeyde oy alınamaz.
Tayyip Erdoğan kendinden oy koparma potansiyeli olan Saadet Partisini akıllı bir manevra ile bölüp parçalar ve merkez sağ’da büyük bir oluşumun önüne set olurken muhalefet maalesef kibirli edalarla kendilerine yakın küçük partileri elinin tersiyle itiyor ki göreceksiniz o küsurat yapacağı oy bölmeleriyle AKP’ye hizmet edecektir.
Muhalefet bugüne kadar var olan seyrini sürdürür ise korkarım ki AKP gerçekten üçüncü kez ipi göğüsleyecektir...Yapılması gereken seferberlik ilanı ve başıbozuk halde değil sistemli bir biçimde topyekün taarruzdur.
YUTULUR ZOKA MI!..
Öğrenci’ye seçim rüşveti!

İşte AKP budur... Kısa bir süre önce harçlar fazla deyip demokratik tepki koyan yani yıkmadan, kırmadan, dökmeden sadece protesto yapan öğrencileri falakadan geçirip davalar açtıran ve akabinde hapislere gönderen AKP şimdi o öğrencilerin talebini güya yerine getiriyor yani öğrenim harçlarını yarı yarıya indiriyor. Bu kadarına da pes demiyorum, çünkü AKP budur.. Yüce dinimizi bile oy almak için kullanmaktan çekinmeyen bir güruhun böyle bir şeyi yapması kimseyi şaşırtmamalı, zira malum eşikte seçim ve oy kullanacak milyonlarca genç ve ailesi var. Ama buraya not düşüyorum AKP seçim biter bitmez yeni öğrenim döneminde bu harçları anında eski seviyesine ve hatta daha üstüne çıkaracaktır. Aman gençler bu zokayı yutmayın ve bu
rüşvete kanmayın!
SAĞLIK-SABIR!..

Demirel’in zor günleri!

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel fevkalâde zor günler geçiriyor.
Niçin mi?
Ailevi sebeplerden ötürü.
1) Eşi Nazmiye Hanım çok hasta, hatta maalesef artık bitkisel hayatta.
2) Kardeşi Şevket Demirel  hastanede yoğun bakımda.
3) Yeğeni Murat  Demirel hapse girmenin eşiğinde yani aldığı ceza Yargıtay aşamasınd, Yargıtay onaylarsa Murat Demirel 10 küsur sene hapis yatacak.
Demirel bütün bunları Takdiri İlahi deyip büyük bir vakarla karşılıyor.
Sayın Demirel’e sağlık ve sabır, hastalarına şifa diliyoruz.

ACABA NEDEN?!!
Başbakan Kılıçdaroğlu’nun Van toplantısını niye es geçti?
Dikkat edin Başbakan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Van’da yaptığı malum Kürt açılımı ile ilgili tek bir söz etmiyor... Atladı mı dersiniz, mümkün değil, zira Kemal Bey’in Van valiliğinin internet sitesinde bile deniz diye geçen Van Gölü’ne deniz demesine bile balıklama atlayan Erdoğan’ın öyle bir toplantıyı unutması ve görmemesi mümkün değil..Belli ki Başbakan Kılıçdaroğlu’nun o Van toplantısından rahatsız olmak şöyle dursun memnun olmuştur, zira Kemal Bey o tür etkinlik yaptıkça CHP’nin Batı’da oylarının düştüğünü ve de Kürtleri de asla etkileyemeyeceğini biliyor... Bize göre Kılıçdaroğlu’nun hareket noktası Tayip Bey’in kendine itiraz ettiği konularda yoğunlaşma olmalıdır.. Aile Sigortası işte bunlardan biridir.. Aman Kemal Bey etrafındaki siyaset esnafının gazına gelme, bırak Kürt açılımını, laikliği... İş de, aş de, yoksulluk ve yolsuzluk de!