Yeni bir ortama veya tanımadığı en küçük bir gruba bile girerken, yabancı olmanın ve bulunulan ortamı tam olarak tanımamanın, insani tereddütlerini yaşarız hemen hemen birçoğumuz.
Girdiğin ortamı bilmek, tanıdığın kişilerle bulunmak kendimizi daha güvende hissetme konusunda bir avantaj sağlarken, kişisel yargılarımızın gelişimine de olumlu katkı sağlayacak psikolojiyle hareket edebilmenin rahatlığını yaşarız.
Hele ki yeni atandığınız görevde; tamamıyla ilk geldiğiniz bir şehir, ilk çalışacağınız bir iş ortamı ve ilk olarak görev aldığınız işin mesleki sorumluluğunun yükünü hakkıyla yapabilme sorumluluğu mecburi istikametinizse, işinizin zorluğu daha bir belirgindir.
İşte böylesine bir zorlu başlangıcın görev adımlamalarını sergileyen kentin lokomotifi olan üniversitemizin yeni Rektörü Sayın Muhsin Kar, görev aldığı bu dönemde üniversitenin dinamikleriyle kentin dinamiklerini bir araya ne kadar getirebilecek?
Niğde’ye katkı sunabilecek farklı anlayış ve gelişimleri çevresel ve kamu koşullarını kendi kişisel becerileri nezdinde ne kadar sergileyebilecek?
Üniversitenin kuruluşundan bu yana gelen süreçte farklı rektör isimleri etrafında oluşan şucu- bucu tanımlamalarının kişisel çekişmeleri karşısında, iyi niyetli ve ötekileştirmeden üniversitenin ortak çıkarına uygun kendi çalışma arkadaşlarını, güvenilir iradesi etrafında ne kadar toparlayabilecek?
Eski Rektör Sayın Görür’ün 8 yıllık rektörlük dönemi öncesi, bir o kadar okul müdürlüğü ve rektör yardımcılığı yapmak suretiyle, üniversitenin içinden bizzat yaşaya yaşaya geldiği bir gerçek. Bu gerçeklik nezdinde; üniversiteyi kendi anlayışında yönetecek süreyi test etmiş olmasının avantajını yaşamaksızın, üniversitenin iç dinamiklerini pozitif yönde harekete geçirebilecek akademik ve insani ilişki mühendisliğinin inceliklerini, ne kadar sergileyebilecek?
64 profesör, 104 doçent, 280 yardımcı doçent olmak üzere toplam 448 öğretim üyesi…
159 öğretim görevlisi, 246 araştırma görevlisi, 52 okutman ve 17 uzman eşliğinde toplamda 922 gibi, bine yakın akademik personeli bünyesinde taşıyan üniversitemizin…
Yine 28000 gibi ciddi bir ilçe nüfusuna sahip öğrenci sayısına baktığımızda, Sayın Rektörün 25.yılını devirecek olan üniversiteyi tanıyıp basamak atlatacak adımları atması, tabii ki art niyetli olmayanlar açısından hepimizin arzusu…
Elbette akademik unvanı bol lakin birikimi; kaldırılan teog sınavına dahi yetmeyecek personeliyle yüzleşecek…
Ebette akademik unvanı bol lakin hırsı; makam – mevki konusunda uzayın kara deliklerini kapatacak insanlarla şaşıracak…
Elbette üniversite canımız ciğerimiz deyip kişisel çıkar hesaplarının kilitlendiği kent insanı organizasyonlarının ikiyüzlü şekillerini gözleyecek…
Buradan yazdıklarımız; günlük hayatın kişi profilleri nezdinde, hemen hemen her ortamda olan ve olmaması mucize olarak niteleyebileceğimiz genellemeler zaten…
15 Temmuz Kalkışması sonrası, hain emellere kendini siper edip ismini onunla özdeşleştiren bir üniversiteye takdir edilen Sayın Rektörün…
Hoşgörülü olarak nitelendirilen yapılarının, dinlemeyi bilip, dinamikleri tartan ve izleyerek değerlendiren süreci iyi kullanarak…
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesini her yönüyle geliştirip daha iyi yerlere taşıyacağına hem inanıyor, hem temenni ediyorum…
Çünkü her başarı; özelde ve genelde tüm Niğde’nin başarısı olacak.