DEĞİŞTİRİLEN TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ YÖNETMELİĞİNE RAĞMEN SAVAŞI DURDURUP BARIŞI İKAME EDEBİLİRİZ!

 

 

     Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik değiştirildi. Değişiklikleri yayınlanan yönetmeliğe göre artık vali ve kaymakamlar bir toplantıyı veya gösteriyi “açık ve yakın tehlike” bulunduğu gerekçesiyle yasaklayabilecek.

     Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında suç işlediği tespit edilen kişilere emir ve ihtarlarına yapılmasına gerek duyulmadan gözaltına alınmasının yolu açıldı. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında katılımcıların ve konuşmacıların ses ve görüntüleri polis tarafından kaydedilecek ve bu kayıtlar suç delili olarak kullanılabilecek.. Yönetmelikte mülki amirin, toplantıları 1 ayı aşmamak üzere erteleyebileceği ve “suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması halinde yasaklayabileceği” düzenlemesi getirildi. Özcesi “barış veya savaşa hayır” talepli gösterilerin önünün kesilmesini garantilemiş gözüküyor.

      Değiştirilen yönetmeliğe rağmen savaşı durdurup, barışı ikame etme misyonunu yerine getiri biliriz. Çünkü bu savaş, sarayın emriyle çıkartılan bir savaş. Bu savaşın temel nedeni, AKP kurmayının seçim sonuçlarını hazmedememesidir.

     7 Haziran seçimleri, Erdoğan’ın başkanlık hayallerini suya düşürmekle kalmadı, AKP’nin de hükümetten düşmesine neden oldu. Bu savaş, Erdoğan’ın ve AKP’nin iktidara tutunmak için çıkarttığı, baştan sona kirli bir savaştır. Bu savaşta ölen her “asker”, her “gerilla”, Erdoğan’ın çıkarları için, devlete ve ekonomiye çöreklenmiş bir kliğin siyasi ve ekonomik çıkarlarını hırsla savunması nedeniyle ölmektedir.

      Hattı zatında bu kirli savaş politikalarına toplumun %60’ı 7 Haziran itibarıyla hayır demiştir! Bu savaşa sırf bu yüzden derhal son verilmelidir. Bu savaşı durdurmak zorundayız. Bu savaşı durdurabiliriz! Savaşı durdurmanın ilk yolu, savaş yalanlarına son vermekten geçiyor. Bu kirli savaşın ilk ve en büyük yalanı, bu savaşı Kürt siyasal hareketinin çıkarttığı iddiasıdır. Bu savaşı  yenilenen parlamentoyu da, geçici hükümeti de boşa çıkartarak saray şukerası çıkartmıştır.

      Savaş iklimini saray yarattı. “PKK eşittir IŞİD” dediğinde bu iklimi yarattı, Dolmabahçe mutabakatını çöpe attığında, ardından "Kürt sorunu yoktur, çünkü özülmüştür" dediğinde zaten savaşı başlatmış bulunuyordu. Şimdi her yan bombalanıyor. Sanki bombaların üzerinde kanatlanmış gibi yazı yazan, yazıları bombalardan daha fazla tahrip gücüne sahip olan savaş borazanı gazeteciler ne derse desin, bu, Erdoğan’ın çaresizliğinin ürünü olan bir savaştır.

      Yalçın Akdoğan gibi Erdoğan kliğinin mensubu olanların, çözüm sürecini bir şantaj malzemesi hâline getirmesine Kürt halkının daha fazla izin vermemesinin nedeni olan bir savaş. HDP parti olarak seçime girip barajı aştığı için çıkartılan bir savaş. “Milletin iradesi” HDP’ye barajı aştırdığı için “milletin iradesi, milletin iradesi” diyerek yıllardır başımızın etini yiyenlerin, milletin iradesini çiğneyerek “şerefsiz” diyerek çıkarttığı bir savaştır.Bu yüzden bu savaşı durdurmak, önceki dönemlere göre daha kolay.

      İktidardan düşmemek için savaşa tutunanların çıkarttığı gürültüyü engellemekle işe başlamak bu yüzden çok önemli. Bu toplumun büyük çoğunluğu, insanların ölmesini istemiyor. Bir hiç uğruna ölmek istemiyor, bomba sesi istemiyor, savaşın gürültüsünü duymak istemiyor insanlar.

     Şimdi her gün ölüm haberleri, bombalama haberleri geliyor. Buna son vermeliyiz. Bunun bir tek yolu var: Amasız, fakatsız savaşa karşı büyük bir hareket inşa etmek. Yüz binlerce insanı harekete geçirmek. Dev bir barış gövdesi oluşturmak. Bunu batıda yapmak, Kürt halkına barış eliniz uzatmak zorundayız.

     Yalanlar gözümüzün önünde söylenip yazılıyor, gerçekleri de herkesin duyabileceği gibi yüksek sesle söylemek atılacak ilk adım olmalı. Gerçekleri kent meydanlarında haykırmaktan barışı yüksek sesle istemekten gayrısı yürürlükteki savaş politikalarını geriletemez. Yasa ve yönetmeliklerin dar kalıplarını aşacak kitlesellikle başta 1 Eylül Dünya Barış Günü olmak üzere emek, demokrasi ve barış güçleri sokakları doldurup barışın ikamesi için tüm güçlerini ortaya koymalıdır.