Haber; Burcu ÇOPUR
Niğde'de geçtiğimiz hafta zehirli petrol ve kimyevi atıkları Kızılca Deresine döküldü ve Niğdeliler oluşan kokudan hastanelere koştu. Halen bir bebeğin Niğde Devlet Hastanesinde tedavisi sürdüğünü öğrendik. Olay ulusal haberlerde yer aldı. Niğde "Koku" su ile anılmaya başladı.
Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, dün bir yerel gazetemize verdiği demeçte "Kızılca Deresine suyun üzerine geçtiğimiz Pazartesi günü gece saat 24:00 sıralarında petrol türevi kimyevi bir madde döküldüğünün kesinleştiğini söyledi. Petrol türevi kimyevi madde dökülmesi ile ilgili şahıs yada firmanın tespit edilerek yakalandığını ve hukuki yönden çalışmaların devam ettiğini söyledi" (burada tıklayın)
Şimdi soru şu?
İlgili firmaya bu konuda birinci sorumlu olan Niğde Belediyesi ne ceza verdi?
Niğde Valiliği bu firmaya ne gibi uygulama yapacak?
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü zehirli atığı dereye bırakan firma hakkında ne işlem yapacak? Aynı uygulamayı Akkaya'yı kirleten Niğde Belediyesine bir yaptırım yapılacak mı?
Niğde Cumhuriyet Savcılığı bu haberleri ihbar kabul edip soruşturma açacak mı?
Derenin temizlenmesi için Niğde Belediyesi Mersin İlinden getirdiği bakteri ücretini ve Belediyenin temizleme masraflarını ilgili firmadan tahsil edecek mi?
Niğdelinin parasının hesabı sorulacak mı?
Siyasi parti temsilcileri, İl ve Belediye Meclis Üyeleri ve Niğde yerel basını bu konuyla ne kadar ilgilenecek?
Gümüşler kasabasında bir altın madeni şirketinin etrafında otlanan 35 hayvanın zehirlenmesi ve ilgili şirket tarafından tanzimi gibi bu konu da kapanacak mı?
****
2015 yılında gerçekleşen bu konuya benzer haber ise şöyle;
Geçtiğimiz Nisan ayında Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan ihbar üzerine zabıta ekipleri, bir operasyon düzenleyerek meyve bahçesine dev çuvallar içinde bırakılan 300 ton civarındaki maddeyi ele geçirmişti. Üzerinde uzakdoğu ülkelerinin amblemleri olan çuvallardan alınan numuneler incelenmek üzere TÜBİTAK'a gönderilmişti. İnceleme sonucunda hem maddenin içeriği hem zehirli atıkları özensizce bırakan firmalar belirlendi.
Haksız kazanç uğruna
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan geri dönüşüm ruhsatı alan bazı kuruluşlar, kullanım ömrünü tamamlayan araç lastiklerini toplayarak çeşitli işlemlerden geçiriyor. Bir lastikten preslenerek yüzde 60 oranında yağ elde edilirken, bu ürün zehirli olmasına karşın, kamyon ve otobüslerde kaçak yakıt olarak kullandırılıyor. Kullanan her aracın egzozundan çevreye zehirli gaz yayılıyor. Bu kurumlar, yağı alınan lastikleri toz kömür haline getirdikten sonra başta çimento fabrikaları olmak üzere sanayi kuruluşlarına yüksek kalorili kömür diye ucuz fiyata pazarlıyor. Lastik atıklarını kullanan tesisler de çevreye zehirli gaz saçıyor.
Bir ay içinde imha edilmesi istendi
Balıkesir'de bir tarlada İstanbul'dan kesilen toz kömür faturası ve irsaliyesiyle getirilen zehirli atıklar TÜBİTAK laboratuvarlarında incelenirken, Cumhuriyet Savcılığı da soruşturma başlattı. Çevre Bakanlığı Balıkesir İl Müdürlüğü, analiz sonucu çevreye ve insan sağlığına son derece zararlı olduğu anlaşılan zehirli atıkları Balıkesir'de pazarlamak için satın alan firmayla Kocaeli Çayırova'da üreten şirkete 581 bin 316'şar lira ceza kesti. Atıkların en geç bir ay içinde lisanslı bir bertaraf tesisinde imha edilmesi istendi.
Haberin orjinal linki için TIKLAYIN
Editör: TE Bilişim
