Niğde Sağlık Müdürü Dr. Ertan Değirmencioğlu, aşırı sıcaklarda yükselen vücut ısısının beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabileceği uyarısında bulunarak, bol sıvı tüketilmesi önerisinde bulundu.

Değirmencioğlu, yaptığı açıklamada, aşırı sıcaklar ve nem oranının artmasının çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini belirterek, vatandaşları uyardı. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının da arttığına, metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığına işaret eden Dr. Değirmencioğlu, normalde terleme ile vücut ısısının dengede tutulmaya çalışıldığını, ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısının dengede tutulamayacağını kaydetti.

Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulmasının her zaman mümkün olmayabileceğine dikkat çeken Değirmencioğlu, “Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler gibi tedavi amaçlı bazı ilaçların kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir” dedi.

Dr. Değirmecioğlu, aşırı sıcaklarda 4 yaşından küçük çocuklar, yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar, şeker, kalp-damar, beyin-damar, kronik solunum sistemi, karaciğer, böbrek ve psikolojik hastalıklar gibi kronik hastalığı olanlar, özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları gibi sürekli ilaç kullanan kişiler, sokak çocukları, evsizler ve özellikle kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlıların en çok risk taşıyan gruplar olduğunun altını çizdi.

Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysilerin tercih edilmesi, geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmesi ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılması gerektiğini ifade eden Değirmencioğlu, “Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler en az 15 koruma faktörlü güneşten koruyucu krem kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir. Yoğun fizik aktivite, spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır” diye konuştu.

"BEBEKLERİ VE YAŞLILARI TAKİP EDİN"

Risk altındaki yetişkinler ve yaşlıların, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Acı, bebeklerin ise bu açıdan daha sık izlenmesini önerdi. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanların kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmaması gerektiğini de vurgu yapan Değirmencioğlu, “Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencereler perde vb. güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir” ifadelerini kullandı.

"SUSAMASANIZ DA BOL SIVI ALIN"

Aşırı sıcaklarda beslenme ve sıvı alımının da çok önemli olduğunu dile getiren Dr. Değirmencioğlu, susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmesi gerektiğini söyleyerek beslenme ile ilgili önerilerini de şöyle sıraladı: "Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı, yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak gerekir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücutta daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan et, yumurta, süt ve balık gibi besinler açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir. Güneş veya sıcak çarpması, sıcak krampları, güneş yanıkları, sıcak döküntüsü (isilik) gibi istenmeyen durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir."

Editör: TE Bilişim