Türk Sağlık Sen ve Kamu-Sen il Temsilcisi Adnan Özer, Sağlık bakanlığına yapılan 4 bin atamanın objektif olmadığını söyledi. 

Özer, ‘Sağlık Bakanlığı bu ay içinde 4 bin sözleşmeli yöneticinin atamasını gerçekleştirecektir. Bu atamalarda ne yazık ki herhangi bir objektif kriter yoktur.’

Yazılı basın açıklamasında bulunan Türk Sağlık Sen ve Kamu-Sen il Temsilcisi Adnan Özer, Hiçbir bilgi, beceri ve sınava tabi tutulmadan kişiler sözleşmeli idareci olabilmekte ve sağlık kurum ve kuruluşlarını yönetildiğini ifade eden Özer, açıklamasında şunları söyledi: ‘‘Böyle bir sistemin sonucunda da geçmiş yıllarca fırıncı, kasap, gassal ve tıbbi cihaz şirketlerinin görevlilerinin kamu hastanelerinde yöneticilik yapmaları gibi kabul edilemez durumlar ortaya çıkmıştır. Dahası “Adamımız olsun, bizden olsun da çamurda olsun' mantığının Türkiye’yi sürüklediği felakete geçtiğimiz yıl 15 Temmuz’da hep beraber görülmüştür. Bu anlayışının kamudan artık tamamen temizlenmesi gerekliliği ve kamuda adaleti sağlayıp, liyakati tesis etmenin zorunluluğu tartışılmazdır.
Bu ayda yapılacak 4 bin yönetici ataması da bu manada ciddi bir sınav olarak kayıtlara geçecektir.

Hükümetin birlik, beraberlik söylemlerinin lafta kalıp kalmadığını bize bir kez daha gösterme fırsatı olacaktır.’’

Sağlık çalışanlarının adalet beklediğini belirten Özer, konuşmasının devamında şunları söyledi: ‘‘Bizim gayemiz, devlete, millete ve memlekete hizmettir. Uyarılarımızda hep bunun içindir. Sağlık çalışanlarının burada temel beklentileri de adaletin tesis edilmesidir. On binlerce sağlık çalışanı görevde yükselme sınavını beklerken, birilerinin hiçbir objektif değerlendirmeye tabi tutulmadan sağlık kurumlarında yönetici olması haksızlıktır ve kul hakkına girmektedir. Sağlık Kurumlarını, Sağlığı ve Sağlık Çalışanlarını bilen insanlar tarafından idare edilmelidir. Sağlık Kurum ve Kuruluşları, objektif ve rekabete açık bir sınavda başarılı olmuş, mesleklerinde yetkin insanlar tarafından yönetilmelidir.

Ayrıca herhangi bir güvencesi olmadan üst idarecilerin iki dudağı arasına sıkışmış bir yöneticinin hizmet gereklerinden ziyade tek amacının üstlerini memnun etmek olması gibi kamu idaresi açısından son derece zararlı bir anlayıştır. Bizim talebimiz ülkemizin ve devletimizin menfaatidir. Beklentimiz ise adaletin tesis edilmesi, ehliyet, liyakat ve tecrübenin temel kriterler olmasıdır. İşin hiç kimseye değil sadece ehline verilmesini istiyoruz. Bu durumda hem çalışanlar rahatlayacak, hem emanet ehline teslim edildiğinden, hizmet alanlar daha kaliteli sağlık hizmeti alacak, hem de kendini geliştirmek ve mesleğinde en üst seviyeye gelmek isteyen çalışanların önü açılmış olacaktır.’’
Editör: TE Bilişim