Küçük bir eşyamızı yitirdiğimizde bile üzülmekten kendimizi alıkoyamazken, sevdiğimiz birini kaybettiğimizde yaşanılan psikolojik travmanın ne kadar yıkıcı olduğunu bir düşünün. Yakınımızı kaybetmeyi kabullenmeyen bizler, ilk başta inkâr edip öfkelensek de pazarlık ve çaresizlikten sonra bu acıyı kabul ediyoruz. Kabul etmesine kabul ediyoruz ama yastan da kimi durumlarda kurtulamayabiliyoruz.  Kayıp ve yas sürecinin son derece doğal, ancak aşılması zor bir süreç olduğuna dikkat çeken NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi uzman psikoloğu Nazende Ceren Öksüz, yakınını yeni kaybetmiş kişinin yaşayabileceği ruh halini değerlendirdi.


Hiç kimsenin sevdiklerini kaybetmek istemeyeceğini ifade eden Öksüz, söylendiği üzere ölümün zamansız bir şey olduğunu belirtti. Bu durumda kişinin hayata hemen kaldığı yerden devam etmesinin mümkün olmayacağına vurgu yapan Öksüz, kişinin bu dönemde yaşadığı öfke, üzüntü, çökkünlük, çaresizlik, suçluluk ve pişmanlık gibi duyguların diğer duygularını bastırdığını söyledi.

Kişinin biyolojik yapısı gibi psikolojik bir yapısının da olduğunu unutulmaması gerektiğini hatırlatan Uzm. Psk. Öksüz, her bozulan dengenin yeni bir dengenin başlangıcı olduğuna dikkat çekti.

Öksüz bu zor süreçte koruyucu faktörlerin önemli olduğunu hatırlattı. Bu süreçte zaman, aile desteği ve sosyal destek, bizi koruyan iç kaynaklarımızdır diyen Öksüz, bir kayıp halinde kişinin 5 temel psikolojiye maruz kaldığını söyledi. Öksüz bu duyguları; inkâr, öfke, pazarlık aşaması, çaresizlik ve kabul şeklinde sıraladı.

İnkâr:

İnkârın derecesi kişiden kişiye göre değişebilir. Örneğin ölen yakınının arkasından “hayır beni bırakamazsın” şeklinde ağlayan kişiyle, evde ölen yakınını arayan ya da kendini gece yarısı mezarlıkta bulan kişinin inkâr etme derecesi aynı değildir. Muhtemelen ikinci örnekteki kişi yas sürecini daha yavaş ve zor atlatacaktır.  İnkâr mekanizmasını cenaze törenlerinde de görebiliriz.

Örneğin evlilik öncesi ölen kişinin tabutuna gelinlik sarılması gibi… İlk tepki olarak inkâr mekanizmasını kullanmamız adeta bir helikopterin piste yumuşak iniş yapmaya hazırlanması gibidir. Kişi için ölüm o kadar ağır bir darbedir ki, bu farkındalık yerine tam tersini kullanmak daha tercih edilesidir. Şok ve uyuşma hissi de bu döneme eşlik edebilir.  

Öfke:

Kaybedilen kişiye veya bu kişinin tartışma yaşadığı herhangi birine, ölüm sebebine yöneltilebilir.

Pazarlık aşaması: 

Örneğin kişi: “eğer bu yoldan kırmızı renk araba geçerse yaşadıklarım bir rüyadır” der. Bunu en yalın haliyle çocuklarda görebiliriz. Çocuk, bundan sonra hep söz dinlerse ölen kişinin geri dönüp dönmeyeceğini sorgulayabilir. Fakat yetişkin bireylerde de var olan ve doğal bir durumdur.

Çaresizlik:

Bu aşamada kişinin başından geçen durumu daha fazla idrak edebildiğini, taşların yerine oturmaya başladığını, fakat beraberinde çökkünlük ve çaresizlik duygularıyla acının devam ettiğini söyleyebiliriz. Yaşananların farkına daha fazla varmakla beraber zihindeki bulanıklık, iştah ve uykuda düzensizlik, zaman zaman ağlamaklı olma, yaşamdan zevk alamama gibi durumlar devam eder.

Kabul ve yaşamı yeniden düzenleme:

Kaybedilen kişiye duyulan özlemin devam etmesiyle birlikte hayatın devam eder. Kişi günlük yaşamına geri dönmüştür. Kabul, önce zihinsel sonra duygusal süreçle meydana gelir. Yani, “her şeye rağmen hayat akıyor” derken gözleriniz dolmaya devam eder.

Siz içinizden bunları söyledikçe duygularınız da durağanlaşmaya başlar. Zaman zaman özlem ve üzüntü hissetseniz de günlük yaşamınıza geri dönersiniz. Hayatın diğer alanlarıyla ilgilenmeye başlarsınız.

Bu sürecin çok kolay olmadığını, kaybın ve sonrasında yaşanan yas sürecinin doğal tepkiler olduğunu ifade eden Öksüz yaşan yas sürecinin süresine dikkat çekerek, uyarılarda bulunuyor.

Yas süreci ne zaman problem haline gelir?

Yas süreci 3 aydan uzun süredir devam ediyor ve aşağıdaki belirtiler 1 aydır sürekli halde varsa yardım almamız gerekmektedir. Aşağıdaki belirtiler yas sürecinin problem haline geldiğine işarettir:

 

-          İntihar düşünceleri

-          Alkol ve madde kullanımı

-          Kendimizi rüyadaymış, boşluktaymış gibi hissetme ya da hissizlik

-          Öfke patlamaları

-          Nedensiz aşırı neşelilik

-          Olayı hiç olmamış gibi davranma

-          Uyku ve iştah düzensizliği

-          Önceki travmaların tetiklenmesiyle sürekli olarak aynı düşüncelerle meşgul olma, günlük hayata devam edememe.

Editör: TE Bilişim