Niğde Halk Sağlığı Müdür vekili Dr. Ertan Değirmencioğlu ; Sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesinde, yeterli dengeli beslenme ile fiziksel aktivite bir bütün olarak düşünülmeli; çocukların uzun süreli televizyon seyretmesi, bilgisayar, tablet kullanması önlenmeli, çocuklar fiziksel aktivitelerini arttırıcı faaliyetlere teşvik edilmeli, el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığının kazandırılmalıdır” dedi.
 
Dr. Ertan Değirmencioğlu yaptığı yazılı açıklamada; Beslenme in   sanın yaşına, cinsiyetine ve özel durumlarına göre ihtiyacı olan besin öğelerini vücuduna almasıdır. Sağlığın korunmasında ve iyileştirilmesinde beslenme çok önemli bir rol oynamaktadır. İnsanların beslenme alışkanlıkları çocukluk çağında başlar ve yerleşen bu alışkanlıklar yaşam boyu sürmektedir.

6-12 yaş grubunu kapsayan okul çağı, başta fiziksel büyüme ve gelişmenin arttığı, kemik oluşumunun hızlandığı, yaşam boyu sürecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu, beslenmeye bağlı ortaya çıkabilecek bazı kronik hastalıkların temelinin atıldığı ve besin öğelerine gereksinimin yükseldiği dönemdir. Hızlı büyüme ve gelişme nedeni ile okul çağı çocuklarının pek çok besin ögesine olan ihtiyacı hayatın diğer dönemlerine oranla daha fazladır
Okul çağı çocuklarının enerji ve besin ögeleri alımındaki yetersizlik, büyüme-gelişmelerini ve okul başarılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Dengesiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite de bunlara eklendiğinde obezite, kalp damar hastalıkları, kanser ve diyabet gibi birçok kronik hastalığa zemin hazırlamaktadır. Bu çağ çocuklarında görülen başlıca beslenme sorunları zayıflık veya şişmanlık, anemi, vitamin yetersizlikleri, iyot yetersizlikleri ve diş çürükleridir. Ayrıca yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur.

Çocukların sağlıklı beslenebilmesi için dört besin grubunda bulunan besinlerden yeterli miktarlarda ve dengeli şekilde tüketmeleri gerekmektedir. Süt grubunda yer alan süt ve yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç gibi besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesine dikkat edilmelidir. 

Günün en önemli öğünü sabah kahvaltısıdır. Bütün gece süren açlıktan sonra vücudumuz enerjiye gereksinim duymaktadır. Güne yeterli ve dengeli yapılan bir kahvaltı ile başlamak öğrencilerin okul başarısının artmasında son derece önemlidir. Kahvaltı yapmayan çocuk uzun süre aç kaldığı için kendini güçsüz hisseder, dikkat, çalışma ve öğrenme yeteneği azalır, okul başarısı düşer. Bu nedenle her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir.

Çocuklar günün büyük bir bölümünü okulda geçirmektedirler. Açlığa yetişkinler kadar dayanamayan çocuklar öğün atlandığında daha fazla abur cubur yeme eğilimine girerler. Zararlı atıştırmalıkların tüketilmesinin önlenmesi için beslenme çantası hazırlanmalıdır. Beslenme çantasında taşınması kolay ve besleyici değeri yüksek besinler olmalıdır.  Beslenme saatlerinde; patates kızartması, çikolata, cips, gazlı içecekler ve hazır meyve suları yerine; peynir, yumurta, taze sebze ve meyve, kuru meyve gibi , süt, ayran, taze sıkılmış meyve suyunun tercih edilmesi konusunda öğretmenler ile veliler işbirliği içerisinde bulunmalıdır.

Çocukların okul kantinleri, büfe gibi yerlerden satın aldıkları besinlerin seçiminde de dikkatli olmaları gerekmektedir. Açıkta satılan gıdalar yeterince temiz ve güvenilir değildir ve uygun koşullarda muhafaza edilmediklerinde çabuk bozulma riski taşırlar. Çocuklara aldıkları ürünlerin ambalajlı olmasına ve son kullanım tarihinin geçmemiş olmasına dikkat etmeleri gerektiği öğretilmeli, etiket okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır.

Sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesinde, yeterli dengeli beslenme ile fiziksel aktivite bir bütün olarak düşünülmeli; çocukların uzun süreli televizyon seyretmesi, bilgisayar, tablet kullanması önlenmeli, çocuklar fiziksel aktivitelerini arttırıcı faaliyetlere teşvik edilmeli, el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığının kazandırılmalıdır” dedi.



 
Editör: TE Bilişim