Gürer” Akkaya Barajı için zaman geçmekte, yaşam büyük risk altındadır”

 

Akaya Barajı Niğde için bir çevre felaketine doğru gitmektedir.. Barajda kirlenme hat safhaya ermiş ve çevreden geçilemeyecek kadar koku her tarafa yayılır olmuştur. Suyun rengi adeta yeşile dönmüş ve kirlenme hızla devam etmektedir. Bakanların ve yetkililerin sözlerine rağmen  temizlik yapılmayan bölgede altmış bin insan risk altındadır.

 

 

 Konuyla ilgili bilgi veren Niğde Kapadokya Başkenti kitabı yazarı gazeteci yazar Ömer Fethi Gürer şöyle dedi.-“Niğde-Bor arasında kurulu Tabakhane akarsuyu üzerinde kurulu sulama amaçlı 1962 yılında projelendirilmiştir. 1974 yılında hizmete açılan ve dönemin milletvekili Asım Eren büyük çabaları ile gerçekleşen Toprak dolgu, Barajın Gövde hacmi   0,426  hm3, Yükseklik (talvegden) 18 m ,Normal su kotunda göl hacmi 5,70 hm3 ,Normal su kotunda göl alanı 1,40 km2 , Sulama alanı  2 000  ha  olarak yapılmıştır. Süreç içinde planlı yerleşim ve sanayileşme gerçekleşmememsi sonucu sulama amaçlı yapı kirlilik merkezine dönüşmüştür. Sanayi atıkları yanında bölgeye ulaşan farklı yerlerden kanalizasyonlar ile  baraj hızla kirlenmiştir.. Bu sürece yetkililer adeta seyirci kalmıştır.

 

 

 Niğde ile ilgili dört kitap ile binlerce makale yazan Ömer Fethi Gürer Akkaya sorununu yıllardır gündeme taşıdığını ancak yetkililerin gerekli duyarlılığı göstermediğini söyledi. Bakanlar geldi sözler verildi. Yaşam duracak boyutta tehlike büyüdü ama sorun ortada duruyor diyen Gürer Demeçlerden ve sözlerden öte bir şey yapılmaması düşündürücüdür diyen konuştu.

 

 

 Gazeteci yazar Endüstri Mühendisi Ömer Fethi Gürer şunları söyledi-“Akkaya Barajı ile ilgili çok kere yazdım. Bilimsel çaba ve çalışmalarda bulunan bilim adamları 2002 yılında Niğde Raporunda konuya ciddi dikkat çektiler. Aradan geçen zamanda yapılan olmadı. Toplantılar demeçler bitmedi Akaya bitti. Bakanlar geldi söz verdiler sözleri boşlukta kaldı. Durumun vahametini nedense kavramak istemeyen bir kesim var. Bu gidiş Bor ilçesinde yaşamı durma noktasına taşır. Çevre felaketi yaratır bunu bilim adamları defalarca dile getirdiler. Akaya barajı yalnız çevreye yaydığı koku ile değil aynı zamanda bir sulama suyu durumundadır. Bağlar bahçeler bu su ile sulanmakta ve insanlar bu su ile temas durumdadır. Böyle giderse bir süre sonra su yerine atıklar bağlara bahçelere akacak ve insan yaşamı risk altında kalacaktır. Halk Akaya gelen suya yeşil zehir akıyor diye tanım koymuştur. Çevre  Bakanı Veysel Eroğlu 2009  yılında  bölgeye gelerek durum vahim olduğunu görüp bir yılda temizlenecek demiştir. Yıl 2012  gelinen durum  önlenemeyecek felakete doğru gitmektedir.” dedi.

 

 

Gazeteci-Yazar Ömer Fethi Gürer yıllardır yazıları ile gündeme taşıdım. Ama artık yazmak konuşmak noktasını aştı. Akaya Barajının bir çevre felaketine dönüşme boyutuna erdi.  Akkaya Barajının kokusu çevreden geçilmeyecek boyuttadır. Bu kirlilik aşırı boyutlar erdiğinin somut göstergesidir. Yetkililerin sözden öte bir icraat yapmamış olmaları düşündürücüdür. Bölgede yaşam önemli risk altında olduğunu bilim adamları söylemektedir. Durma acil müdahale gereklidir. Sorun her geçen gün büyümektedir. Barajın nerede ise alanı içinde kalan Üniversite bu durumu gören bilen toplantılar yapan yapısı olayın vahameti konusunda daha radikal tavır almasınında zamanı geldiğini düşünüyorum. Üniversite toplantılar dışında  çevre örgütleri düzeyinde konuya ilgi sağlamasının zamanıdır “ dedi.

 

 




 

Editör: TE Bilişim