Hava sıcaklıklarının ani değişimi ve gece gündüz arasındaki sıcaklık farklılıkları sebebiyle grip ve soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonların fazlaca görüldüğünü belirten Dr. Koç“Bu dönemde insanların güneşe aldanıp soğuk havalarda ince kıyafetlerle gezmesi ve kalabalık yerlerde, toplu taşıma araçlarında virüslere maruz kalması hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Özellikle toplu yaşam alanlarında bulunanlar, alışveriş merkezlerine gidenler, kreş ve bakım evlerinde çalışanlar, hastanelere gidip ziyarette bulunanlar bu dönemde soğuk algınlığı ve grip virüsleriyle çok fazla karşılaşmakta” dedi.

Soğuk algınlığı ve gribin farklı belirtileri olduğuna da dikkat çeken Koç, “Soğuk algınlığı hafif geçen bir hastalıktır. Biraz baş ağrısı, hafif boğaz dolgunluğu ve kuru bir öksürükle karşımıza çıkar. Soğuk algınlığı, antibiyotik tedavisi gerektirmeden kendiliğinden geçen bir hastalık grubudur. Grip hastaları ise yüksek ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, öksürük gibi şikayetler ve akabinde de virüs enfeksiyonundan sonra uygun istirahat almamaları neticesinde eklenen bakteriyel enfeksiyonlar ve zatürre enfeksiyonu ile bize gelmekte” diye konuştu.

Bu tür hastalıklara yakalanmamak için kapalı ortamlarda çok fazla bulunulmaması gerektiğini söyleyen Dr. Koç, alınacak bazı tedbirleri de anlattı. Bu tedbirlerin başında sağlıklı ve dengeli beslenme ile el hijyeninin geldiğini vurgulayan Değirmencioğlu, "Özellikle kış boyunca kapalı ortamlarda yaşadık. Metabolizmamızda bir takım toksinler birikti. Bu mevsim geçişinde sağlıklı beslenme, C vitamini tüketilmesi, bağışıklık sistemimizi güçlendirici gıdaların alınması, egzersizlerin yapılması ve evlerimizin sürekli havalandırılıp, kapalı ortamlarda çok bulunmamaya dikkat edilmesi hastalıklara yakalanmaktan bizi koruyacaktır” dedi.

Dr. Dursun Koç enfeksiyonların ağır seyredebildiği risk grubunda olan yaşlılar, kronik hastalığı, şeker hastalığı, kalp hastalığı olanlar, diyaliz hastaları, gebeler ve çocuklar ile toplu alanlarda yaşamak zorunda olup virüslerle yoğun temas halinde olan öğrencilerin bu tedbirlere özellikle dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Viral hastalıkların tedavisinde antibiyotik kullanmanın gereksiz olduğuna dikkat çeken Dr. Koç, grip ve soğuk algınlığının virüs yoluyla bulaştığını belirterek, "Bu gibi hastalıklarda antibiyotik kullanımı çok gereksizdir. Evde, kıyıda köşede kalmış olan antibiyotikleri hekiminize danışmadan kullanmayın. Zaten artık eczanelerden de reçetesiz antibiyotik kullanımı engellendi. Bunun içinde Sağlık Bakanlığımıza çok teşekkür ediyorum. Hafif ateşi olanlar evde bir ateş düşürücü alarak, istirahat, bol sıvı ve gıda takviyesiyle bu hastalığı atlatabilir. Grip, özellikle istirahat isteyen bir hastalıktır. Uzun süreli geçmeyen yüksek ateş ve öksürük, üşüme ve titreme, boğazda ciddi bir şişlik, kulak akıntısı/ağrısı, balgam, nefes darlığı gibi hastalıklar ortaya çıktığı zaman viral enfeksiyona ikincil bir bakteriyel bir enfeksiyon eklenmiş demektir. İşte böyle durumlarda mutlaka hekiminize başvurun. Hekiminiz, muayene sonrasında gerekli ilaç tedavisini verecektir. Hekiminiz önermediği sürece, gereksiz yere antibiyotik kullanmayın” dedi.

Editör: TE Bilişim