Günün stres ve karmaşasından uzaklaşmak, bozulan ruh sağlığınızı yeniden kazanmak istiyorsanız alternatif yöntemlerden biri olarak görülen bibliyoterapiyi uygulayın.


Değişen yaşam koşullarıyla dönüşen toplumlarda, insan ilişkilerinden kişilerin hayattan beklentilerine kadar birçok şey etkilendi. Yaşamın hızlı bir şekilde aktığı günümüzde, bireyler arzu ettiği bir yaşam fırsatı bulamazken hayatı da hep ıskalıyorlar. Bu durum kişilerin ruh sağlığını da bozuyor. Psikiyatri ve psikoloji disiplinleri ruhsal açlığı giderme noktasında artan sorunların çözümünde arayışlarını sürdürüyor. Koruyucu ve önceliyi ruh sağlığına ilişkin alternatif metotlar geliştiriyor. Bunlardan biri de bibliyoterapi.


Psikiyatrik tıpta ruh sağlığını koruyan ve önleyici ruh sağlığında kullanılan yöntemlerden biri olan bibliyoterapi ile kişinin ruhsal problemlerinin çözümüne katkıda bulunuluyor. Bu yöntemle, kişilerin sorunlarını çözebilmede onlara rehberlik sağlaması açısından seçilmiş okuma materyalleri kullanılıyor. Uzman desteğinde uygulandığında tedavi edici etkisi bulunan yöntemde kişi kendisine verilen metinleri bireysel olarak okuyup, analiz edip faydalanarak tedavisine de katkıda bulunabiliyor.

Mesnevi Terapi Kitabı’nın yazarı, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bibliyoterapi yöntemi kapsamında düşünerek kaleme aldığı kitabıyla koruyucu ruh sağlığına önemli bir alternatif sunuyor. Mevlana’dan öğretici hikâyelerin içeriğini oluşturduğu bu kitapta Tarhan, insanlığa Mevlana’yı yeniden keşfetme imkânı tanıyor. Mevlana öğretisinin, yaşadığı zamana hapsedilemeyecek kadar evrensel olduğuna vurgu yapan Tarhan, dünyanın ondan öğreneceği çok şeyin olduğunu söylüyor.

Bibliyoterapi’nin, kişinin ruhsal prob­lemlerinin çözümünde rehberlik sağlaması için seçilmiş oku­ma materyallerinin kullanılması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu yöntemin uzman desteğiyle uygulanması halinde kişiye tedavi edici bir etkisinin olduğunu kaydediyor. Bu yöntemde kişi kendisine verilen metinleri bireysel olarak okuyup, analiz ediyor, faydala­narak tedavisine katkıda bulunabiliyor.

Bugüne kadar Mevlana öğretisinde psikoloji profesyonellerince yapılandan farklı bir yol izlediğini ifade eden Tarhan, Mevlana’ yı fiilen ve şeklen bugüne getirmek ve taklit etmek yerine, zihnen ve hissen o güne gidip bilimin yeni metodolojisini de kullanarak Mevlana’yı çağa uygun biçimde yeniden yorumlama yöntemini kullandığını kaydediyor.

Psikoterapilerin zihin eğitiminde yeni bilimsel yaklaşımlar olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu yaklaşımın teorik temeliyle Mevlana öğreti­sinin teorik temellerini örtüştürmeyi amaçladığını belirtiyor.

Yeni Zihin Modeli tedavilerinde insan zihninin eğitimle denetlenebildiğini vurgulayan Tarhan, önceden eğitilmesi halinde kriz durumunda zihnin kontrol edilebileceğini de hatırlatıyor. Tarhan bunu bir fil örneğiyle anlatıyor.

“Tasavvuf modelinde de insan zihninin eğitimi fil eğitimine benzer. Fil güçlü, sabırlı, saygılı ve itaatkâr bir hayvandır. Bu kadar incelikle itaat eden bir hayvan kriz durumda kontrolünü kaybedebilir, sahibini bile öldürebilir. İnsan beyni de kontrol edilemeyen stres altında benzer tepkiyi vererek kişiye kalp krizi geçirtebilir. İşte Mevlana metakognisyon tedavilerinde olduğu gibi düşünce hakkında düşündürterek bize içimizdeki vahşi enerjiyi yönetmemizi öğretiyor.”

Tarhan kitabında; günümüzde psikiyatri pratiğinde kullanılan, insanın ruhsal olarak sağlıklı olmasına engel olan ve hastalığının, devamına sebep olan zihin haritalarını, kalıp yargılarını ve yanlış inanışlarını ölçen ölçeklerden de faydalanıyor.

Bunlar insanın düşüncesi hakkında düşünmesini sağlayan yüksek zihinsel fonksiyonlarla ilgili ölçekler. Bu ölçeklerde geçen hatalı kalıp düşünceleri hikâyeden önce kaleme alan yazar, sonra da Mevlana’nın ilgili hikâyesini aktarıyor. Daha sonra yorum yaparak konuyu tamamlıyor. Ayrıca hisseden, düşünen ve sosyal zihnin eğitiminde kullanılan “10 Basamakta Duygusal Zekâ Eğitimi” modelini Mevlana’dan öyküler ve yorumlarıyla tek tek açıklamaya çalışıyor.

Bilgi çağından bilgelik çağına geçerken Mevlana’ya çok ihtiyaç olduğunu vurgulayan yazar, insan DNA’larına iyilik ve kötülüğü kodlayan genlerin olmadığını,  hayatta bir yol gösterici arayanlara Mevlana ile bilimin birleştiği bu kitabın seçenek olacağını aktarıyor.


nlerin bu kitabı okuyabileceğine dikkat çeken Tarhan, hiçbir din, doktrin ve ideolojinin temsilcisi olmadan ha­kikat aşkı ile olaylara bakabilenlerin, geçmişimizdeki bu hazineyi yeniden keşfedebileceklerini kaydediyor.


Editör: TE Bilişim