Cilt lekeleri birçok bayan ya da erkeğin yaz sonrası kalan kötü hatıralarıdır. Güneş sonrası lekelenmeleri olanlar artık güneşe çıkmak, bronzlaşmak ve de tatil yapmak korkulu rüyası haline gelmektedir. Güneşin bu yakıcı etkisi ile cildimizde kalan kötü hatıraların yarattığı tenimizdeki lekelenmeler neden oluşmaktadır, nasıl korunmak gerekir ve tedavi etmek mümkün müdür? Tüm bu soruları konusunda uzman Magicplast Estetik ve Plastik Cerrah Op. Dr. Güner Uysal’ a yönelttik.

Güneş lekeleri yani diğer adıyla solar lentigo, adından da anlaşılacağı gibi güneş ışığındaki UV ışınların etkisi ile oluşan bir problemdir. Aslında bu bir hastalık değildir. UV ışınlarına karşı cildimizin vermiş olduğu bir tepki sonucunda oluşmaktadır. Bu tepki kendini ciltte kalınlaşma ve bunun sonucunda da daha fazla renk maddesi üretimi meydana gelir. Yani cildimizin güneşin zararlı etkilerine karşı verdiği bir tepkidir. Bu renk değişimleri koyu sarıdan kahverengiye kadar değişebilen renkte olmakta ve vücuttaki çillerle de çok benzerlik göstermektedir. Özellikle yoğun güneş ışığına maruz kalınan bölgelerde ciltteki soyulmayı takiben ortaya çıkar ve en sık olarak el sırtında, göğüs üst bölgesinde, omuzlarda, sırtta ve alında gözükmektedir. En sık olarak orta yaşta ortaya çıkar ve korkulduğu gibi kansere dönüşmezler.

Tabi ki bu lekelerinden kurtulmanın en büyük tedavisi güneş ışığına maruz kalmamaktır. Özellikle güneş ışığının yoğun olduğu saatlerde güneşe çıkmamalı, sık dokumalı ve renkli giysiler tercih edilmeli ve güneş koruyucu kremler kullanmalıdır. Bayanların özellikle gündüz saatlerinde dışarıya çıktıklarında geniş bir şapka giyerek yüzlerini de korumalarını öneriyorum.

Güneş lekelerinin tedavisinde birden fazla argüman vardır aslında kullanabileceğimiz. Bunlar kısaca renk açıcı birtakım kremler, peeling uygulamaları, karbondioksit fraksiyonel lazer sistemleri, kriyoterapi ve Nd Yag uygulamalardır. Bizim kliniğimizde en sık olarak uyguladığımız tedavi şekli ise CO2 Fraksiyonel Lazer Uygulamaları ve İNFİNİ tedavileridir. Bu kullanılan sistemlerle en inatçı lekeleri bile tedavi etmek mümkün olmaktadır. Peki nedir fraksiyonel lazer ve İnfini.. Kısaca bunlardan bahsetmek gerekirse…

CO2 FRAKSİYONEL LAZER UYGULAMALARI

Lazer teknolojisinin kozmetik dermatolojide kullanılan son halkasıdır aslında.. Yüz ve boyun kırışıklıkları, çizgileri, sarkmaları ve akne (sivilce) izlerinin tedavisinde CO2 lazer direkt olarak deriye uygulandığından aşırı doku tahribatı yaratmaktaydı. Bu zararlı etkilerinden korunmak için fraksiyonel sistemler geliştirildi. Bu lazerde süzgeç benzeri mekanizma uygulanarak bazı noktalar ışını geçirmemekte olup tüm cilt alanlarına lazer ışınları gönderilmektedir.

Fraksiyonel lazer ile epidermal dokuyu soymadan ciltte mikro kanallar açma işlemi meydana gelir, hem epidermisi hem de dermisi tedavi etme olanağı ortaya çıkmaktadır. Bu mikrokanalların çevresindeki dokular sağlam kaldığından ve termal hasar olmadığından hızlı bir şekilde iyileşme meydana gelir. Oluşturulan bu çok küçük yaralar vücudun başka bölgelerinde oluşmuş yaralar gibi kasılarak iyileşir ve cildin en üst tabakasında toparlanma, sıkılaşma, kırışıklıkları giderilmesi, sivilce izlerinin azaltılması sağlanılır.

Yani sonuçta ciltte yaralar oluşmamakta ve parçalara ayrılan lazer ışınlarının cilt tedavilerindeki etkinliği de daha fazla olmaktadır. Uygulama anestezi gerektirmeyen, ağrısız bir işlemdir. Hafif bir yanma hissi verebilmekte ancak çok ciddi bir rahatsızlık yaratmamaktadır. Bu bölgede oluşan hassasiyet aynı gün tamamen geçmektedir. Kızarıklık ise 24-48 saat içinde geçmektedir. İki gün sonra oluşan kabuklanma ise en fazla 3-4 gün sonra kendini yeni oluşan bir cilt yapısına bırakacaktır. Bu lazer sistemiyle sivilce ve yara izleri de kontrollü olarak kaybolmaktadır.

İNFİNİ

İNFİNİ, cildimizi gençleştirirken aynı zamanda cilde minimal hasar veren, cilt altı dokulara uygulandığı için etkisi çok uzun süren, tek bir seansta bile gözle görülecek düzeyde bir etki yaratan, RADYOFREAKANS enerjisinin cilt toparlayıcı etkilerini hızlandıran ve bunu FRAKSİYONEL LAZER sistemi ile harmanladığımız bir cihazdır. Direkt olarak cilde dokunulmadığı için ciltte kalıcı izler bırakmamaktadır. Mekanizması şu şekilde çalışmaktadır: İleti gücü yüksek olan ve 0,8 mm ile 2,00 mm arasında değişebilen mikro altın uçlu iğneler cilt altına fraksiyonel radyofrekans enerjisini direkt olarak vermektedir. İşlem lokal anestezi altında yapılmaktadır. Bu üstün özellikleri nedeni ile İNFİNİ sadece cilt gençleştirme tedavisinde değil aynı zamanda ciltte oluşan lekeler ve cilt çatlaklarında da başarılı sonuçları olmaktadır.

Altın uçlu iğneler cilt altında ki kolajen ve elastin liflerini uyararak, hem kırışıklıklardan hem de ciltte oluşmuş olan sarkmalardan kurtulmamızı sağlamaktadır. Lazerle, peeling yöntemi ile ya da dermabrazyonla yapılan tedavilerde ciltte oluşabilecek ciddi problemleri İNFİNİ ile kesinlikle görmek mümkün olmamaktadır. Yüzde uzun süren kızarıklıklar, günlerce düzelmeyen cilt ödemi ve işlem sonrası oluşabilecek yanıklar kesinlikle izlenmez. Çünkü fraksiyonel radyofrekans enerjisi direkt olarak cilt altına verilir.

İNFİNİ ciltte kontrollü bir hasar oluşturmaktadır. Bu şekilde dokular kendini onarmak için harekete geçer ve yenilenme süreci başlar. Bu yeni oluşan deride de ciltte meydana gelen lekeler tekrardan oluşmamaktadır. Tüm diğer cihazlar bu etkiyi oluşturabilmek için cildin üzerinden bu enerjiyi verdiklerinden dolayı,  aynı sonuçları elde etmek için farklı sorunlarla baş etmemiz gerekecektir. Altın uçlu iğnelerin iletim gücü sayesinde hiç kayba uğramayan radyofrekans enerjisi sayesinde de cildin 2 mm kadar altına girilerek hedef dokulara daha güçlü bir şekilde etki oluşturulmuş olur.

2-3 seans yeterli olmakla birlikte ilk seans en fazla etkinin olduğu seanstır. Göz çevresi mimik kaslarının, dudak çevresindeki kırışıklıkların, boyun ve dekolte bölgesindeki problemlerin, el üzerindeki yaşlılık lekeleri ve kırışıklıklarının tedavisinde son derece etkili bir sistemdir. Kolda meydana gelen sarkmalarda da bir miktar toparlama sağlar. Lokal anestezi altında güvenle uygulanır. İşlem yarım saat gibi bir zamanda hızlıca uygulanır ve yarattığı etkiler çok uzun süre devam eder. Ciltte meydana gelen kızarıklıklar 4-5 saat içinde toparlar ve 1 ay içinde ise en mükemmel sonuçlara ulaşılır.  










Editör: TE Bilişim