Halk arasında “kuş kanadı” veya “gözde et yürümesi” olarak adlandırılan Pterijium, açık havada çalışan ve güneş ışığına doğrudan maruz kalanlarda daha sık görülüyor. Avrupagöz Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, başlangıçta zaman zaman kanlanma, yanma ve batma gibi şikâyetlerle ortaya çıkan Pterijium’un ilerleyen safhada kalıcı görme kusurları meydana getirdiğini söyledi.

 

Türkiye’de yüzde 2 ila 4 arasındaki bir oranda görülen Pterijium, sadece estetik bir sorun değildir, bu nedenle tedavi edilmesi gerekir. Çoğu kişi tarafından sadece kızarıklık olarak algılandığı için sorun yaratmayacağı düşünülen Pterijium, erken dönemde sadece kızarıklık olmasına rağmen kornea üzerine yürüdüğünde yapıştığı yerde deformasyona ve lekeye neden olur. Sonradan tedavi edilse dahi sebep olduğu astigmat ve leke kişinin görme kalitesini olumsuz etkiliyor.

 

“Kuş Kanadı” ismiyle de bilinen Pterijium’un, gözün beyaz kısmından renkli kısmına ilerleyen bir et parçası şeklinde görüldüğünü anlatan Avrupagöz Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, “Pterijium, gözün beyaz tabakası (sklera) üzerini örten konjonktiva zarının, kalınlaşıp aşırı damarlanarak gözün dış merceği (kornea) üzerine ilerlemesi halidir. Başlangıçta zaman zaman kanlanma, yanma ve batma gibi şikâyetlere yol açar. İlerlemeye devam ederse önce astigmatizmaya neden olur. Pupilla alanına yaklaşıp o bölgeyi kenardan kaplamaya başladığı safhada ise kalıcı görme kusurları meydana gelir. Pterjiumda birincil sorumlu olan etken genetik yatkınlıktır. Aile bireylerinde varsa diğer bireylerde de görülme şansı artmaktadır. İkinci sorumlu güneş ışınlarıdır” dedi.

 

Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, Pterijium’un erkeklerde görülme sıklığının kadınlara göre iki kat daha fazla olduğunu belirterek, “Bu farklılık erkeklerin dış ortamlarda daha fazla bulunmalarına bağlanmıştır. Çiftçilik, denizcilik ve inşaat işçiliği gibi meslek gruplarında olup, açık havada çalışmak durumunda kalanların ise bu rahatsızlıktan korunmak için mutlaka güneş gözlüğü kullanmaları gerekir. Ayrıca Pterijium’un görülme sıklığı yaşla birlikte artar” diye konuştu.

 

Pterijium Ne Zaman Tedavi Edilir?

Erken dönemde kızarıklık ve yanma için kullanılan damlalar şikayetleri azaltır. Ancak, ilerlemiş aşamada Pterijium’un tedavisi cerrahidir. Gözde belirgin bir rahatsızlık oluşturuyorsa (kızarıklık, batma, sulanma gibi) görme bozukluğuna yol açıyorsa, göz bebeğine doğru ilerleyerek görmeyi tehlikeye düşürecek bir risk oluşturuyorsa, estetik bakımdan hastayı rahatsız eden bir kusur oluşturuyorsa ve diğer tıbbi zorunluluk hallerine neden oluyorsa Pterijium ameliyatı yapılır. Ameliyat esnasında uygulanan metotlarla Pterijium’un tekrarlama olasılığı minimuma indirilir.

Pterijium Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

·         Ameliyat sonrası göz 1 gece kapalı kalmalı.

·         İlaçlar doktorun belirttiği şekilde kullanılmalı.

·         Cerrahiden 1 gün sonra duş alınabilir.

·         Pterijium ameliyatından sonra 2 gün gözde ağrı ve batma, 1 ay kızarıklık olması normaldir. Ağrı olması durumunda aspirin dışında bir ağrı kesici kullanılabilir.

·         İlk günlerde hafif sızıntı şeklinde kanama olabilir.

·         Pterijium hastalarında ameliyat öncesi yüksek astigmat çok sıktır. Ameliyattan 1 ya da 1,5 ay sonra astigmat hızla azalır. Bu nedenle gözlük muayenesi için bu süreyi beklemek, verilecek gözlüğün numaralarının iyi saptanması için gereklidir.

 

Editör: TE Bilişim