Turizmhaberleri.com sitesi yöneticisi Nilgün Atar, geçtiğimiz aylarda Samistal Travel Sahibi Cevdet Eroğlu'nun daveti üzerine Niğde'yi ziyaret ederek Niğde ve Turizmi hakkında bir dizi söyleşi ve haber yayınlamıştı.

Turizmhaberleri.com sitesinin yayınladığı  son söyleşisi ise Niğde Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Fatih Balcı ile oldu. 

Söyleşide Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Fatih Balcı'nın bir turizmci! gibi turizm konusuna hakim olduğu görülüyor. 


SÖYLEŞİ AYNEN AŞAĞIDADIR...

Niğde Sağlık Turizminde Çiftehan ile zirve yapacak

 Çiftehan Projesinin önemine dikkat çeken Niğde Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Fatih Balcı; Türkiye sağlık turizminde ciddi bir yol aldı ancak geldiğimiz nokta yeterli değil“ dedi. İşte sohbetimizden başlıklar.. 

NİLGÜN ATAR- turizmhaberleri.com 
KONUK:Niğde Kamu Hastaneleri Birliği 
Genel Sekreteri Fatih Balcı 


Sağlık turizmi Niğde'nin 5 yıllık stratejik turizm hedeflerinin ilk sırasında... Roma döneminden günümüze kadar gelen Çiftehan Kaplıcaları ise Niğde'nin sağlık turizminde en önemli markası.. 

Niğde ziyaretimizde gerçekleştirdiğimiz pek çok röportajla yayınladığımız Kültür ve Turizm Dosyamızda kente çeşitli açılardan bakma fırsatı bulduk. Niğde Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Fatih Balcı ile Çiftehan Kaplıcalarını, termal turizm tesislerinin artı ve eksilerini, alternatif tıp, yaşlı turizmi gibi pek çok başlıkta sohbet ettik. Biz sorduk, Fatih Balcı yanıtladı, çok değerli bilgiler aldık. İşte sohbetimizden önemli satırbaşları…. 

ÇİFTEHAN KAPLICALARI ÇOK ÖNEMLİ BİR DEĞER… 
Çiftehan Projesi ve kaplıcaları ile ön plana çıkan Niğde sağlık turizminde iddialı.. Neler söyleyeceksiniz bu konuda? 
Niğde'nin bu yönü göz ardı edilmeyecek kadar önemli. İç Anadolu'nun birçok yerinde sıcak su kaynakları var sadece Kırıkkale'de yok. Her sıcak su da şifalı anlamına gelmiyor. Çiftehan kaplıcaları ayrı bir değer. Burada çıkan suyun sıcaklığı 53 derece, havuzlara aktarıldığında 40-45 derece oluyor. Son yıllarda başlayan tesisleşme buraya ciddi bir hasta potansiyeli topluyor. Önceden Çiftehan Kaplıcalarına sadece dinlenme amacıyla gelinirdi ama artık tesislerle birlikte hasta potansiyeli artmaya başladı. Yaklaşık yüzde 20 dinlenme, yüzde 80 i ise sağlığa yönelik geliyorlar. Şöyle bir nüans farkı var; şifalı suların fayda sağlayabilmesi için 21 günlük tedavi süresi belirlenmiştir. Ama bölge halkının sosyo kültürel düzeyi ve ekonomik yapıları nedeniyle bu süre 5-6 gün ile sınırlı kalıyor. 

EN BÜYÜK EKSİKLİK YABANCI DİL.... 
Bu alandaki eksiklikler neler? 
Yabancı dil bilen personelin bulundurulması, yurtdışından gelecek kişilerle rezervasyon ve anlaşma açısından bazı sıkıntılar yaşanıyor. Sağlık personeli sayısı az; fizyoterapist, sağlık memuru, Thalasso terapi, SPA yapabilen kişilerin bulundurulması lazım. Girişimler bu yönde. Açılacak tesislerde Sağlık Bakanlığı'nın Kaplıca Yönetmeliğine göre sağlık personeli yönlendirmeyi planlıyoruz. 

Niğde Valisi'nin katkılarıyla sağlık turizminde ciddi adımlar atıldığını ve kendileri ile ortak çalışmalar da olduğunu belirten Fatih Balcı; Çiftehan'da tesis sayısının her geçen gün arttığını, sömestre tatilinde yer bulmanın çok zor olduğuna dikkat çekiyor. 

En çok ne zamanlar tercih ediliyor Kaplıcalar? 
Şu tercih değişiyor; Termal kaplıcalar için ilkbahar ve sonbahar ayları tercih edilirken artık bilinçlendikçe yılın 4 mevsimi termal kaynakları kullanmaya başlıyorlar. Bunun sonuçlarını tanıtım yapılmamasına rağmen Çiftehan'da yapılan tesislerde görüyoruz. Çünkü tanıtımını oradan hizmet almış kişiler yapıyor, belki de en güvenilir kaynaklar onlar ama bu yeterli değil. 5-10 yıl sonra büyük ilerleme kaydeden bir merkez olacağına inanıyorum. 

Anadolu'daki tesisler ne durumda? 
İç Anadolu bölgesinde yaklaşık 47 tesis var bu şekilde. Yalnız sonuçlar çok yüz güldürücü değil, bunların sadece yüzde 30 unda doktor var, yüzde 50 hemşire, yüzde 20 sinde fizyoterapist, yüzde 50 masöz var ve önemli olan yüzde 20 sinde rehber var. Rehber sayısının artırılması gerekiyor. Eğer sağlık turizminin peşindeysek tesislere bu kriterleri şart koşmamız lazım. 

Yatırımlar nasıl bir tablo sergiliyor ? 
Yatırımların ilerlediğini şuradan görebiliriz, İç Anadolu bölgesinde 47 tesisin yüzde 21 i 1990 yılından önce açılmış, kalan yüzde 79 u ise 1990 dan sonra açılmış. Aslında bu potansiyelin herkes farkında, eminim 5-10 yıl sonra bu yatırım yüzdesi çok daha artacak. 

Gelelim Kurumsal çalışmalara... Sağlık turizmine yönelik bir yapılanmalar ne durumda? Seyahat acentaları ile bu alanda işbirliği var mı? 
Şu an için herhangi bir turizm şirketi ile aktif anlaşmamız yok. Yalnız Niğde Kamu Hastaneleri Birliği olarak çevresinde bulunan Fizik Tedavi Hastanesi, Bor Devlet Hastanesi'ne tedavi için şehir dışından gelenler var. Niğde Devlet Hastanesi'nde açılacak olan Palyatif bakım ünitesi ile bu durum biraz daha artmış olacak. Onun dışında Niğde Devlet Hastanesinin yoğun bakım potansiyeli; Nevşehir ve Aksaray gibi diğer illerden hasta çekilmesine neden oluyor. 

BOR DEVLET HASTANESİ'NDE YÜKSEK MEMNUNİYET 
Bor Devlet Hastanesi ise Kamu hastaneler Birliğine bağlı bir ünite olmasına rağmen orada bulunan ortopedi uzmanları özellikle diz ve kalça protezi konusunda çok ciddi öneme sahip. Ankara, Ereğli, Kayseri, Nevşehir, Aksaray gibi illerden protez için Bor Devlet Hastanesi'ne gelen hastalar var. Yüksek memnuniyet söz konusu. Bunun ekonomik artıları ise; hasta ile beraber gelen refakatçilerin konaklama yeme içme anlamında Bor'a bir katkıları oluyor. Fizik Tedavi Hastanesi'nde termal tedavi yapılıyor, yer bulmak neredeyse imkansız durumda, tedavi süreleri ve tedaviler yeterli ama randevu almak istediğinizde bu süre uzuyor. Buna katkı sağlamak amacıyla yatak sayısını artırmak için girişimlerimiz var. 

(Fatih Balcı'nın anlattığına göre Niğde Devlet Hastanesi'ne 800-900 bin hasta başvurusu var, medikal hastalıkların tedavisi ön planda ancak sağlık turizmi, geriatri bakım merkezleri, palyatif ve geleneksel tıp uygulamaları da yakından takip ediliyor. Anladığım kadarıyla Hastanede sağlık turizmi departmanı açılması yönünde girişimler konuşuluyor ama henüz somut bir gelişme yok. Bir hazırlık süreci gerekiyor bunun için.) 

Peki Sağlık turizminde Türkiye fırsatları tablosuna bakıldığında avantajlarımız nasıl sizce? 
Ülkemizde sahil şeridi çok uzun özellikle klima terapi dediğimiz iklim şartlarından faydalanmak isteyen insanların hem yurtdışından daha ucuz olması hem de turizm sektörünün aktif olması nedeniyle ciddi bir potansiyelimiz var. Özellikle Antalya bu konuda merkez.. Özellikle plastik ve kanser cerrahisi konusunda Antalya'ya hem tedavi hem de tatil için geliyor. Bu hacim yurtdışında 100 milyar dolarlık bir turizm çeşidi.. Dolayısıyla tüm dünya sağlık turizmine odaklandı. 

Gelen hastaların yaklaşık yüzde 80 lik dilimi Almanya, Hollanda, Fransa dan geliyor. Bu tablo sağlık turizmi açısından önemli gibi görünse de gurbetçilerimizin yoğun olduğu ülkeler. Dolayısıyla gelenler aslında Türk vatandaşları, amacımız bizden olmayanları ülkemize çekmek.. İran'dan Türkiye'ye estetik ve kozmetik amaçlı ameliyat için gelenler çoğunlukta. Kapalı bir toplum oldukları için bu alanda bilinmeyen bir potansiyel var İran'da..

Türkiye'nin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Gelişmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kurumlarının sigorta fiyatlarının yüksekliği, yaşlıların tedavi sürelerinin uzun olması ülkelere ciddi bir yük getiriyor. Gelişmiş ülkeler sağlık alanında iyi olan ülkelere daha uygulanabilir tedaviler nedeniyle hastaları paket fiyatlarıyla yönlendirmek istiyorlar. Türkiye de bu ülkelerin başında geliyor. Sağlık turizminde ciddi bir yol aldığımızı düşünüyorum. Türkiye'ye gelen turist hem tedavisini oluyor, hem de sağlık açısından istediğini ülkemizde bulabiliyor. Türkiye kaynaklar açısından dünyada 3.ncü, Avrupa'da 1.nci sırada geliyor. Bu tabloya bakıldığında sağlık turizminden daha fazla faydalanabilmemiz lazım. 

Eksilerimiz neler sizce? 
Tesislerin profesyonel olmayışı, internet adresleri yok, turizm şirketleri ile belli anlaşmaları yok, devletten bu tesisleri kurmak için ödenekleri yok, ciddi bir teşvik alamamışlar. Bu konuda yapılacaklar nedir diye düşünürsek; yabancı dil, devletin verdiği teşvik, sağlık personeli ile desteklenmesi, medyayı aktif kullanabilmeleri.. Bu eksiklikler tamamlandığında sağlık turizminden faydalanma payı yüzde 60 lara çıkacaktır diye düşünüyorum. 

ALTERNATİF TIP MERKEZLERİ GELİYOR…. 
Alternatif tıp ya da geleneksel tıp uygulamaları konusunda yeni bir anlayış ve söylem geliştiğini izliyoruz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? 

Bu uygulamaların tıbbi destekleri var artık. Bilimsel kanıtlara dayandığı için Kamu hastaneleri kurumunun da destelediği şekilde alternatif tıp uygulamalarına yönelik ufak poliklinikler açılacak. Hatta bazı büyük şehirlerde alternatif tıp merkezleri gündemde. Bakanlık destekliyor. Alternatif tıp merkezleri olacak. Bazı hastanelerde anestezi branşı altında algoloji bölümleri var, bu bölümleri aktif hale getirilip daha sonra özellikle hacamat konusunda sertifikalandırılacak ve aktif olarak kullanılacak. Bakanlığın desteklediği, belli standartlar çerçevesinde bu işi yapacaklar. 

Hastanelerde hastalara yönelik sanat atölyeleri giderek yaygınlaşıyor. Ebru Sanatçısı Meral Bıyık şizofren hastalara verdiği ebru kurslarının olumlu etkilerini aktardı bizlere. Sağlık ve sanat işbirliğine yönelik görüşlerinizi paylaşır mısınız? 
Hastalara yönelik özel terapilerde sanat kullanılıyor. Kemoterapi hastalarına resim kursları veriliyor. Bu tür uygulamalar burada şu an için yok ama ön hazırlığı var. Niğde bünyesinde bir onkoloji merkezi yok. Niğde onkoloji bakımından Kayseri ve Adana'ya bağlı. Şu an kanser tarama merkezimiz faaliyette, bir onkoloji polikliniği açılma hazırlıkları var. Açılırsa bundan sonraki aşamada bir medikal onkoloji uzmanı gelecek ve daha sonra sosyal yönlerle ilgili çalışmalar yapılacak. 
Editör: TE Bilişim