Romatizmal hastalıklar erişkinlerdeki kadar sık olmasa da çocuklarda da görülür ve romatizmalı çocukların yüzde 30’unun hastalığı erişkinlikte de devam eder. Kronik çocuk hastalıkları arasında ilk üçte yer alan romatizma yeni doğan döneminden başlayarak erişkinliğe dek çocukluk çağının her döneminde ortaya çıkabilir ve kız çocuklarında daha sık görülür. Sağlık kuruluşlarına başvuran çocukların yaklaşık beşte birinde eklem ağrısı ve şişliği şikâyeti vardır. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Çocuk Romatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, romatizmalı çocukların karşılaştığı hareket kısıtlılığının çocuklar ve aileler için üzüntü kaynağı olduğunu belirtti.

Özellikle eklemlerde olmak üzere vücudun hareket sisteminin herhangi bir yerinde ağrı, hareket kısıtlılığı veya şişmeye neden olan, hatta bazen iç organları da etkileyebilen hastalıklar, 'romatizmal hastalıklar' olarak tanımlanır. Türkiye’deki çocuklar arasında romatizmal hastalıkların görülme sıklığı konusunda net bir istatistik olmasa da, kronik romatizmal sorunlar, kronik çocuk hastalıkları içinde ilk üç arasında. Çocuk polikliniklerine gelen hastaların yaklaşık yüzde 20'sinde eklem ağrısı ve eklem şişliği gibi romatizmal şikâyetler mevcut.

Çocuklarda en çok görülen üç kronik hastalıktan biri

İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Çocuk Romatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, "Romatizmalı çocuklar istedikleri gibi hareket edemeyip, koşup oynayamayınca, bu sorun kendileri ve aileleri için önemli bir dert haline gelebilir. Ancak en sık 4-10 yaş arası görülen çocukluk çağı romatizmal hastalıklarında erken tanı ve etkin tedaviyle sağlıklı bir yaşam sürdürmek mümkün” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Kasapçopur, çocuk romatizmasının nedenlerine de değinerek; “Romatizmal hastalıkların bir kısmının nedeni biliniyor ancak bir kısmının nedeni kesin olarak belirtilemiyor. Bu hastalıkların bazıları iltihaplı, bazıları ise iltihapsız şekilde seyreder. En bilinen nedenler düşme, vurma, çarpma, yıpranma gibi travmalar; vücudun eklem ve diğer bağ dokularının normalden gevşek olması; doğumsal ya da gelişim sırasında oluşan kalça çıkığı gibi bazı bozukluklar; genetik faktörler, mikroplar, bağışıklık sistemi sorunları ve başka hastalıkların seyri sırasında oluşan romatizmalar (hemofili) olarak sıralanabilir” dedi.


Romatizmal hastalıklar kalıcı hasarlara neden olabilir
Çocuk hastaların yaklaşık yüzde 30'u hastalıklarını erişkin döneme taşırken, bazı romatizmalar hayat boyu sürebilir.Prof. Dr. Kasapçopur, "Tedavi edilmeyen romatizmal hastalıkların birçoğu çocuklarda ve erişkinlerde kalıcı hareket sistemi bozukluklarına yol açabilir. Ayrıca romatizmal hastalıklarda iç organ tutulumu da olabilir ve düzenli tedavi edilmemesi kalıcı iç organ hasarlarıyla sonuçlanabilir. Romatizma türleri içinde ailesel Akdeniz ateşinde tedavinin yaşam boyu devam etmesi gerekir ancak diğer romatizma türlerinde tedavi kesilebilir. Romatizma, farklı hastalıkların oluşma riskini de arttırabilir. Özellikle kalp, göz, akciğer, böbrek ve sindirim sistemi sorunları bunların başında geliyor. Düzenli tedavi edilmeyen çocuklarda kalıcı sakatlıklar meydana gelebilir." diye konuştu.


Çocuk romatizmasının belirtileri neler?

Çocuklarda romatizmal hastalıkların belirtileri hakkında konuşan Prof. Dr. Kasapçopur şöyle dedi: “En sık görülen belirti ağrıdır ve öncelikli bulgular arasında kol-bacak ağrıları, aksama ve yürüyememe yer alır. Kol ve bacak ağrıları çoğunlukla eklem ağrısı, eklem şişliği, kas ağrısı ve kas güçsüzlüğünden kaynaklanır. İltihaplı romatizmalarda hastanın yakınmaları sabahları daha fazladır. Bu yakınma yarım saat ile birkaç saat arasında sürebilir ve hasta hareket ettikçe hafifler. Romatizmal hastalıklar hareket sistemi dışında bazen gözde kızarıklık, karın ağrısı, ateş ve göğüs ağrısı gibi değişken bulgularla da ortaya çıkabilir. Ayrıca hastalanan eklem bölgesi şişebilir. Ağrı ve şişme nedeniyle hareket kısıtlılığı oluşur. Uzun süren romatizmal hastalıklarda, eklemlerde şekil bozukluğu da oluşabilir”.

Romatizma ağrılarının, 6-10 yaş aralığındaki çocuklarda görülen büyüme ağrılarıyla karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kasapçopur şöyle dedi: “Büyüme ağrılarına hiçbir zaman eklemlerde şişlik ve kızarıklık eşlik etmez. Sabahları oluşan bacak ağrıları daha ciddi romatizmal nedenlerden kaynaklanabilir ancak gece ağrıları çoğunlukla mekanik kaynaklıdır. Bu nedenle ayırıcı tanıyı hekimin yapması gerekir”.

Erken teşhis ve tedavi önemli kazanımlar sağlıyor


Prof. Dr. Özgür Kasapçopur tedavinin olabildiğince erken başlamasının oluşabilecek sakatlıkların önlenmesi açısından çok önemli olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti: “Teşhis konulan romatizma türüne göre, uygulanması gereken tedaviler de farklılık gösterir. Romatizmal hastalıklar günümüzde etkin olarak yürütülen ilaç tedavileriyle tedavi edilebilir. Buna karşın ilaçlar yeterli olmayınca tedavinin fizyoterapi ile ortak yürütülmesi gerekir. Fizyoterapi sırasında etkilenen eklemlerin normal sağlıklı fonksiyonlarına dönmeleri egzersiz ve atel tedavisi aracılığıyla sağlanır. Tedavinin ana amacı; çocukların normal bir yaşam sürmesini sağlamak ve hastalığın kendiliğinden iyileşmesini beklerken öngörülemeyen bir süre içinde oluşabilecek eklem ve organ hasarlarını önlemektir. Fizyoterapinin bir diğer amacı ise, çocukların yaşam boyu kullanacağı eklemlerinin fizyolojik özelliklerinin kaybolmamasını sağlamaktır.”

Editör: TE Bilişim