Halk Sağlığı Müdür Vekili Dr. Ertan Değirmencioğlu; Hasta hakları; hasta ile sağlık çalışanları arasında bireysel ve toplumsal düzeyde ortaya çıkan sorunların çözümü, sağlık çalışanlarının hastaya ve hastanın sağlık çalışanlarına karşı görev ve sorumlulukları bilmesi, daha iyi sağlık ortamı için hasta ve sağlık çalışanlarının birlikte sahip çıkması gereken haklardır. Sağlıklı olma hakkı kişinin yaşamında sağlığının korunması, sürdürülmesi ve geliştirilmesine vurgu yaparken; hasta hakkı, kişinin sağlıklı olma durumunu yitirdiğinde, yani hasta olması "özel" durumunda bireysel haklarının gözetildiği, yeterli ve kaliteli tıbbi bakım alarak yeniden sağlığını kazanmasına işaret eder. Ülkemizde de 1998 tarihli bir yönetmelik ile hasta hakları kavramı özel bir boyut kazanmıştır.


Kişi sırf insan olması nedeniyle toplumdan, devletten, sağlığının korunmasını, gerektiğinde tedavi edilmesini, iyileştirilmesini isteme ve sağlığını sürekli geliştirebilmesi için toplumun sağladığı olanaklardan yararlanabilme hakkına sahiptir. Kişinin sağlığını kaybettiğinde sağlık hizmetinden tam olarak faydalanmasını sağlayan hasta hakları uygulaması T.C. Anayasası, milletlerarası antlaşmalar, kanunlar ve diğer mevzuat ile teminat altına alınmış bulunan hakları ifade eder.

Bir sağlık kuruluşuna, sağlık hizmeti almak için başvuran herkesin;

 Sağlık Hizmetlerinden Faydalanma:

Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, felsefi inanç,ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlık hizmetlerinden faydalanma. hizmet alma hakkı vardır.

Sağlık kuruluşunu seçmeye, değiştirmeye ve seçtiği sağlık tesisinde verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya, sağlık hizmeti vermekte olan tabiplerin ve diğer sağlık çalışanlarının kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenmeye, mevzuat ile belirlenmiş usüllere uyulmak şartıyla kendisine sağlık hizmeti verecek olan sağlık personelini serbestçe seçme, tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu isteme hakkı vardır.Her türlü sağlık hizmetinin ve imkanının neler olduğunu öğrenmeye ve sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı isteme hakkı vardır.

Mahremiyete Saygı Gösterilmesi:

Hastanın, mahremiyetine saygı gösterilmesi esastır. Hasta mahremiyeti korunması açıkça talep de edebilir. Her türlü tıbbi müdahale, hastanın mahremiyetine saygı gösterilmek suretiyle icra edilir. Mahremiyete saygı gösterilmesi ve bunu istemek hakkı;

a) Hastanın, sağlık durumu ile ilgili tıbbi değerlendirmelerin gizlilik içerisinde yürütülmesini, 

b) Muayenenin, teşhisin, tedavinin ve hasta ile doğrudan teması gerektiren diğer işlemlerin makul bir gizlilik ortamında gerçekleştirilmesini,

c) Tıbben sakınca olmayan hallerde yanında bir yakınının bulunmasına izin verilmesini,

d) Tedavisi ile doğrudan ilgili olmayan kimselerin, tıbbi müdahale sırasında bulunmamasına 

e) Hastalığın mahiyeti gerektirmedikçe hastanın şahsi ve ailevi hayatına müdahale edilmemesi,

f) Sağlık harcamalarının kaynağının gizli tutulmasını kapsar.

Ölüm olayı mahremiyetin bozulması hakkını vermez.

Kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulması hakkına sahiptir. Bu halde, tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçların hastaya veya kanuni temsilcilerine veyahut yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı bir belge alınması gerekir.


Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli bir ortamda, her türlü hijyenik şartlar sağlanmış gürültülü ve rahatsız edici bütün etkenler giderilmiş bir sağlık hizmeti almaya hakkı vardır” dedi.

Editör: TE Bilişim