İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Bilgehan Öztürk 16-22 Mart Tuza Dikkat Haftası nedeni ile bir basın açıklaması yaptı. 

 

İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Bilgehan Öztürk açıklamasında; Kronik hastalıklar, Dünyada en önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde de ölümlerin başlıca nedenini kronik hastalıklar oluşturmaktadır. Kronik hastalıklar, ölümlere neden olduğu gibi, kişilerin yaşam kalitesini de düşüren hastalık grubudur. Kronik hastalıklardan korunmada en önemli faktörler de düzenli fiziksel aktivite, yeterli ve dengeli beslenmedir.

 

Günlük beslenmede önemli yer tutan tuz, yüzyıllar boyunca insanlığın kullandığı, en önemli lezzet verici ve koruyucu mineral olmuştur. Günlük beslenmemizde de önemli yer tutan tuz, besinlerin içinde bulunabildiği gibi göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak elde edilir. Bütün kaynaklardan elde edilen tuz çeşitlerinin yapısında Sodyum minerali bulunur. Sodyum minerali ise, günlük ihtiyacın fazlasının uzun dönem alınması sonucu, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere şişmanlık, şeker hastalığı ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıklara zemin hazırlamakta ve şiddetini artırmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, kronik hastalıklardan korunmak için, günlük güvenilir tuz alım miktarının 5gr (1 çay kaşığı kadar) olduğunu belirtmektedir. Bu miktar yemeklere tuz eklenmeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerle sağlanmaktadır. Ancak, Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2012 yılında yaptığı ulusal çalışmaya göre kişi başına günde ortalama 15 gram tuz tüketildiği tespit edilmiştir. Bu miktar günlük alınması gereken tuzun üç katına karşılık gelmektedir.

 

Fazla tuz tüketimi, yüksek kan basıncına neden olmakta ve yüksek kan basıncı da kalp hastalıklarının felcin en önemli risk faktörüdür. Ülkemizde her dört ölümden biri yüksek tansiyon ile ilgilidir. Ayrıca aşırı tuz tüketiminin pankreas hastalıkları, bazı solunum yolu hastalıkları, mide kanseri, kemik erimesi(osteoporoz) ve böbrek hastalıklarının gelişimiyle de yakından ilişkili olduğu belirlenmiştir. Günde tüketilen tuz miktarının sadece 1 gram azaltılması bile felçlerde %5’lik, kalp krizlerinde %3’lük; Tuz alımının günde 9 gram azaltılması ise felçlerde %34, kalp krizlerinde %24 oranında azalma sağlar.

 

             Kronik hastalıklarda önemli risk faktörü oluşturması nedeniyle toplumumuzda tuz tüketiminin kademeli olarak önerilen seviyelere düşürülmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı (2011-2015)” oluşturularak çalışmalar başlatılmış ve 2014/4 tarih ve sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Şeker ve Tuz Tüketimi İle İlgili Düzenleme konulu Başbakanlık Genelgesi yayınlanarak kapsamı genişletilmiştir. Kamu Kurum ve Kuruluşlarının yemekhanelerinde tuzluklar masadan kaldırılarak tuz tüketiminin azaltılmasına yönelik adımlar atılmıştır.

 

Aşırı tuz tüketimini azaltmak için bazı öneriler:

 Daima taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih edin.

Tuz içeriği yüksek olan salamura besinleri (zeytin, peynir, turşu gibi) ve konserve besinleri daha az tüketin.

Yemeklerin tadına bakmadan tuz eklemeyin.

İşlenmiş gıdaların tüketimini azaltın.

Yemeğinizin lezzetini arttırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen, limon gibi besinleri ve baharatları kullanın.

Ev dışında yemek yerken az tuzlu olanları tercih edin.

Maden suları kaynağına göre farklı miktarda sodyum içerir, sodyum içeriğini etiketinden kontrol edin”dedi.

 

 

Editör: TE Bilişim