Borhaber.net ve nigdehasret.com haber sitelerinin Bağ Sohbetleri adı altında yapmış olduğu programın ilk konuğu Niğde CHP Milletvekili Doğan Şafak oldu.


Programa nigdehasret.com Genel Yayın Yönetmenimiz Turan Uçan, Avukat Hüseyin Demirbilek ve Borhaber.net site Genel Yayın Yönetmeni  Selim Gökel’de soruları ile eşlik etti.




Borhaber.net ve nigdehasret.com siteleri olarak Niğde’nin meseleleri ile ilgili fikrim var diyen kişileri hafta da bir kez olmak kaydı ile misafir edip sohbet edeceğiz. Bu vesile ile Niğdemizin ve ilçelerinin meselelerini gün ışığına çıkarmak ve çözüm aramaya da devam edeceğiz.

 


 
T. Uçan:  Milletvekili olmanızın ardından bir yıl geçti. Bu güne kadar muhalefet partisi milletvekili olarak Niğde’ye yapmış olduğunuz hizmetler nelerdir.  Yapılanların ne kadarından memnunsunuz.

D. Şafak: 12 Haziran tarihinde seçildik. Bir yemin süreci yaşadık ardından da parlamento tatile girdi. Sekiz-dokuz aylık bir süre içerisinde ben Niğde’nin sorunları konusunda daha önceden de hazırlıklıydım. Özellikle tarım, eğitim ve turizm konularını parlamento gündemine taşıdık. Parlamentoda konuşma süremiz kısıtlı fakat Niğde’nin sorunları ile ilgili birkaç kez can alıcı noktalarda konuşmalar yaptım. Meclise sözlü ve yazılı soru önergeleri verdim.
Niğde’nin sorunları nedir diyecek olursak. Başta işsizlik, tartım ürünlerinin para etmemesi, eğitim, beşeri sermayenin Niğde de kalmaması, sanayileşememek ve endüstri alanında gelişmeyi sağlayamamak şeklinde sıralaya biliriz. Bununla ilgili parlamento da elimizden geldiğince yol göstermeye çalıştık. Sorduğumuz sorulardan hemen hemen hiç birisi çözümlenmedi.
Niğde için acı bir olay. Niğde’nin ekonomisinde en büyük girdiyi tarım ürünlerinde yapıyor. Bu ürünlerden patates Türkiye girdisinin %20 sini karşılıyor. Elma %14 civarı, buğday, pancar, lahana ve diğer meyveler geliyor. Bu yıl Niğde’ye 700 Milyon TL girmedi. 2011 yılı itibari ile Türkiye’de toplam patates üretimi 4,5 ton bunun %20’ini Niğde üretiyor 900 bin ton. Bu 900 bin ton 10 kuruştan satarsanız 90 milyon TL, geçen yılki fiyattan satarsanız 540 Milyon TL, buğdayda, elmada, lahanada, pancarda aynı sorun vardır. Bu ürünler para etmeyince Niğde ekonomisi de durağan hale geliyor. Esnaf ve çiftçiden gelen şikâyetler var.

S. Gökel:  Çiftçinin elektrik sorunu var. Halk kendi arasında madem elektrik harcadılar neden ödemiyorlar diyerek elektrik borcu ödemeyen çiftçiyi eleştiriyor siz neler düşünüyorsunuz bu konu ile ilgili?

D. Şafak:  Türkiye’de tarımsal sulama alanında büyük sorun var. Borcu olan 160 bin tarımsal sulama abonesinin yaklaşık 30 bini yapılandırmaya girmiş bunlardan da 10 bini borcunu ödemiş diğerleri ödeyememiş. Buradaki problem şu; siz devlet olarak bir planlama yapmışsınız. Niğde’nin ova köyleri, Bor, Ulukışla ve Çiftlik ilçeleri de dâhil. Demişsiniz ki ben buraya elektrik getireceğim sizde tarım yapacaksınız. Sorun şu; Çiftçi yerin 180 metre altında kuyu suyu kullanıp ürününü yetiştirip ürününü pazara getiriyor. Kızılırmak kenarında veya Ecemiş Çayı kenarında bedavaya su kullanan çiftçi aynı ürünü yetiştiriyor ve aynı pazara ürün getiriyor. Bu çiftçilerin rekabet etme şansları yok. Ürününden para kazanamıyor. Aylık 10 bin TL elektrik harcayan çiftçi ürününü ihracatta veya iç pazara satamadığı zaman ödeme sıkıntısı yaşıyorlar. 2-3 yıl ödeyemediği zaman faizde üstüne biniyor ipin ucu kaçıyor. Türkiye de 2002 den bu yana mazot, gübre, ilaç fiyatları %400 artmış. Bu artışların yanında çiftçi ezildi ve belini doğrultması mümkün değil. Sorun buradan kaynaklanıyor. Sorunun çözümü nedir? diyecek olursanız ya enerjinin fiyatını bu bölgelerde aşağıya çekeceksiniz ya da yeni projeler üreteceksiniz.
 
YERLİ PATATES YERİNE DONDURULMUŞ
PATATES TÜKETİYORUZ
 
H. Demirbilek: Niğde’nin patates sorunu bitmiyor. Patates nasıl kurtulur eğer kurtulmuyorsa vatandaşa bunu anlatmak gerekmez mi? Neden patatesi kurtaramıyoruz?

D. Şafak: Aslında elma üreticisi de para kazanmıyor fakat elma üreticisi sessiz. Patates üreticisi %20 ihtiyacı karşılıyor ve çok geniş bir kitle patatesten geçiniyor. Kızılca’da, Çukurkuyu’da ki pancar üreticileri memnun mu 115 kuruş pancar. Elma, buğday, arpa, lahana üreticileri memnun mu değil. Lahanalar tarlalarda dondu ama üreticilerin sesi çıkmıyor. Niğde’nin beş ürünü var bunlar para etmedimi Niğde ekonomisi çöker. O zaman ürün dokusunu değişeceksiniz.  Bu bir plan ve proje dâhilinde olmalıdır. Ben seçimlerde ilk projemi koymuştum. Çamardı Aladağlar bölgesine Doğal Göl Projesi ve biriken su ile de organik tarım yapılmasını düşünmüştüm ve halka sunmuştum. Ama bunun için iktidarın bunu iyi planlayıp yapması gerekir.
Peki, neden para etmiyor. Suç çok ekilmesinde mi, köylüde mi, bu ürünlerin para etmemesinde suçlu kim?
Suç tamamen hükümetlerin yanlış tarım politikaları. 2002’de Türkiye’nin toplam patates üretimi 6,5 milyon ton iken 2011’de toplam üretim 4,5 milyon tona düşmüş. Nüfus artmış. Peki, neden para etmiyor? Birincisi tüm komşularımızla İran’la, Irak’la, Suriye’yle, Tunus’la, Rusya’yla ve Mısır’la kavgalıyız. İhracat yapacak ülke yok. Asıl mesele iç pazarda hiç tüketilmiyor. 2002 de ODTÜ öğrencileri bir gösteri yapmıştı. Mc Donald’s restoranlarının Ortadoğu’ya yayılmaması için. Aslında o öğrenciler, Niğdelinin, Nevşehirlinin hakkını savunmuşlardı. 2002 yılından sonra Türkiye’nin her yerine Kıng Burger,  Mc Donald’s ve kumpir restoranları açıldı. Buralarda dondurulmuş Amerikan patatesi yeniyor. Aynı şey Bor Şeker Fabrikası içinde geçerlidir. Oranın yapılmasında emeği geçenleri saygıyla anıyorum.
Bor Şeker Fabrikası 2,5 Trilyon kar ediyor. 79 trilyon piyasaya para ödüyor. Niğdeli ve Borluları buradan uyarıyorum. 5 bin pancar işçisi ve pancar köylüsü 410 bin ton pancar üretiyor. Bu fabrikada 49 bin ton şeker üretiliyor, Bin 500 nakliyeci çalışıyor. Diyelim ki Bor Şeker fabrikası satıldı ne olacak? Pancar üretimini değiştirecekler mısır nişastasından şeker üretecekler. Çay içersiniz iki şeker atarsınız tatlı olur üç şeker atarsınız tatlı olmaz. Bu üç şeker mısır nişastasından yapılan şekerdir. Doğal olan Bor, Ereğli veya Çarşamba Şeker Fabrikaları’nda üretilen şekerdir. Biz burayı özelleştirdiğimiz zaman 5 bin pancar üreticisi boşa çıkacak. Nakliyeciler boşa çıkacak, esnafa giden para gitmeyecek. Esnafta çöküş yaşayacak. Esnafları gezerken de anlatmaya çalıştım. Sizlerin sitelerinizde de sık sık bu konular gündeme geldi. Bu konulara duyarlı olmak gerekiyor. Bor Şeker Fabrikasını her on beş günde bir manşetlere taşımak gerekmektedir. Halk bu konuda daha duyarlı davranmalıdır.
 
TARIMDA BÜYÜK SIKINTILAR YAŞANACAK

S. Gökel: Bor Şeker Fabrikası’nın Konya Şeker gibi özerkleşmesi alternatif olamaz mı? Üniversite de Tarım Bilimleri Fakültesi açılıyor bununda yardımı ile Bor Şeker Fabrikasına farklı farklı birimler kurulup pancar üreticisine satılsa daha iyi olmaz mı?

D. Şafak: Benim anlamadığım bir şey var. Bir yer vardır sürekli zarar eder başa çıkamazsınız özelleştirirsiniz. Ama Bor Şeker Fabrikası 2,5 Milyon TL kar ediyor bu hükümetin gözüne mi batıyor. Özellikle Bor Milletvekillerinin ve bizlerinde sahip çıkması gerek. Diyelim ki zarar etme olasılığı var o zaman özerkleşmesi daha doğru olur. Özelleştiği zaman yabancı ortaklı şirketler aldığı zaman GDO’lu ucuz sağlığa zararlı şeker üretecekler.
Eskiden Çamardı İlçesi’nde harika fasulye olurdu. Herkes iki gülek fasulyesini eker altmış, yetmiş gülek fasulye hasat ederdi. Kendi içinde çiftçi döngüsünü yaşardı. Şimdi soruyorum çiftçilere bizde eski tohumlar yok hazır tohumlar alıyoruz dediler. Eğer bugün yurt dışından bir kriz olduğunda bizler fasulye yetiştiremeyeceğiz. Tarladaki tohumlarımızı elimizden almışlar haberimiz yok. Birkaç ürün kaldı elimizde bunun dışında tarımda da büyük sıkıntılar bizi bekliyor.
Devletin Enerji, Telekom, DDY, Türk Hava Yolları gibi kurumlar özelleştirilemez. Bunlar stratejik önemi olan kurumlar. Bir sorun olur ise bu kurumların özelleşmesinden dolayı büyük sıkıntılar yaşanır.

T. Uçan: Akkaya Barajı ile ilgili uzun bir çalışmamız oldu ve Akkaya Platformunu kurduk. Milletvekillerimizin de çabaları ile inşaat başladı. Süreç içerisinde neler oldu. Elli yıllık bir birikim var neden bu zaman kadar ilgisiz kalındı.

D. Şafak: Akkaya Barajı yılların ihmalidir. Temiz çevre platformu olarak sizlerin de büyük çabası oldu. Bende gündem dışı iki kez konuşmamda da Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu’nun cevap vermesi suretiyle de bir kamuoyu oluştu. Bunun sonucunda da bazı çalışmalar başladı. Sivil toplum örgütlerinin konunun üzerine gitmesi de konunun belirli bir aşamaya gelmesine neden oldu. Şimdi Niğde Belediyesi’nin arıtma tesisleri orada çalışmıyor. Bor’a ve Niğde’ye gelen koku azaldı. Belediye gündüz arıtma tesislerini elektrik parası ödememek için gece çalıştırmıyorlar. Halkın sağlığını düşünmüyorlar. Son zamanlarda gündüzde çalıştırılmıyordu bu tesis. Duyarlı vatandaşlarımızın Niğde Valiliğine iletmiş olduğu dilekçeler neticesinde ve siz sivil toplum kuruluşlarının çabaları ile arıtma tesisi çalışmaya başladı. Niğde Üniversitesi’nin, Organize Sanayi Bölgesi’nin oraya kurulması Akkaya Barajı’nın böyle bir çevre felaketi olmasına sebep oldu. Akkaya konusunda Niğde ve Bor halkı çok duyarlı.
S. Gökel: Niğde’de birçok vakıf ve dernekler var ama bir hareket yok. Akkaya konusunda sessiz kaldılar sizce nedir bunun sebebi?
 
BOR HALKI ŞEKER FABRİKASI’NA ve AKKAYA’YA SAHİP ÇIKMALI

D. Şafak: Akkaya Barajı Uluslararası sulak ilan edildi. Böyle bir yere bir kentin kanalizasyonunun akmasına kimsenin sesinin çıkmaması ve böylesine bir çevre felaketine sebep olması çok enteresan.

H. Demirbilek: Çevre derneklerinin yapılanması zayıftır.  338 bin Niğde insanın sorunu bu. Bu sudan gıda üretiliyor. Niğde insanı çok mu uysal?

D. Şafak: 277 hektarlık alanda üretim yapılıyor. Uluslararası sulak alan önemine sahip bir yer. Birçok kuşları balıkları barındırıyor. Bu konunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Ben bu konunun takipçisiyim. Bor halkının iki şeye sahip çıkması gerekiyor. Bor Şeker Fabrikası ve Akkaya Barajı.
 
AKKAYA KONUSUNDA MİLLETVEKİLLERİ İLE BİR OLMALIYIZ

H. Demirbilek: İktidar milletvekilleri ile hiçbir araya geliyor musunuz? Niğde için hiç fikir alışverişinde bulundunuz mu?

D. Şafak: Zaman zaman bir araya gelip fikir alışverişinde bulunuyoruz. Fakat bir takım projeler üzerinde mutabakat sağlamadık. Biz muhalefet cephesinden önerilerimizi parlamentoya sunuyoruz. Arkadaşlarımızda iktidar cephesinden nasıl hizmet edebiliriz ona bakıyorlar. Henüz bir yıl oldu şu sorunu neden çözmediniz diye bir eleştiride bulunamam. Ama şu anki izlemiş oldukları yöntemlerle de Niğde’nin sorunlarını çözemezler. AKP ile CHP zıt kutuplar. Bor Şeker Fabrikası’nı AKP satacağım diyor biz satamazsınız diyoruz. Bunda bir araya gelemeyiz ama Akkaya konusunda bir araya gelebiliriz. 
Niğde’de bir siyasi gurup var bu guruplar iktidar partilerinde birleşiyorlar. Sık sık parti değiştiriyorlar. DYP’de, ANAP’ta geçmişte de bunlar oluşmuştu sadece AKP için geçerli değil bu konu.

H. Demirbilek: Siyasi partilerin yerel sorunları tespit konusunda bir çalışma gurubu oluşturmadıkları görülmektedir. Partilerin araştırma ve geliştirme konusunda çabaları yok gibi sizce neden?

D. Şafak: Nadi Özdamar CHP’den aday oldu. Seçim komitesi Başkanı olmamı istedi. Partide dokümantasyon çalışması yoktu. On bir mimar ile komite oluşturdum ve çalışarak. On yedi proje çıkardık.  Niğde’de yönetecekleri ya da sorumluluk alanlarındaki konularla ilgili araştırma yapıp proje üretip ben bunu yapacağım demiyorlar. Toplumsal çıkarlar bireysel çıkarların gerisinde kalıyor. Asıl siyasetteki tıkanıklığın sebebi de budur.

S. Gökel: Siz bir turizmcisiniz Bolkar Dağları projesi nasıl sonuçlanır.

D. Şafak: Biz bu projeyi öneriyoruz. İcra görevini halk iktidara verdi bize de muhalefet görevi verdi. Diyoruz ki gelin Türkiye’nin en büyük teleferik sistemini Bolkar Dağları’na kurun. Benim önerdiğim proje yapılırsa 2 bin kişiye istihdam sağlanır. Önümüzdeki günlerde “Doğal Göl Projesi”ni açıklayacağım. Avusturalya’nın yüzölçümü Türkiye’nin dağlarının yüzölçümüne eşit. Avusturya kayak turizminden 20 milyar doların üzerinde gelir elde ediyor. Biz Türkiye’nin tüm turizminden 15 milyar dolar gelir elde ediyoruz. Türkiye’de Uludağ ve Erzurum’un dışında bir kış turizmi ile ilgili bir çalışma yok. Bolkar Dağları’nın Çiftehan Kaplıcaları ve denize yakın olduğunu ve bu bölgenin muhteşem bir kış turizmi alanı oluşturulur. Ketençimeni bölgesi var ama orası küçük bir yer. Bir yere yatırım yapacaksanız mantıklı ve verimli yatırım yapmak gerekir.
 
S. Gökel: Hac ve Umre turlarını devlet yapıyor neden tur şirketlerine bırakılmıyor? Devlet neden bu konuda özelleşmiyor? İmam ve din adamlarının görevimi bu?
 
D. Şafak: Değil aslında, Diyanet işlerinin bu turları düzenlemesi doğru bir şey değil yasal da değil. Öteden beri bu işi dini bir vecibe olduğundan Diyanete vermişler. Bunun ticari boyutu ile ilgilenilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu tur operatörlerinin yapması gerektiğini düşünüyorum. 
 
H. Demirbilek: Niğde’nin Kapadokya’ya çekilmek isteniyor doğru mu?

D. Şafak: Niğde’de iki çeşit turizm vardır doğa yürüyüşü ve Aladağlarda kış turizmi. Niğde’nin Kapadokya ile benzeşir hiçbir yanı yok. Niğde’nin potansiyeli tamamen farklıdır. Uçhisar, Çavuş’in veya Avanos’ta ortalama bir turistin konaklama süresi 1,8 gün. Orada balon gezintisi, peri bacaları, binlerce kilise varken çok kalmıyorlar. Biz farklı yönde çalışmalıyız. Ben parlamentodan bütçe görüşmeleri sırasında yurtdışından gelen kaçak işçilerle ilgili bir konuşma yaptım ve bakanlık önlem aldı bu önlemlere devam ederse. Bu konuşma ile ben Türkiye bütçesine 1,5 milyon dolar kazandırdım.
 
S. Gökel: Niğde Belediyesi’nin  “Medeniyetler Şehri Niğde” çalışması başarılı oldu mu sizce?

D. Şafak: Niğde çeşitli medeniyetlerin yaşadığı bir şehirdir. Fakat bu birkaç yere afiş asmakla olmaz. Potansiyelimizi iyi değerlendirmek gerek. Belediyenin projelerde hazır olduğunu düşünmüyorum. Geçen yıl üç caddeye asfalt atıldı 20 trilyon. Bu yıl tekrar asfalt döküldü. Niğde Belediyesi’nin en iyi çalışması asbestli borularının yenilenmesi çalışması olmuştur. Önümüzdeki seçimlerde benim öngörüme göre yönetim parti olarak el değişecektir.

T. Uçan: Yerel seçimlerde CHP’nin Niğde’deki hedefi nedir?

D.Şafak: Niğde Belediyesini alacağız. Şu an sekiz tane aday adayımız var. Hedefimiz Niğde merkezi almak. Bor’daki oylarımızda ciddi artış söz konusu, Çiftlik ve Ulukışla bizde, Çamardı’da da iddialıyız. Ama Altunhisar’da zayıfız çalışmalarımıza hız verdik.
 
AKP NİĞDE’DE İVME KAYBEDİYOR

S. Gökel: Ulukışla Belediye başkanı Hacı Avşar istifa etti. Aktaş Belediye Başkanının AKP’ye geçeceği ve Kızılca Belediye Başkanının da geçeceği duyumu aldık doğrumu?

D. Şafak: Aktaş ve Kızılca belediye başkanlarımızın bazı serzenişleri oldu. Oturduk konuştuk şu anda bir sorun yok. Parti ile ilişkilerinin devam edeceğini söylediler. Ulukışla belediye başkanı istifa etti. Ama siyaset kişilere endeksli değildir. Biz oyları CHP’den alıyoruz. Niğde de AKP’nin çok fazla ivme kaybettiğini gözlemliyorum.
 
ATATÜRKÇÜLÜK TÜRKİYE’NİN ORTAK NOKTASIDIR

S. Gökel: Niğde de sol siyaset yapmak zordur. Neden sağ değil de solu seçtiniz?

D. Şafak: Türkiye otoriter toplamdan modern topluma geçiş sürecini Kemal Atatürk’le başladı ve bu süreç devam ediyor. Atatürkçülük ne sağcılık ne solculuktur. Türkiye’nin ortak noktasıdır. Modern,  çağdaş bir toplum yaratmaya çalışmıştır. Türkiye’de bir yanlış anlama var Gazi Mustafa Kemal’in sahibi hiç kimse değil hiç kimseye de ait değil tüm Türkiye’ye aittir. CHP’nin kurucusu olduğu için bizler töresel yaklaşıyor olabiliriz. Kemal Atatürk halkın isteklerini kavraya bilen bir dünya vizyonu ortaya koyabilen yedi tane emperyalist devletle savaşan cesur bir kahraman ve tüm Türkiye’nin ortak değeridir. Atatürk’ten sonra sosyal demokrat ve sağ yapı oluştu. Ben sarp yolları severim. Niğde’de sol da olmak zor. Ama biz çok çalıştık, başardık. Bundan sonrada daha çok çalışmaya devam edeceğiz.
 
TARİHE DAMGA VURMUŞ İSİMLER SİLİNEMEZ

S. Gökel: Son zamanlarda okulların isimleri değiştiriliyor. İnönü ismi değiştirildi ne düşünüyorsunuz?

D. Şafak: Bu ülkeyi Osmanlıdan bu yana ülkeyi yönetmiş insanların hangi siyasi görüşten olursa olsun isimlerinin silinmesi doğru bir şey değil. Mesela Atatürk; Ordular ilk hedefiniz Akdeniz demiş, Çanakkale geçilemez demiş sonuç almış. İnönü İkinci Dünya Savaşı’nı atlatmış ve İnönü zaferlerini kazanmış. Şimdi bunu Suriye’de bir uçağı düşen ve cevap veremeyen bir hükümet tarafından silinmesi insan olarak gücüme gidiyor. Bu kadar kahramanlık sergilemiş insanların isimlerini silmeye çalışmak gerçekten çok acı bir olay. Biz bir gün gelecek bu silinen isimleri altın harflerle yazılacağız. Bugün bütün partiler siyaset yapabilir. Ama bunlar bizim tarihimizdir bunları inkâr edemeyiz.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Türkiye’de özgür milletvekili yok. Siyasi partiler yasası değişmelidir. Sizi halk seçerse halkın temsilcisi olursunuz. Genel başkanlar atarsa genel başkanın temsilcisi olursunuz.
Niğde’mizle ilgili sorunları içeren bir dosya Genel Başkanımıza da verdik. Niğde Üniversitesi’nin büyük bir yurt eksiği var. 500 kişilik yurt yapılacağı hükümet tarafından söylendi. 14 bin 500 üniversite öğrenci var. 3 bin 800 kredi yurtlar kurumu yurt kapasitesi var bu çok büyük bir açık. Bin 500 öğrencinin kayıt dondurup geri döndü ya da kayıt yaptırmadığını biliyoruz. Bu çok büyük bir açıktır.
Sizlere teşekkür ederim. Güzel bir gazetecilik örneği veriyorsunuz. Başarılarınızın devamını diliyorum.

 
Niğdehasret.com Gnl.Kor. Turan UÇAN, Borhaber.net Gnl.Kor. Selim GÖKEL, Av. Hüseyin DEMİRBİLEK 
Kamera ve Söyleşi çözümü : Fatma TAN , Fotoğraf ve Ulaşım Ali AKBAŞ