Yeni tanıştığım birçok insanla kısa bir sohbet faslıyla da olsa, ne iş yaptığım sorulduğunda, psikoloğum cevabını alan birçok kişiden, genelde olumlu tepkiler almışımdır.
       Şu anki üniversite seçme sınavlarında en büyük rağbeti gören bölümlerin başta gelenlerden birinin, yine psikoloji olduğunu ve bu bölüme rağbet edildiğini görüyoruz.
      Peki, psikolojiye olan bu ilginin temel kaynağı nedir?
      Daha düne kadar eğer bir psikologla görüştüğüm öğrenilirse deli damgası yerim, ya da bir psikologla görüşüyorsam kendi sorunlarına çözüm bulmaktan aciz bir insanım gibi genel yargılar vardı.
      Fakat günümüzde bu yargıların yavaş yavaş yıkıldığını, artık insanların rahat bir şekilde çekinmeden bir psikologla görüştüklerini ifade edebildiklerini bilmekteyiz.
       Psikoloji bilimi ve onun yansımaları hayatımızı etkiliyor ve bir şekilde bu bilimin özelliklerini öyle veya böyle takip ediyoruz.
       Öyleyse psikoloji biliyor olmaktan nasıl faydalanırız?
      Psikolojiden yararlanacağımız temel kavram ve süreçlere baktığımız zaman kişinin, kendi davranış, düşünce ve duygularını daha iyi anlama ve değerlendirme imkânına sahip olabileceğini görebiliyoruz.
       Örneğin, sık alkol alan biri neden bu kadar alkol istediğini kendine sorabilir. Buna cevabı, alkolün kendini rahatlattığı şeklinde olabilir, o zamanda neden bu kadar gergin bir yaşam sürdüğünü sorgulayabilir.
      Yaşam gerginliği ile beraber bir kaygı halinin içine düştüğünü gözlemleyebilir.  Bunları gözleyebilmesi temelde kendine güveni olmayan bir benlik kavramı geliştirmiş olabileceğini ortaya çıkarabilir.
        İşte bu neden sonuç ilişkileri içindeki kavrayış biçimi bize, kendimizi tanıma fırsatıyla beraber yaşantılarımızı değerlendirebilme ve ona göre davranabilme yetisini kazandırır.
       Psikolojinin yöntemleri ve içeriği konusunda bilgisini geliştirmiş bir insan, kendi davranışlarına önyargılı kalıplaşmış gelenekler ve görenekler çerçevesinde değil, daha bilimsel yaklaşımla bakabilir.
       Kendi davranış, düşünce ve duygularıyla ilgili bir bilinçlenme düzeyine psikolojinin temel bilgileriyle ulaşabilen kişi, günlük yaşam içerisinde bunları uyguladığında, kendi mesleğinde başarılı, aile içerisinde uyumlu, toplumla ve kendiyle barışık bir birey olabilme yolunda önemli adımlar atar.
      Psikolojik bilinçlenme yoluyla kendimizi daha iyi anlamaya başladığımızda, esasında eşimizi ve çocuğumuzu da, yanımızda çalıştırdığımızı da, ilişkilerimizi de daha iyi anlamaya başlarız.
      Duygu, düşünce ve davranışlarına hakim, bunları bilmenin ve değerlendirmenin olumlu katkılarıyla, çevresini aydınlatan birey olma yolunda atacağımız adımlarımızda başarılı olmanın yolu, birazda psikolojik bilinçlenmeden geçiyor.
      Gelin o zaman şu bilinçlenmeden kendimizi mahrum bırakmayalım…