Türk Silahlı Kuvvetleri tam 4 yıldır aşağılanıp dayak yiyor? 

Kimden mi? 

İktidar partisinin yol verdiği ABD taşeronu F tipi cemaatten! 

Evet, nerede ise 1500 gündür asker kurumsal olarak adeta paspas yapıldı! 

Hele Taraf denilen o mevkutenin yayınları düşman bir ülkenin bile yapmayacağı bir aşırılıktaydı! 

Peki, Genelkurmay Karargahı bütün bunlar karşısında ne yaptı? 

Yutkundu ve sustu! 

Devam edelim. 

Yakın geçmişte hükümet Öcalan eşkıyası ve PKK kurmayları ile Kandil ve Oslo’da müzakere ederken zerre tepki verdi mi Genelkurmay? 

Vermedi! 

Türk Silahlı Kuvvetlerine “terör örgütü” muamelesi yapılmasına feveran etti mi Genelkurmay Paşaları? 

Bu sorunun da cevabı da maalesef hayır! 

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un bölücü-terörist ithamıyla esir edilmesinden hicap duyulduğuna dair bir açıklama? 

Yok, öyle bir şey de olmadı! 

Meclis’teki kravatlı PKK’lılar pardon BDP’lilerin toplu olarak “PKK terör örgütü değildir” açıklaması ve Iğdır’dan Hatay’a Kürdistan sınırını çizeriz beyanını bir itiraz? 

Vallahi - billahi o da olmadı! 

Ama heyhaaat bu olmazlar sürecinde dehşet bir şey oldu? 

Ne mi? 

Gazeteciye muhtıra verildi! 

Evet, 40 küsur bin satan bir gazetenin yazarı olan Bekin Çoşkun’un mizah ambalajlı yazısına Necdet Paşa muhtırayı çaktı! 

Peşinen söyleyeyim Bekir Çoşkun’un o yazısını asla onaylamıyorum ama yukarıda saydığım rezilliklere kafasını eğen Genelkurmay bir mizah yazısına karşı nasıl bildiri yayınlar? 

Taraf Gazetesi, Samanyolu TV, Zaman ve Bugün gazetelerinde yıllardır yapılan sövgüleri Bekir Çoşkun’u yazısı ile kıyaslasınlar bakalım hangisi ağır? 

Sahi bu tavır acaba TSK’nın gücünün artık Bekir Çoşkun ve benzerlerine yettiği için midir? 

Yok, o değil de yapılan Tayyip Erdoğan’a cici görünmek için mi? 

El hak doğrudur, Necdet Özel bey böyle devam ederse emekliliğinde Büyükanıt misali bir zırhlı aracı kesin kapar da tarihe nasıl geçer onu bilemem! 

Bu arada AKP’ye muhalif olan gazeteciye verilen asker muhtırasını ayakta alkışlayan Başbakanla yoldaşlarının gerçek yüzleri yani gerçekte ne kadar demokrat oldukları bir kere ortaya çıkmış oldu! 

CHP’deki Tunceliliğin perde arkası Sarıgül korkusudur! 

Hep söylüyorum Aleviler bu coğrafyayı Türkleştiren Horasan Erenlerinin bakiyeleridir ve dolayısı ile o kardeşlerimiz birliğimizin çimentosudur! 

Ancak siyaseten Sünnicilik gibi Aleviciliğin yapılmasını da yanlış buluyoruz! 

AKP Sünnicilik yapıyor diye feveran ederken CHP’de de Aleviciliğin ayak sesleri duyuluyor! 

Aslında yapılan Aleviciliğin ötesinde Tunceliciliktir! 

Tayyip bey kritik yerlere nasıl İmam Hatiplileri atıyorsa, Kılıçdaroğlu da Tuncelililerden şaşmıyor! 

Parti vitrini de öyle! 

Zirvedeki ilk üç isim Alevi ve Tunceli kökenli! 

İyi de CHP Tuncelililer Derneği değil ki? 

Hem Türkiye’deki bütün Tuncelililer nüfus olarak İstanbul’un bir mahallesi kadar bile değil! 

Kastımız kesinlikle Tuncelilileri hedef almak değil, tersine o yöre insanının aydınlığını biliriz lakin böyle bir imaj ve görüntü ile CHP lokal bir parti görüntüsüne girer! 

Düşünün Türkiye iç ve dış sorunlar sarmalında boğulurken CHP bütün enerjisini kendi içine veriyor ve AKP’ye muhalefet edemiyor! 

Peki, Kılıçdaroğlu bunu niye mi yapıyor? 

Yörüngesine girdiği, Erdoğan Toprak, Aydın Ayaydın ve Nihat Matkap Gurubunun dolduruşuna gelmesinden! 

Erdoğan Toprak Kılıçdaroğlu’na her gün şunu üflüyor: “Efendim İstanbul dukalığı sizin yerinize Mustafa Sarıgül’ü düşünüyor. Onun için örgüt elimizde olsun ve kritik yereler Tuncelili yoldaşları yerleştirelim!” 

Ne gariptir ki Kemal bey de buna inanıyor ve o yönde adımlar atıyor! 

Bakın size somut bir örnek: 

Ankara’nın Çankaya ilçesi birkaç ilin toplamından fazla delege çıkarıyor. Öyle olunca da Kemal Bey oraya hemen bir Tuncelili bulup oturttu çünkü başkasına güvenmiyor! 

Sayın Kılıçdaroğlu bir şeyi bilmesi lazım. 

Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz! 

Eğer başarılı olursa da onun ayağını kimse kaydıramaz! 

Dolayısı ile Kemal Bey’in yapması gereken Tuncelili kadrolaşması değil, proje üreten ve topluma güven veren insanları CHP’ye kazandırmak olmalıdır. 

Kılıçdaroğlu her hal ve şartta Mahalli Genel seçimlere kadar Genel Başkandır. Kemal Bey eğer o seçimde başarılı olursa CHP’nin başında kalır, olamazsa da, bütün delegeyi Tuncelililerden seçse bile kalamaz. Dolayısı ile amacı parti örgütlerini değil, halkı yani seçmeni ele geçirmek olmalıdır! 
Kitleler imaj ve algılarla yön alır. Farkında mıdır bilmiyorum Kemal bey dürüst adam imajını bırakıp adeta Tuncelilik algısını inşa için seferber bir görüntüdedir ki bu siyaseten onu bitirir, hatırlatıyoruz! 

Yeni Mesaj