“Yolsuzluk var mı, yok mu sayın ……?”
“Ne yolsuzluğu?.. Milletin malına bir şey olmuş mu, olmamış mı?.. Bakıyorsun olmamış… Olmamışsa kalkıp yok böyle, yok şöyle diyeceksin…”
*
“Banka Genel Müdürü’nün evinde 4.5 milyon dolar bulundu…”
“Şimdi orada makbuz önemli… Bakacaksın makbuz var mı, yok mu… Makbuz varsa mesele yok… Ne diyor çünkü, makbuz var… Hani makbuzun diyecek, o da diyecek ki işte makbuzum… Yok böyle, yok şöyle….”
*
“Çantayla para AB binasına girdi ama…”
“Çanta girer… Bakacaksın çantada para var mı, yok mu?.. Şimdi burada bir çanta geçse, ona içinde para var dersen olmaz… Belki içinde kitap var… Belki sebze koymuş… Diyor ki çanta ile girdi boş çıktı, çanta kendi çıkar gider, yanına adam mı lazım… Yok böyle, yok şöyle…”
*
“İçişleri Bakanı’nın oğlunun evindeki kasalar, onca para, para sayma makinesi….”
“Ne yapıyor, oraya ilave yapıyor… İlave edince çıkartıyor bir kısmını bu tarafa koyuyor… Koyunca bir kısmını kaldırıyor neticede… Tabii o tarafa koyunca, bu taraftan kalkıyor… Şimdi bakıyorsun yok böyle, yok şöyle…”
*
“Sizin oğlunuz?..”
“Gitmiş demiş ki imar değişikliği istemiş… İster… Ne yapacak, yurt yapacak… Yurt biliyorsunuz, içine girip kalınıyor… Bir nevi imarı şöyle değil de şöyle yapalım şeklinde… O da diyor ki olur bu mesele…
Bakıyorsun, yok öyle, yok şöyle…”
*
Kısacası…
Ortada bir şey yok yani…
*
3 şaibeli bakan istifa ettirildi…
10 bakan gitti geldi…
Kendi bakanı “Asıl Başbakan istifa etsin” dedi…
Milletvekilleri partiyi terk etti…
20 dava açıldı….
30 kişi içeride…
100 milyar dolar vurgunu savcılık soruşturuyor…
*
Sebepsiz!..
*
Ve kendisi hâlâ orada oturabiliyor…
“Ak süt gibi yolumuza devam edeceğiz” dedi zaten…
*
Bence pişkinliğin bu kadarı fazla…
Yok böyle, yok şöyle…